CHP lideri Özel, partisinin grup toplantısında konuştu. Ücretlere yapılan artışlara dikkat çeken Özel, en düşük emekli maaşının 17 bin liraya yükseltilmesi gerektiğini vurgulayarak, "Milletin derdi DEM değil, zam zam zam. Bin lira, iki bin lira seyyanen zammı kabul etmiyoruz, 7 bin liralık zammı alana kadar bütün emeklileri mücadeleye davet ediyorum" dedi. Devamla eski İçişleri Bakanı Soylu dönemine dikkat çeken Özel, AKP'li Cumhurbaşkanı Erdoğan'a çağrı yaptı. Özel, Soylu dönemi ile ilgili yargı önünde hesaplaşılması gerektiğini kaydetti.

Kaynak: Haber Merkezi
Özgür Özel'den Erdoğan ve Bahçeli'ye: Ağzınıza dolamışsınız DEM, milletin derdi zam!
Fotoğraf: AA

CHP Genel Başkanı Özgür Özel, partisinin grup toplantısında gündeme ilişkin açıklamalarda bulundu. 

Konuşmasına, hayatını kaybeden eski TBMM Başkanvekili ve CHP Milletvekili Kamer Genç'i anarak başlayan Özel, "Hayat hikayesini gördükçe Cumhuriyet'in, Cumhuriyet'in kazanımlarının, halkçı anlayışının ne kadar önemli olduğunu görüyoruz" ifadelerini kullandı. 

Devamla emekli maaşlarına yapılan yetersiz zamma değinen Özel, emeklilere bu ücreti kabul etmemeleri için mücadele çağrısı yaptı. "Sefalet ücretini kabul etmeyin" diyen Özel, en düşük emekli maaşı asgari ücret seviyesine ulaşana kadar ses çıkarmaya devam edeceklerini bildirdi. 

Özel, ürünlere bir yıl içerisinde ne kadar zam geldiğini de sıralayarak yurttaşın büyük bir ekonomik kriz içinde olduğunu ancak en büyük zorluğu da emeklinin yaşadığıa vurgu yaptı.

ERDOĞAN'A SÜLEYMAN SOYLU ÇAĞRISI

Konuşmasında, suç örgütlerine yönelik operasyonlara değinen Özel, "Ali Yerlikaya döneminde yakalanan suç örgütü liderlerine bakıp da memleket temizleniyor sanmayın. Bu suç örgütü liderleri ne zaman geldi buraya?" diye sordu.

Soylu dönemine vurgu yapan Özel, eski İçişleri Bakanı'nın yargı önünde hesap vermesi gerektiğini kaydetti. Özel, "Recep Tayyip Erdoğan; hem uluslararası suçlularla ilgili, Ayhan Bora Kaplan, Ankara'daki eğlence merkezleri ve kimsesiz çocuklar üzerinden altında kalacağınız o rezaletler ortaya dökülmeden evvel ya Süleyman Soylu'nun gereğini yaparsın ya bu rezaletten bizzat sorumlusun" diye konuştu.

 

Özel'in açıklamalarından öne çıkanlar şöyle:

Burada Erdoğan ve Devlet Bahçeli'nin söylediklerine yanıt verirsem grup toplantısı 2 saat sürer ama milletin derdi bunlardeğil; milletin derdi hayat pahalılığı, geçim, enflasyon.

Biz milletin derdiyle dertlenmeye, onların ihtiyaçlarını bu kürsüden anlatmaya devam edeceğiz. En büuük yangın mutfaktaki yangın. Yurttaşlarımız kötü ekonomi yönetiminin aldığı kararlar karşısında her geçen gün fakirleşiyor. En büyük zorluğu da emekliler çekiyor. 

Tayyip Erdoğan bu yılı emekliler yılı ilan etmişti, ama bu yıl iktidarın emeklilerle dalga geçtiği bir yıla dönüştü. En çok rahat etmesi gerekenler en büyük sıkıntıda. Yıllarca bu ülkeye hizmet ettiler ama gün geldi emekli oldular. Rahat etmeleri lazım ancak rahat edemiyorlar. Her geçen gün daha kötüye gidiyorlar. Kim yüzünden; birincisi TÜİK yüzünden. TÜİK, güya hepimiz adına adil bir şekilde sahadan istatistik toplayacak, belirlediği enflasyona göre emekliye, çalışana zam verilecek. 

"MİLLETİN DERDİ DEM DEĞİL, ZAM"

6 aylık enflasyon yüzde 37'ken, emeklilere yüzde 33 zam çıktı. Emeklinin cebinden nasıl para çalındığını görüyoruz. En düşük emekli maaşı 7 bin 500 liraydı. 2002 yılında asgari ücretin yüzde 147 lirasıydı. Olması gereken 25 bin liraydı. Bugün asgari ücret 17 bin lira. Buradan bütün emeklilere sesleniyorum; bu açlık ücretini, sefalet ücretini kabul etmeyin. Bu hafta grubumuzun üzerinde duracağı hedef 17 bin liradır. En düşük emekli maaşı bir asgari ücret olana kadar mücadele edeceğiz. Milletin derdi DEM değil, zam zam zam. Bin lira, iki bin lira seyyanen zammı kabul etmiyoruz, 7 bin liralık zammı alana kadar bütün emeklileri mücadeleye davet ediyorum.

