Dersim-Elazığ-Bingöl arasında bulunan Peri Vadisi "av turizmi" adı altında yaban hayvanları kıyımıyla karşı karşıya. Yaşam savunucuları "Bu katliamı durdurun" dedi.

Peri Vadisi’ndeki katliama ‘dur’ de
Peri Vadisi barajlar, maden sahaları, taş ocakları ile ekolojik ve kültürel olarak da tahrip ediliyor. (Fotoğraflar: Hüseyin Narin)

Kayhan AYHAN

Av sezonunun başlaması ile birlikte Pembelik Güvenlik Barajı’nın ana gövdesin bulunduğu Karakoçana bağlı Paş-Pamuklu köyleri ile Dersim Nazimiye’ye bağlı Dallıbahçe köyünün Çamurek-Ger mezrası havzasında hayvan katliamları yaşanıyor. Bölgede kutsal kabul edilen yaban hayatına yönelik saldırılara tepki gösteren Karakoçan Dayanışma İnsiyatifi öncülüğünde yapılan açıklamada "Başka bir canlıyı öldürmenin sporu, turizmi, hobisi, ihalesi olamaz. Başta Peri Vadisi olmak üzere tüm Türkiye’de avcılık yasaklansın, av cinayettir." denildi.

Dağ keçileri bölge halkı için kutsal.

KÜLTÜRÜMÜZE SALDIRI

Karakoçan İnisiyatifi’nin öncülüğünde yapılan açıklamaya, aralarında Bingöl dernekleri, Dersim Dernekleri Federasyonu, Munzur Koruma Kurulu, Munzur Çevre Derneği, Malatya Çevre Platformu, Validebağ Savunması, Ege Çevre ve Kültür Platformu, Van Çevre Tarihi Eserleri Koruma Araştırma Ve Geliştirme Derneği gibi birçok kurum da imza attı. Açıklamada "Köylüler ormanlarda gezemezken, nedense avcılara her türlü imkân tanınıyor. Her yerde olduğu gibi Peri Vadisi’nde de hayvanlarla, endemik bitki türleriyle birlikte özgürce yaşamak istiyoruz" denildi. Ekim ayının son günlerinde av turizmi adı altında özellikle il dışından ve Avrupa ülkelerinden bazı avcı kulüplerinin rehberliği ile bölgeye avcıların akın ettiği kaydedilen açıklamada, özetle şöyle denildi: "Buna karşı yaban avını denetleme görevini yürüten İl Çevre Orman İşletme Müdürlüğü’nün sayı yetersizliği nedeniyle duruma müdahale edemediği ve kanunlara göre yaban hayatını koruma konusunda sorumluluk ve denetleme yetkisi bulunan muhtarlıklar, belediyeler ve çeşitli bölgelerde bulunan kimi karakollar duruma ya yeterince müdahale etmemekte. Türkiye’nin altına imza attığı Bern Sözleşmesi’ne açıkça uymadığı, nesli tükenme tehlikesi altında olduğu bilinmekte olan çengel boynuzlu dağ keçileri ve bezuvarların avlanılması için kotanın belirlendiğini, bazı turizmciler ve işbirlikçiler de konuyu ‘alternatif turizm’ olarak pazarlayıp ülkeye güya ‘döviz geliyor’ adı altında hayvanların katliamlarını meşrulaştırmakta. Bir an önce gözlerini para bürümüş hırslarından vazgeçmeye çağırıyoruz. Biz, yaban hayvanların avlanmasını onaylamıyoruz. Özellikle dağ keçileri söz konusu olduğunda geleneksel kültürümüz ve inancımız gereği hassasiyetlerimiz tüm toplumumuzun ortak sesine dönüşür. Adına spor ve turizm denilen avcılık işinin bizim kültürel dünyamızdaki adı cinayettir."