İsrail'in Gazze'de gerçekleştirdiği saldırılara tepki gösteren AKP Sözcüsü Ömer Çelik, batılı ülkeleri çatışmayı körükledikleri için eleştirdi. Türkiye'ye ise taraf seçtirilemeyeceğini söyledi. "Birileri çıkmış, Erdoğan tarafını seçsin diyor. Kimsenin bize taraf seçtirmeye yetkisi yok" diyen Çelik, Kürecik Üssü'nün kapatılıp kapatılmayacağına ilişkin bir soruya da "Böyle bir şey gündemimizde yok" yanıtını verdi.

Kaynak: Haber Merkezi
Ömer Çelik: Birileri çıkmış, 'Erdoğan tarafını seçsin' diyor, bize taraf seçtirecek yer yüzünde güç yoktur
Fotoğraf: AA

AKP Sözcüsü Ömer Çelik, parti genel merkezinde düzenlediği basın toplantısında İsrail'in Gazze Şeridi'nde 12 gündür devam ettirdiği saldırılara yönelik değerlendirmelerde bulundu.

İsrail'in Gazze'deki el-Ehli Baptist Hastanesi'ne düzenlediği saldırıya değinen Çelik, "İsrail kendi topraklarında yaşayanlara yaşam hakkı vermiyor. İnsanlar can korkusu ile göç ederken onları bombalıyor. İnsanlar en azından bu kadarını da yapmaz diye hastaneye sığınıyorlar orayı da bombalıyorlar" diye konuştu.

Batılı ülkeleri çatışma ortamını körüklemekle suçlayan Çelik, "İnsanlık dışı cümlelerle bu saldırılara sahiplenilmiş ve daha sonra hesaplarından silinmiştir. İsrail’in kendini savunma hakkı dedikçe bu saldırılar karşısında sessiz kalanlar bu eylemlerin parçası olarak anılacaktır" dedi. 

Türkiye'den taraf seçmesini isteyenler olduğunu söyleyen Çelik, "Birileri çıkmış, Erdoğan tarafını seçsin diyor. Kimsenin bize taraf seçtirmeye yetkisi yok. Bize taraf seçtirecek yer yüzünde güç yoktur. Türkiye Cumhuriyeti kendi kararlarını kendisi verir. Adil barıştan yanayız" ifadelerini kullandı. 

Malatya'daki Kürecik Radar Üssü'nün kapatılmasının gündeme gelip gelmeyeceğine yönelik bir soruyu da yanıtlayan Çelik, "Cumhurbaşkanımızın çizdiği diplomatik çözüme ulaşma niyetindeyiz. Böyle bir şey gündemimizde yok" şeklinde konuştu.

Çelik’in açıklamalarından öne çıkanlar şöyle:

"Bütün gücümüzle lanetlediğimizi ve bunu tarihin en büyük planlı katliamlarından biri olduğu çerçevesinde değerlendirilmesi gerektiğini ifade ediyoruz. İsrail kendi topraklarında yaşayanlara yaşam hakkı vermiyor. İnsanlar can korkusu ile göç ederken onları bombalıyor. İnsanlar en azından bu kadarını da yapmaz diye hastaneye sığınıyorlar orayı da bombalıyorlar. Cumhurbaşkanımızın tarafından Gazze için 3 günlük yas ilan edilecek. Filistin devleti kurulmadan burada bir çözüm oluşması mümkün olmayacaktır.

(İngiltere ve ABD’nin bölgeye savaş gemisi göndermesi) Bunun çatışmaları körükleyeceğini göz ardı ediyorlar. Barış için bir girişimde bulunmamışlardır. Yaptıkları tek şey tek taraflı İsrail’in kendini savunma hakkını ifade ediyorlar. İsrail’in savunma hakkı var diyenlerin, Gazzelilerin yaşam hakkı olduğuna dair bir uyarıları yok. İsrail’in kendini savunma hakkı sivilleri öldürme, kadınları, çocukları yok etme hakkı mıdır? Bunlar uluslararası hukukla bağdaşabilir mi?

"HASTANEYİ VURAN FÜZEYİ İSRAİL ATTI"

Dün atılan ve hastaneyi vuran füzenin Hamas tarafından atıldığı söylendi. ABD Başkanı da burayı İsrail’in değil başkasının vurduğunu söylüyor. İnsanlık dışı cümlelerle bu saldırılara sahiplenilmiş ve daha sonra hesaplarından silinmiştir. İsrail’in kendini savunma hakkı dedikçe bu saldırılar karşısında sessiz kalanlar bu eylemlerin parçası olarak anılacaktır. Hastaneyi vuran füzeyi İsrail attı.

Gazze’de küçük bir alanda bu soykırıma karşı karşıya kalması karşısında uluslararası kurumlar sessiz kalmıştır. Olay ilk olduğu andan itibaren İsrail başbakanı çıkıp haritayı değiştireceğiz, dedi. Savunmadan değil, bölgeyi daha büyük ateşe atacak planların hayata geçirilmesinden bahsediliyor. Bunun başka ne manası olabilir. Sayın cumhurbaşkanımız bu sorunun bütün derinliklerini bilen, en önde gelen devlet adamıdır. Politik çözüm için iradesini ortaya koymuştur. Askeri eylemlerle Gazze’ye kara hârekatı ile seyirci kalmak değil Filistinli çocukların da rahat uyuyabildiği perspektifin çıkarılmalıdır. 67 sınırlarında bu çözümün sağlanması mümkündür. 

"ADİL BARIŞTAN YANAYIZ"

Birileri çıkmış, Erdoğan tarafını seçsin diyor. Kimsenin bize taraf seçtirmeye yetkisi yok. Bize taraf seçtirecek yer yüzünde güç yoktur. Türkiye Cumhuriyeti kendi kararlarını kendisi verir. Cumhurbaşkanımızın ve Türkiye’nin tarafı bellidir. Adil bir barıştan yanayız. İnsanların topluca katledilmesine hastanelerin vurulmasına karşıyız. Tarafınızı seçin diyenler kendi taraflarının ne olduğu konusunda değerlendirmeler yapmalı.

Şu an yapılması gereken diplomasiyi işletmek olmalıdır. Yoksa bunun kazananı olmayacaktır. İsrail’in eylemleri karşısında bunun parçası haline gelecektir. Aşırı eylemlerin daha da cesaretlendirilmesinden başka bir işe yaramayacaktır."

Filistin ile dayanışma için vatandaşlarımızın meydanlarda olması şükranla karşıladığımız husustur. Devletimiz oraya insani yardım götürürken insanlarımız da meydanlarda olmaktadır. Hassasiyet gösteren tüm vatandaşlarımıza, tüm parti teşkilatlarımıza şükranlarımızı sunuyoruz. Türkiye Cumhuriyeti devletinin bir güven devleti olduğunu unutmamak gerekiyor. Güvenlik güçlerimize vatandaşlarımızın yardımcı olmasını istiyoruz. Ülkemizdeki bütün diplomatik unsurlar ülkemizin teminatı altında misafirdirler. Bu eylemleri yaparken ilgili ülke konsoloslukları bir fiziki saldırı ile hedef alınmamalıdır. Yahudi vatandaşları hedef alan paylaşımlar da görüyoruz. Bunlar yanlıştır. 

(Kürecik üssünün kapatılması gündeme gelir mi?) Cumhurbaşkanımızın çizdiği diplomatik çözüme ulaşma niyetindeyiz. Böyle bir şey gündemimizde yok."