Bugün 1 Mayıs. Bugün emeğin günü. İşçi sınıfının birlik, mücadele ve dayanışma günü. Önce Bertolt Brecht’in “Okumuş Bir İşçi Soruyor” şiiriyle ( A. Kadir’in Türkçesiyle) selamlayalım onları!

Yedi kapılı Teb şehrini kuran kim?

Kitaplar yalnız kralların adını yazar.

Yoksa kayaları taşıyan krallar mı?

Bir de Babil varmış boyuna yıkılan,

kim yapmış Babil’i her seferinde?

Yapı işçileri hangi evinde oturmuşlar

altınlar içinde yüzen Lima’nın?

Ne oldular dersin duvarcılar Çin Seddi bitince?

Yüce Roma’da zafer anıtı ne kadar çok!

Kimlerdir acaba bu anıtları dikenler?

Sezar kimleri yendi de kazandı bu zaferleri?

Yok muydu saraylardan başka oturacak yer

dillere destan olmuş koca Bizans’ta?

Atlantid’de, o masallar ülkesinde bile,

boğulurken insanlar uluyan denizde bir gece yarısı,

bağırıp imdat istedilerdi kölelerinden.

Hindistan’ı nasıl aldıydı tüysüz İskender?

Tek başına mı aldıydı orayı?

Nasıl yendiydi Galyalılar’ı Sezar?

Bir aşçı olsun yok muydu yanında onun?

İspanyalı Filip ağladı derler

batınca tekmil filosu.

Ondan başkası acaba ağlamadı mı?

Yediyıl Savaşını İkinci Frederik kazanmış ha?

Yok muydu ondan başka kazanan?

Kitapların her sayfasında bir zafer yazılı.

Ama pişiren kimler zafer aşını?

Her adımda fırt demiş fırlamış bir büyük adam.

Ama ödeyen kimler harcanan paraları?

İşte bir sürü olay sana.

Ve bir sürü soru.

•••

Brecht’ten mülhem, 1 Mayıs 2017 Türkiyesi’nde okumuş bir işçinin aklına gelen sorularla devam edelim.

Kim yapıyor o yolları, köprüleri ve o pek ihtişamlı havalimanını?

Kim kan ve ter döküyor yükselirken devasa ve şeytansı binalar?

Gazetelerde, televizyonlarda politikacıların nutukları var, bir de acayip isimli yabancı şirket adları.

En nadide ihraç ürünü otomotiv üreten fabrikalarda işçiler özgürce sendika seçebiliyor mu?

Yeni bir otomobil modeli kadar neden gündeme gelmiyor 30’unda bel fıtığından mustarip işçiler?

Neden aydınlatılmadı hâlâ 1 Mayıs 1977 Katliamı?

40 yıl yeterli değil mi açığa çıkması için bu devlet sırrının?

Sular İdaresi’nin üzerinden işçilere ateş edenler nerededir şimdi?

Başka mitingler için güvenli olan Taksim Meydanı neden işçilere kapalı hâlâ?

İşçilerin şehitlerini anmalarını yasaklamak hangi vicdana sığar?

Taşlaştırılarak cezalandırılan meydan, işçilerin belleğinden silinmek mi istenir yoksa?

Geçmişte 1 Mayıs’ı şeytanlaştıranların bugün 1 Mayıs’ı kutlaması iyi de

Nedir bu devlet erkanıyla ve mehter marşıyla içi boşatılan 1 Mayıs?

Sınıfın mücadelesinden uzak duranlar cenge mi gidiyor hayrola?

Neden bu paramparça 1 Mayıs, onca sendikanın her biri ayrı bir yerde?

Yok mudur bunca ortak derdi olan sınıfı bir araya getirecek bir akıl?

Kütahya’da tarihin ilk toplu sözleşmesinin imzalandığını zannedip orada 1 Mayıs kutlayan fantastik akıl, memurların iş güvencesi için neden kılını kıpırdatmaz?

“Kıdem tazminatını ham yapacağız” diyenleri kutlamalarına konuk edenlere ne demeli?

Taşeron işçiye kadro sözünü tutmayanlara karşı bir çift sözü yok mu, 1 Mayıs’ı memleketin ücra köşelerinde kutlayanların?

15-16 Haziran’ı yapanlar kimdi, kimdi en umutsuz zamanda Bahar Eylemlerini yaratanlar,

Taksim yasağını kıranlar kimdi ve meydanı dolduran yüz binler?

Şimdi nerede onlar?

İşte bir sürü soru, cevabı kendi içinde saklı.

1 Mayıs kutlu olsun,

Yurdumun mutlu günleri mutlak gelen gündedir!