Attila Aşut

yazievi@yahoo.com

Salgın günlerinde her akşam televizyon ekranlarında uzman hekimleri dinleye dinleye neredeyse hepimiz tıpçı olduk! Sağlık terimleri, gündelik yaşamda daha önce hiç bu yoğunlukta kullanılmamıştı. Sözcük dağarcığımız salgın ortamında hayli genişledi.

“Korona Günleri”nde çok sık karşılaştığımız sözcüklerden küçük bir dizelge hazırladık. Yabancı kökenli olanların bulabildiğimiz öz Türkçe karşılıklarını da ekledik. Ortaya küçük çaplı bir Güncel Sağlık Terimleri Sözlüğü” çıktı. İşte o sözlükçe:

bulaş: Hastalığın bulaşması, virüsün başka bir insana geçmesi, enfeksiyon.

bulaşıcılık: enfektivite. Mikroorganizmanın başka bir canlıya geçme yeteneği. (Fransızca infectiosité)

damlacık: küçük damla. (İngilizce droplet)

dezenfektan: Mikrop kırma özelliği olan madde. (Fransızca désinfectant)

dezenfekte: mikroptan temizlenmiş. (Fransızca désinfecté)

enfeksiyon: mikrop kapma, hastalık bulaşması, bulaşıcı bir ajanın vücuda girerek çoğalması. (Fransızca infection)

enflamasyon: yangı, iltihap. (Fransızca inflammation)

entübe: solunum aygıtına (tüpe) bağlı olma durumu. (Fransızca intubé)

entübasyon kabini: Entübe hastaların sağaltım gördüğü yalıtılmış oda.

epidemi: salgın. (Fransızca épidémie)

epidemiyoloji: Salgın hastalıkları inceleyen hekimlik dalı. Salgınbilim. (Fransızca épidémiologie)

filyasyon: Bulaşıcı hastalıklarda ilk kaynağı bulmak için yapılan geriye dönük çalışma, (İngilizce filiation).

hidrofil: suyu tutabilen. (Yun. hidro: su, filios: arkadaş)

hijyen: Sağlık korumayla ilgili tıp dalı. Sağlığa zarar verecek ortamlardan korunmak için alınan temizlik önlemleri. (Yunan mitolojisinde sağlık tanrısı Asklepios’un kızı Hygieia’dan geliyor).

hijyenik: Mikroptan arınmış, sağlığa uygun, temiz, steril.

immün: bağışık (Fransızca immunitaire)

immünite: bağışıklık. (Fransızca immunité)

izolasyon: yalıtım, tecrit. (Fransızca isolation)

karantina: Bulaşıcı bir hastalığın yayılmasını önlemek için belli bir bölgenin denetim altında tutulup giriş çıkışların engellenmesi biçimindeki sağlık önlemi. Hastalıklı kişiyle temas etmiş olanların kuluçka dönemi süresi kadar toplumdan ayrı tutulması. (İtalyanca quarantina, “kırk gün” demekmiş.)

mutasyon: evrim geçirme, genetik olarak değişime uğrama. (Fransızca mutation)

pandemi: Küresel salgın. Kıran. (Fransızca pandémie)

peak yapmak: Tepe değerlere ulaşmak.

pnömoni: zatürre (Latincesi pneumonia)

Ro değeri: Bir kişinin virüsü başkalarına bulaştırma sayısı, yayılma hızı.

semptom: belirti. (Fransızca symptôme)

sosyal izolasyon: toplumsal yalıtım. (Fransızca isolement social)

sosyal mesafe: fiziksel mesafe, güvenli uzaklık.

sürveyans: Bulaşıcı hastalık sırasında sürekli olarak temaslıların araştırılması, bulunanlara gerekli girişimlerin yapılması, sonuçların istatistiksel olarak değerlendirilmesi. (Fransızca surveillance)

toraks: göğüs boşluğu (İngilizce thorax)

temaslı: Hasta kişiyle temas etmiş kişi.

vaka: olgu. (İngilizce case)

ventilatör: solunum aygıtı. (Fransızca ventilateur)

virüs: bulaşıcı hastalıklara yol açan ve yalnızca canlı hücreler içinde çoğalabilen en küçük mikroorganizma grubu. (Fransızca virus)

virülans: Bir mikrobun patojenliği, yani hastalığa neden olma yeteneği ve gücü. (İngilizce virulence)

* * *

Görüldüğü gibi, sağlık biliminin daha önce genel dolaşımda olmayan terimleri, korona virüsü dolayısıyla yaşamımıza girmiş bulunuyor.

Bu salgının uzun süreceği düşünülürse, ileriki günlerde sağlık dağarcığımıza daha başka sözcüklerin de ekleneceğini söyleyebiliriz. Dolayısıyla yıllar önce basılan terim sözlüklerinin güncellenmesi gerekecek. Eskiden bu işi Türk Dil Kurumu yapıyordu. Şimdilerde kim yapar, yanıtını ben de bilmiyorum…