Google Play Store
App Store

Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'ne ilişkin değerlendirmelerde bulunan Şentop, ilginç benzetmelerde bulundu: "Tayyip Erdoğan gelince ne yaptı? 'Millet beni seçti, arabayı ben kullanacağım dedi." Sosyal medyaya müdahale çağrısında da bulunan Şentop, "Bir hukuki düzen getirmek çok önemli" dedi.

Şentop: Erdoğan gelince ne yaptı? Arabayı ben kullanacağım dedi

Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Başkanı Mustafa Şentop, Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi ve TBMM'nin rolüne ilişkin ilginç değerlendirmelerde bulundu. Şentop, ülkedeki 'vesayetçi yapıları' ehliyet kursunda kullanılan arabalardaki sağ taraftaki kontrole benzeterek, bu araçlardaki asıl kontrolün sağ tarafta oturanda olduğunu dile getirdi.

'Vesayetçinin' sağda oturan kişi olduğunu söyleyen Şentop, "Tayyip Erdoğan gelince ne yaptı? 'Millet beni seçti, arabayı ben kullanacağım' dedi. Önce yandaki adamla kavga etti. İş ilerledi, yandaki adamı aşağı attı. Yandaki o mekanizma durduğu sürece sağ taraf çok cazip. İşte bu FETÖ'cüler sağ tarafa oturmak istiyorlardı. Onların amacı sol tarafa oturmak değildi. Onun için bizim yapmamız gereken sağ taraftaki mekanizmayı sökmek. İşte bu yeni hükümet sistemi o sağdaki mekanizmayı sökmektir" diye konuştu.

'PARLAMENTER SİSTEM DIŞARIDAN MÜDAHALE SİSTEMİ'

Şentop, Beyoğlu Belediyesinin Pera Palace Otel'de düzenlediği "Beyoğlu Buluşmaları"na konuk oldu. Burada yaptığı açıklamalarda, gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulunan Şentop, parlamenter sistemin Türkiye'de kayıt dışı siyaset yapan bürokratik unsurların siyasete müdahale etmesini ve girmesini sağlayan bir sistem olduğunu öne sürdü.

Şentop, şöyle devam etti: "İşte getirdiğimiz bu yeni sistemin çok temel özelliği budur. Parlamentoyu ayrı, hükümeti ayrı seçiyoruz. Siyasete dışardan müdahale ederek hükümet kurma-düşürme imkanı yok bu sistemde. Türkiye, bu noktaya bu süreçleri yaşayarak geldi. Bu sistem istikrarı kurumsallaştırıyor. Türkiye'de halkın seçimi hükümeti belirliyor. Bu sistem değişikliği ile siyasi istikrar kurumsallaştı ve kalıcı hale geldi. Yeni sistem algısı 2023 seçimlerinden sonra daha iyi oturacaktır."

SOSYAL MEDYAYA MÜDAHALE ÇAĞRISI

Sosyal medyaya ilişkin de konuşan Şentop, sosyal medyanın vazgeçilmez bir alan olduğuna işaret ederek teknolojinin her zaman hukukun önünde gittiğini, bu alanda bir hukuku düzenleme mecburiyetinden söz edildiğini, ancak buna ceza, sınırlama, ifade ve düşünce özgürlüğünün kısıtlanması olarak bakmanın yanlış olduğunu öne sürdü.

Şentop, "Biraz daha derinlemesine baktığımızda, düşünce özgürlüğü tehdidi aslında bu çok uluslu şirketler tarafından oluşturuluyor. Siyasi hak ve özgürlüklere tehdit olarak hep devleti görürüz. Oysa çok uluslu şirketlerin, bütün ülkelerin düşünce ve kanaatlerini etkilemek bakımından çok olumsuz etkileri olduğunu da görüyoruz. Bu çok uluslu şirketlerin ulusal hukukları aşabildiğine de tanık oluyoruz. Sadece Türkiye için değil başka ülkelerde de bu konularda rahatsızlıklar var, Biliyorsunuz, Başkan Trump'ın bile hesabını kapattılar. Bunu sadece bir ifade özgürlüğü olarak değil, çok uluslu şirketlerin ticari faaliyetleri bağlamında da değerlendirmek lazım" ifadelerini kullandı.

Hukuki bir düzenlemeye ihtiyaç olduğunu söyleyen Şentop, şöyle devam etti: "Sosyal medya mecralarında da günlük hayatta olduğu gibi hukuk kurallarının geçerli olması lazım. Bir hukuki düzen getirmek çok önemli. Çok uluslu şirketlerin de insanları manipüle etmek gibi bir hakları yoktur. İnsanların da kendilerini koruyacak haklarının olması lazım."

UKRAYNA KRİZİ

Ukrayna ve Rusya arasında devam eden krize ilişkin de değerlendirmelerde bulunan Şentop, bütün sorunların diyalog yoluyla ele alınması gerektiğini dile getirerek, "Ukrayna ve Rusya arasındaki sorunlar, barışçı yollarla müzakerelerle çözülür. Yoksa bölgemiz için de iki ülke için de bunun hayırlı sonuçları olmaz" dedi.

AA