AKP'li Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın ABD ziyaretini değerlendiren SOL Parti Başkanlar Kurulu Üyesi Önder İşleyen, "Beklenen hiçbir şey olmadı! ABD’de de kimse Erdoğan’ın yüzüne bakmadı. O da bir tur atıp dönmüş oldu" dedi. Yeniden Amerikancılık üretmenin Türkiye’ye bir fayda sağlamayacağına dikkati çeken İşleyen, "Kurtuluş tam bağımsızlıkta" diye konuştu.

SOL Parti Başkanlar Kurulu Üyesi Önder İşleyen: Kurtuluş tam bağımsızlıkta

Haber Merkezi

SOL Parti Başkanlar Kurulu Üyesi Önder İşleyen, AKP Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın ABD ziyaretini değerlendirdi. Erdoğan'ın ABD’den güç devşirmek, birlikte bir kare fotoğraf çektirmek için çabaladığını söyleyen İşleyen, şöyle devam etti: "Daha önce Biden’la yapılan zar zor görüşmede Afganistan’dan Karadeniz’e her tür göreve hazır olduğu bildirilmişti. Aylardır görev bekliyor. Üstelik yalnız da değil. Hulusi Akar ağzından pek çok kez S-400 krizine Girit modeli önerisi, NATO’ya ve ABD’ye bağlılık açıklamaları tekrarlandı durdu. Ancak şu ana kadar pek karşılık bulmuş görünmüyor."

Türkiye'nin yeniden Amerikancılık üretmesinin ne dış politikada ne ekonomide Türkiye’ye kısa ve uzun süreçte bir yararı olmayacağına dikkati çeken İşleyen, "Bugün Türkiye’yi içerisinde bulunduğu karanlıktan çıkarabilecek yegane çözüm tam bağımsızlıkta, halkçı, demokratik bir cumhuriyet ısrarındadır" diye konuştu.

İşleyen'in açıklamalarının tamamı şöyle:

"Sokakta yurttaşa bir dokunsan bin ah ediyor! Hayat pahalılığı öyle bir noktaya geldi ki küçük bir azınlık dışında kimse geçinemiyor, en temel ihtiyaçlarını bile karşılayamıyor.

Yurt bulamayan, özel yurt ücretlerini karşılaması mümkün olmayan, kira artışları nedeniyle ev tutamayan öğrenciler ortada! Gençlerin sorunlarını çözmesi gereken iktidar ise barınma hakkı talep eden öğrencilerin peşine polis takıyor.

Bir yetkili çıkıp açlık yok diyor, biri yurt çok diyor, diğeri Kürt sorunu yok! Gerçeklere gözlerini kapatıp tüm bunlar yokmuş gibi davranıyorlar. Daha önce kimi zaman hile hurda ile kimi zaman dış desteklerle iktidarda kalmanın bir yolunu bulmuşlardı. Yine öyle bir mucize arıyorlar.

Ama bu kez zor görünüyor. Tayyip Erdoğan, ABD’den güç devşirmek, birlikte bir kare fotoğraf çektirmek için çabalıyor. Daha önce Biden’la yapılan zar zor görüşmede Afganistan’dan Karadeniz’e her tür göreve hazır olduğu bildirilmişti. Aylardır görev bekliyor. Üstelik yalnız da değil. Hulusi Akar ağzından pek çok kez S-400 krizine Girit modeli önerisi, NATO’ya ve ABD’ye bağlılık açıklamaları tekrarlandı durdu. Ancak şu ana kadar pek karşılık bulmuş görünmüyor.

Erdoğan, BM Genel Kurulu için gittiği ABD’den eli gerçek manada boş dönüyor. ABD’de sermayeye güven telkin edecek, sıkışan Türkiye ekonomisini rahatlatacak kaynak arayışı da başarılı geçmediği anlaşılıyor. Oysa Biden’la çekilecek samimi bir fotoğraf bile bunu kolaylaştırabilirdi.

'DÜNYA LİDERİ'Nİ DUYAN YOK'

Beklenen hiçbir şey olmadı! ABD’de de kimse Erdoğan’ın yüzüne bakmadı. O da bir tur atıp dönmüş oldu. Erdoğan iki gündür ABD’ye sitemlerini iletiyor. Oğul Bush, Obama ve Trump’la çok iyi çalıştığını dile getiren Erdoğan, yaptıklarım yapacaklarımın teminatıdır demek istiyordu ama ‘dünya lideri’ ne kadar bağırsa az kalıyor artık.

Üstelik dönüşte Rusya ile ilişkilerden konu açarak vermeye çalıştığı sinyalin de artık alıcısı yok. Her ne kadar Rusya ile ilişkilerden her şey güllük gülistanlıkmış gibi bahsetse de İdlib artık iki ülke açısından ortak çıkarına çözülebilecek durumda değil. Rusya, S-400 konusunda Ankara’nın geri dönüşü gördü ve rahatsızlığı belirtti. AKP’nin, ABD’den umduğunu bulamadığı anda tekrar Rusya ile yakınlaşma konusunda eli çok zayıfladı. Tekrarı olmaz.

'ÇÖKÜŞÜN NEDENİ BAĞIMLILIK'

ABD sadık ortağını artık güvenilmez ve iş görmez görüyor. Bunu da alenileştiriyor. Düzen muhalefetine gelince ABD’nin yeni ortağı olacak olmanın heyecanı gözlerinden okunuyor. Düzen siyaseti emperyalizmin yörüngesinde turlamak için sırasını bekliyor. Fakat bu heyecanın ülke açısından ne kadar zararlı olduğunu daha yüksek sesle belirtmek gerekiyor. Bugün Türkiye’nin içerisinde bulunduğu krizin müsebbibi Erdoğan’ın Biden ve AB ile ilişkilerinde yaşadığı sorunla açıklanamaz. Bu çöküşün nedeni ABD’ye bağımlı, neoliberal politikaların doğrudan sonucu olarak üretemeyen, dış kaynağa bağımlı hale gelen kırılgan ekonomik ve siyasal yörünge. Halkının çıkarı, barış, huzurun ve istikrarın yerine ABD ekseninin yağmacı, emperyalist stratejisini koyan bir dış politik çizgi. Bugün Türkiye’nin dış ilişkilerde geldiği yerin yegane sebebi budur. Dolayısıyla yeniden Amerikancılık üretmenin ne dış politikada ne ekonomide Türkiye’ye kısa ve uzun süreçte bir yararı olmayacaktır. Bugün Türkiye’yi içerisinde bulunduğu karanlıktan çıkarabilecek yegane çözüm tam bağımsızlıkta, halkçı, demokratik bir cumhuriyet ısrarındadır.

Bunu da sadece biz yapabiliriz, devrimciler yapabilir, sosyalist SOL yapabilir!"