Sansüre AYM onayı

Deniz GÜNGÖR

İktidarın gazetecileri susturmak için çıkardığı ‘sansür yasası’ olarak bilinen "dezenformasyon yasası"nın iptaline ilişkin başvuruya Anayasa Mahkemesi (AYM) ret kararı verdi. "Basın Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun"un hapis cezası öngören 217/A maddesinin iptal istemi 6'ya karşı 8 oyla kabul edilmedi.

Cumhuriyet Halk Partisi, ilgili yasa için Türk Ceza Kanunu’na (TCK) eklenen maddenin iptali ve yürürlüğünün durdurulması istemiyle Anayasa Mahkemesi’ne başvurmuştu.

Basın Konseyi, ÇGD, Gazeteciler Cemiyeti, TGS, Haber Sen’den oluşan basın meslek örgütleri, söz konusu maddenin iptali için AYM önünde eylem yaptı.

AKP'nin basını sindirmek için kullandığı yasaya AYM'nin vize vermesine tepki gösteren meslek örgütleri ve siyasiler yasanın bir baskı aracı olarak kullanıldığına vurgu yaptı. AYM önünde sansüre ve tutuklamalara karşı tutulan basın nöbetinde yapılan konuşmalarda, gazetecilerin tüm engellemelere inat gerçekleri yazmaya devam edeceğini kaydetti.

HUKUKU SAVUNUN

AYM önündeki eylemde konuşan Gazeteciler Cemiyeti Genel Sekreteri Kenan Şener, AYM’nin toplumun değerlerini ve hukuku savunmak gibi bir görevi olduğunu vurguladı. MİT'in Cumhurbaşkanlığı'na sunduğu 'yargı raporu'nda neler var?" başlıklı yazısı nedeniyle tutuklanıp bırakılan gazeteci Tolga Şardan ise "Benim yaşadığım ilk değil. Daha önce de meslektaşlarımız, meslek büyüklerimiz bu süreçleri yaşadılar" dedi.

Gazetecilerin nöbeti devam ederken CHP lideri Özgür Özel de AYM önünde açıklamalarda bulundu, gazetecilerle dayanışma içerisinde bulunduklarını aktardı. Özel, "İptal etmeme ihtimali olursa Türkiye'ye bir kara leke sürmüş olurlar" dedi.

BASKILAR ARTACAK

CHP Milletvekili Utku Çakırözer, AYM’nin kararını Türkiye’de sansürün artmasına ve basın özgürlüğünün daha da kısıtlanmasına neden olacağını söyledi. Çakırözer, “Anayasa Mahkemesi’nin bu maddeyi iptal etmemiş olması büyük bir talihsizliktir. Yarından itibaren soruşturmalar, gözaltılar, tutuklamalar daha da artacaktır. Birçok gazeteci, vatandaş, sivil toplum yönetici bu madde nedeniyle soruşturma geçirdi, yargılandı, kimi tutuklandı kimi hüküm giydi” dedi.

Çakırözer şunları söyledi: “TBMM’de bu yasa görüşülürken bizim ve basın meslek örgütlerinin söylediği gibi basının sansürüne, kitlelerin susmasına yarayacak bir madde olarak kullanılacak. Halkın haber alma hakkı, basın ve ifade özgürlüğünü ortadan kaldıracak ve daha da kısıtlayacak bir madde olarak gazetecilerin, yurttaşların, aydınların başında demoklasinin kılıcı gibi sallanacak.”

TÜM YETKİ TEK ELDE

BirGün yazarı Doğan Tılıç ise, “Türkiye ne yazık ki epeydir yasama, yürütme ve yargının tek elde toplandığı bir rejimle yönetiliyor. Ne yazık ki güçler ayrılığının bir elde toplandığını teyit eden yeni bir kararla karşı karşıya kaldık. Bu tür kararlar Türkiye’de bugüne kadar olduğu gibi bugünden sonra da sık sık karşımıza çıkacak. Vatandaşların gerçeği öğrenemediği bir toplumda demokrasi diye bir şeyin olması da söz konusu değil. Dilerim ki anti demokratik gelişmelere karşı toplum bir arada durur" ifadelerini kullandı.

∗∗∗

HABER ALMA HAKKI GASP EDİLİYOR

Çağdaş Gazeteciler Derneği'nin (ÇGD) açıklamasında “Sansür Yasası'nın yaratacağı bu tehdit iklimi, süreçte gazetecilerin bir kısmını oto sansüre mecbur bırakacak, sansür farklı boyut ve biçimleriyle giderek daha etkin hale gelecektir. Gazetecilere yönelik sansür 85 milyonun haber alma hakkının gaspıdır” denildi.

Basın İş Sendikası’ndan yapılan açıklamada, “Gazetecileri cezalandırmak, bu kararlarla günden güne kolaylaşıyor. Ama biz her koşulda hakikati ve mesleğimizi savunmaya devam edeceğiz” ifadeleri kullanıldı.

Türkiye Gazeteciler Sendikası (TGS) tarafından yapılan açıklamada “Anayasa’nın 28. maddesi ‘Basın hürdür, sansür edilemez.’ Anayasa Mahkemesi, verdiği kararla ‘oy çokluğuyla’ Anayasa’yı yok saymıştır” dendi.

Türkiye Gazeteciler Cemiyeti (TGC) açıklamasında ise şu ifadelere yer verildi: “Gazetecilerin yaptıkları haberler nedeniyle her gün soruşturulması, gözaltına alınması, tutuklanması basın ve düşünceyi ifade özgürlüğünün yok sayılmasıdır. Gazeteciliğin suç olmadığını, halkın haber alma hakkının vazgeçilmez bir hak olduğunu anlatmaya devam edeceğiz.”