Sağlık çalışanlarına yönelik şiddetin önüne geçilememesi üzerine TBMM Sağlık Komisyonu üyeleri ile meslek temsilcileri, sağlıkta şiddet uygulayanlara tutuklu yargılama, ağır ceza, SGK priminin kesilmesi gibi yaptırım önerilerinde bulundu.

'Sağlık çalışanlarına şiddet uygulayanın SGK primi kesilsin'

Ankara Keçiören Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde sağlık çalışanlarına yönelik saldırının yankıları sürüyor. Gözaltına alınan 5 saldırgandan 2’si tutuklandı. Sağlık çalışanlarına karşı şiddet suçunun cezasının artırılmasına ilişkin düzenleme geçen nisanda Meclis’te yasalaştı. Ancak yasaya rağmen, pandemi döneminde fedakarca çalışan sağlık çalışanalarına yönelik saldırıların yaşanması “Yasa caydırıcı olmadı mı?” sorusunu beraberinde getirdi.

Adalet Bakanlığı ve Sağlık Bakanlığı’nın bu konuda kararlılığını göstermesi gerektiğini vurgulayan Aile Hekimleri Derneği Federasyonu (AHEF) Başkanı Özlem Sezen, şiddeti önlemeye yönelik caydırıcı ceza getirilmesini önerdi.

Milliyet'ten Aykut Yılmaz'ın haberine göre Özlem Sezen, şiddet uygulayan kişilerin kesinlikle tutuksuz yargılanmaması gerektiğine dikkat çekerek, şunları dedi:

“Şiddet olaylarının anında cezalandırılması ve bunun da topluma gösterilmesi lazım. Bir kaç gün önce Gaziantep’te 100 kişi acili bastı. Bunların çok ağır cezalandırıldığı gösterilmeliydi. İnsanlar bir kez ceza almayacaklarını gördüklerinde daha fazlasını yapıyor. Nasıl hakime, savcıya, polise hakarette bulunamaz, el kaldırmazsanız, doktora da aynı şekilde olması lazım. Hasta ve hasta yakını olmak hafifletici bir sebep olmamalı. Sağlık çalışanlarına şiddet uygulayanların acil durumlar dışında sigortası ödenmeyebilir. Ya da ödeyeceği sigorta primleri miktarı artırılabilir. Bir mali caydırıcılık olabilir.”

"SİYASETÇİLER SAĞLIK ÇALIŞANLARINI İTİBARSIZLAŞTIRIYOR"

TBMM Sağlık Komisyonu üyesi CHP Adana Milletvekili Burhanettin Bulut, sağlıkta şiddetin yasal mevzuatın dışına çıkmış bir hale geldiğini vurguladı. Türkiye’de bir toplumsal algı yaratıldığını vurgulayan Bulut, sağlık çalışanlarının itibarsızlaştırıldığını söyledi.

Bulut, “Özellikle siyasetçi bunu yaptığı anda toplum bunun çok daha fenasını yerine getirir hale geliyor. Burada siyasetçilerin, sağlıkçılarla ilgili kullandığı dil önemli. O yüzden bu şiddet olaylarını sadece yasal mevzuat eksikliğiyle ifade etmek eksik olur. Özellikle siyasetçilerin kullandığı dil, toplumda başka bir algı yaratıyor. Sağlık çalışnalarının değerinin siyasetçiler tarafından söylenmesi gerekiyor. Siyasetin iç malzemesi olarak kullanılmaması gerekiyor. Yasal mevzuatın da tamamen yerine getirilmesi gerekiyor. Onda da sıkıntılar var. Saldırı oluyor. Öğleden sonraki haber bülteninde bırakıldığına dair bilgi geliyor. Yapanın yanında kalıyor” dedi.