Bütün emeklilere sesleniyorum; bu açlık ücretini, bu sefalet ücretini, bu yoksulluk ücretini, sizi manavın, marketin önünden geçemez hale getiren zammı kabul etmeyin. En düşük emekli maaşı asgari ücret seviyesine gelene kadar mücadeleden vazgeçmeyeceğiz.

Buradan Bahçeli ve Erdoğan'a sesleniyorum; ağzınıza bir dolamışsınız DEM, DEM, DEM, milletin derdi DEM değil zam, zam, zam. Emekli hak ettiği maaşı alsaydı en düşük 25 bin lira alacaktı. CHP bunun için önerge veriyor, AKP-MHP bunu reddediyor. Bunu bilin. 

EMEKLİLER İÇİN ÜÇ TALEP

Bugün yapılması gereken ilk iş, en düşük emekli maaşını asgari ücrete endekslemektir. İkinci iş, en düşük maaşı genel ücret halinden hem asgari ücrete hem emekli maaşına çıkarmaktır. Üçüncü iş, çok net. Şöyle yapacağız, prim güncelleme kat sayıları tekrar arttırılmalıdır. Aylık bağlama oranları arttırılmalıdır. Aylıkların alt sınırı arttırılmalıdır. Bunlar yapılmadığı takdirde emeklilerin iki yakasının bir araya gelmesi mümkün değildir.

Erdoğan çıksa iki kere iki beş eder dese, anında Adalet ve Kalkınma Partisi il başkanları çıkar ‘reisimiz kerrat cetvelindeki hatayı düzeltti’ der. Devlet bey prompterden okuyarak ‘iki kere ikinin beş ettiği Milliyetçi Hareket Partisi’nin terk edemeyeceği bir davasıdır’ der hep birlikte beşlerler.

"SOYLU VE YERLİKAYA'YI ATAYAN KALEMİN SAHİBİ AYNI KİŞİ"

Ali Yerlikaya döneminde yakalanan suç örgütü liderlerine bakıp da memleket temizleniyor sanmayın. Bu suç örgütü liderleri ne zaman geldi buraya? Yerlikaya'yı o makama atayan mürekkebin sahibinin atadığı Süleyman Soylu döneminde. Soylu'yu atayan dolma kalemin sahibi ile Yerlikaya'yı atayan kalemin sahibi aynı kişi. Memleketi bu pisliğe batıranlar da onlar. Kanmayın.

Dedim ki; 'Süleyman Soylu hakkında soruşturma önergesini getir' dedim. Soylu dönemiyle ilgili hesaplaşmayı kendi yöntemleriyle yapıyorlar. Recep Tayyip Erdoğan, hem uluslararası suçlularla ilgili, Ayhan Bora Kaplan, Ankara'daki eğlence merkezleri ve kimsesiz çocuklar üzerinden altında kalacağınız o rezaletler ortaya dökülmeden evvel ya Süleyman Soylu'nun gereğini yaparsın ya bu rezaletten bizzat sorumlusun" dedi.

"MERKEZ BANKASI'NDA KRİZ YAŞANIYOR"

Merkez Bankası'nda bir kriz yaşanıyor. Bir süredir Gaye Hanım'ın babası, çocuğu üzerinden bir şeyler yapılıyor. İddialar doğruysa durum vahim, iddialar yalansa durum vahim. AK Parti'nin kendi iç savaşının Merkez Bankası'nda yürütmesi kabul edilemez. İsimler değişiyor, vitrin değişiyor ama anlayış değişmediği için sıkıntılar bitmiyor. 

Cumartesi günü Çankaya'daydık. Ertesi gün Tunceli'de de Elazığ'da da gördüğüm bir şey var. Herkes 31 Mart'ı iktidara ders vermenin ayırdına varmış. 31 Mart seçimlerinde Tayyip Erdoğan hiçbir şey olmamış gibi oy alırsa, 4 yıl boyunca yüzünüze bakmayacak. Ne asgari ücret ne çalışma şartlarında adım atmayacaklar. Bu yoksulluğa, işsizliğe rağmen kimse sandığa küsmesin. İktidara sarı kart gösterilirse önümüzdeki süreç muhalefet açısından; işçiler, köylüler, dezavantajlılar için fırsat haline gelir.

Türkiye'nin bütün göç alan belediyelerini CHP yönetiyor. Bütün göç veren belediyeleri de Cumhur İttifakı yönetiyor. CHP'nin yönettiği yerlere koşuş var. Hepiniz kendi memleketlerinize, illerinize, ilçelerinize Kadıköy'ü, Çankaya'yı, Yenimahalle'yi getirebilirsiniz. Çağrımız Kastamonu'ya, Erzincan'a, Malatya'ya, Erzurum'a, Denizli'ye, Bursa'ya, Manisa'ya, çağrımız 81 ilimizedir. Çağrımız bütün güzel insanlara. Hep birlikte sandıkta buluşacağız."