Gazi Üniversitesi İktisat Bölümü öğretim üyesi Prof.Dr Ufuk Serdaroğlu’nun “Feminist İktisat’ın Bakışı (Postmodernist mi?)

Gazi Üniversitesi İktisat Bölümü öğretim üyesi Prof.Dr Ufuk Serdaroğlu’nun “Feminist İktisat’ın Bakışı (Postmodernist mi?)” başlıklı kitabı (sözünü ettiğimiz kitap gözden geçirilmiş 2.baskıdır ve geçtiğimiz günlerde EFİL yayınevi tarafından yayınlanmıştır), başlığından da anlaşılacağı üzere ana akım iktisadın dışındaki bir konuyu temel alıyor. Ana akım iktisadın böylesine önemli bir konuyu dışlaması da çok doğal. Çünkü ana akım iktisadi bilginin kavramsal temelleri toplumsal cinsiyet ayrımına dayanıyor ve ekonomiye erkek bakış açısını yansıtıyor.
Kitapta, bu itirazdan hareketle ana akımın kadın bakış açısının içerilmesine olanak vermediği iddiası tartışmaya açılıyor ve “Niçin Feminist İktisat?” sorusuna yanıt aramaya çalışılıyor. Ardından amacı “ekonomide kadını değil, kadın bakış açısını da içerebilecek bir biçimde ekonomiyi incelemek” şeklinde ifade edilen, “iktisat-toplumsal cinsiyet ve bilimin kesişim noktalarının keşfi çabalarının ürünü” olarak sunulan feminist iktisadın, iktisattaki postmodernist bakışlarla buluşma noktaları irdeleniyor.
Kitap, Giriş ve Sonsöz dışında üç bölümden oluşuyor. Birinci bölümde feminist ve postmodernist bakışlar yazını, özellikle “ bilimin toplumsal yapılandırılışı” ve “toplumsal cinsiyetin toplumsal yapılandırılışı” nda belirleyici rol oynadığı iddia edilen modernist  felsefeye yöneltilen eleştiriler temelinde ele alınıyor. Feminizm ile postmodernist bakışın buluşma noktalarını betimleyen bu bölümün sonunda postmodern durum ve postmodernist yaklaşım, modernist bilimin sorgulanış süreci ile feminist bakışların eleştiri paradigmalarının buluşma noktaları olarak sunulan feminist kuram tanıtılıyor.
İkinci bölümde, iktisada postmodernist bakışla yaklaşan iktisatçıların görüşlerini, tartışmalarını genelde anti-pozitivist, daha özelde ise yorumsamacı, söylemsel iktisat, iktisatta retoriksel yaklaşım ve iktisatta yapıbozumculuk başlıkları ile sundukları ifade edilerek, bu bağlamdaki yazın tanıtılıyor. Söz konusu yazın da, iktisat yazım ve eğitiminde egemenliğini artırarak sürdürdüğü iddia edilen ve ana akım olarak nitelenen, büyük ölçüde pozitif yöntem bilim anlayışını benimseyen egemen (neoklasik) iktisadın paradigmal dayanaklarının eleştirisi temelinde irdeleniyor. Böylece postmodernist  iktisat, sınırlandırmalara ve hiyerarşik ayrımcılıklara platform hazırladığı iddia edilen modernist felsefenin bilim-bilgi yaklaşımının iktisattaki dayatmalarına bir başkaldırı olarak sunuluyor.
Özellikle sözü edilen başkaldırı noktalarında “farklılıklara saygı” şiarıyla iktisattaki postmodernist bakışlarla buluştuğu iddia edilen Feminist İktisat yazını ve eleştiri paradigmaları ise üçüncü bölümde inceleniyor.  Feminist  iktisat  anlayış  ve  yazınının  tarihi  ile  birlikte  ele  alındığı bu bölümde, ana akım iktisadın kadın deneyimlerini ve bakış açısını göz ardı ettiği iddia ediliyor. Ve bu iddialar iktisadın konusu, tanımı, modelleştirme ve eğitim anlayışı temelinde ayrıntılı bir biçimde irdeleniyor.
Böylece “niçin feminist iktisat” sorusunun yanıtı da yine feminist ve postmodernist bakışların buluşma noktasını tanımlayan sonuç bölümünde “farklı deneyim ve algılara dayanan farklı iktisadi yaklaşımları ‘farklı ama eşit’ şiarıyla -hiyerarşik bir sıralamaya tabi tutmadan- kucaklayacak bir iktisat anlayışına disiplinin kapılarını açmak” olarak veriliyor.
Sevgili dostum Serdaroğlu’nu, son dönemde büyük bir önem kazanan feminist iktisat üzerine yaptığı bu titiz irdelemelerinin bir ürünü olan çalışmasından dolayı kutluyorum.
Not: Ülkemizin içinde bulunduğu sıkıntılar ve geleceğe dair derin kaygılarımızı haykırmak, bu kaygılarımızı yaratan ve çoğaltan sorumlu AKP hükümetine ikazımızı yapmak üzere geliniz hep birlikte 1 Mayıs’ta İstanbul’da olalım. Ben çoktan örgütüm Eğitim-Sen’in saflarında yerimi aldım bile…