Kahredici olaylar peşi sıra geliyor.
Bombalar patlıyor!..
İnsanlar parçalanıyor...
Ölüm korkusu yurdun her yanını sarıyor...
Kadın erkek, yaşlı genç demeden ülkede yaşayan herkes, garip bir paranoya içine sokuldu...
Öyle ki, gazetelerde ya da TV’lerde siyasisi havuzcusu, yöneteni sorumlusu, hatta bakanı, “terörle yaşamaya alışacağız!” deme alçaklığını gösterebiliyor!..
RTE ise aynı nutukları atıp, ülkenin gücünden, yurttaşların cesaretinden dem vurarak, ölümlerin üzerinden hamaset yapabiliyor!..
• • •
Ankara’da bomba patlamadan önce ABD Büyükelçiliği vatandaşlarını saldırı olabileceği konusunda uyarmış ve Ankara’ya yapılacak seyahatlerin ertelenmesini istemişti.
Bu uyarılardan çok kısa bir zaman sonra Kızılay’da bombalı saldırı oldu, 37 yurttaşımızı kaybettik. ABD kendi vatandaşlarını korudu. Biz beceremedik!..
Vahim olan nokta; ABD elçiliği bu bilgiyi ‘Türk Yetkililerinden’ aldıklarını açıkladı!..
• • •
Beyoğlu saldırısından iki gün önce bu kez Alman Konsolosluğu uyardı. Uyarmakla kalmadı, Konsolosluk binasını ve Alman Lisesi’ni kapattı.
Bu gelişme üzerine İstanbul Valisi Vasip Şahin, iddiaları sert bir şekilde yalanladı ve “yurttaşlarımızdan kaynağı ve amacı kuşkulu, sansasyonel ve gayri ciddi haberleri dikkate almamalarını” istedi.
İki gün sonra Beyoğlu’nda bombalı saldırı gerçekleşti.
4 kişi can verdi...
Alman yetkiler, “terör örgütü IŞİD tarafından Alman diplomatik temsilciliklerine saldırı yapılacağına dair uyarının MİT ve diğer istihbarat örgütlerinden geldiğini” açıkladılar. Hatta “17-20 Mart arasında yapılacak eylem için isim ve fotoğraf da gönderildiğini” belirttiler!..
• • •
Kızılay bombası sonrasında yurttaşlar büyük bir kızgınlıkla hükümete sormuşlardı; “ABD elçiliğinin bildiğini niye bizden sakladınız?” Biliyordunuz da neden önlem almadınız?!.
Cevap verilmedi!.. Canlar parçalanıp gitti!...
ABD’ye bilgi verip de, kendi yurttaşlarını uyarmayan, gerekli tedbirleri almayan sorumlulardan hesap sorulmayacak mı?..
Dahası Almanlar, İstanbul’da saldırı yapılacağı bilgisini failleriyle birlikte tarihine kadar “MİT’ten aldık” diyor.
MİT, Almanlara verdiği bilgiyi neden İstanbullulara vermiyor?!.
Vermiyorsa durum vahim!..
Vermişse neden Vali Vasip Şahin İstanbulluları uyarmadı?!!
Gerekli tedbirleri niçin almadı?!!
Şimdi gerçekler ortaya çıktıktan sonra;
“MİT Müsteşarı hâlâ görevini sürdürecek mi?!!
“İstanbul Valisi yerinde kalacak mı?!..”
Aslında sorulacak tek soru;
Tüm bu ölümlerin tek nedeni olan” hükümet istifa edecek mi?!..”
• • •
Başbakan Davutoğlu 1 Kasım seçimlerinden önce, “Canlı bombaları biliyoruz, ancak eylem yapmadan yakalayamıyoruz” demiş ve açıkça milleti aldatmıştı!..
Türk Ceza Yasası’na göre terör örgütüne üye olmak suçtur!.. Eylem yapmasını, suç işlemesini beklemeden de yakalanabilir!.
Aslında bunu RTE ve Davutoğlu herkesten iyi bilir!..
Yıllarca suçu olmayan insanları “hayallerinde yarattıkları örgütlere üye olduğu” gerekçesiyle tutuklamadılar mı?!.. Hapislerde çürütmediler mi?!..
• • •
Başta RTE olmak üzere Davutoğlu hükümeti, terörü, önceleri, ulaşmak istedikleri hedef için kullanmak istemişlerdi. Ama galiba ipin ucunu kaçırdılar!..
Son bir gayretle, bu vahşeti halkımıza yaşatarak, “başkanlık heveslerinde” arzuladıkları sonucu almaya çalışıyorlar!.
Yaratılan “kaos ortamında” insanları korkutarak “rejimin değiştirilmesi” hesabını yapıyorlar...
• • •
Bilindiği gibi 10 Ekim Ankara Garı bombalanması sonrası Davutoğlu çıkıp; “bombanın patlamasıyla AKP’nin oylarının 3 puan arttığını” söylemişti.
Asıl vahim açıklaması ise Van’da “AKP’ye oy verirseniz bombalar patlamaz. Vermezseniz bombalar patlamaya devam eder hatta beyaz Toroslar ortalıkta dolaşır” sözleriydi!..
Bu bir ikrardı!.. Tarih bu durumun faillerinden elbet birgün hesap soracaktır!..
• • •


Canlı bombaları bilen ama yakalanmamasına göz yumanlar, halkın gözünde o kalleş canilerden farklı olamazlar...
Sadece halkın gözünde değil, yasaların önünde de suçlu sayılacaklardır!..
• • •
BirGün muhabiri Can Uğur, adı sanı belli “canlı bombaların” devlet tarafından bilindiğini ortaya çıkaran müthiş bir gazetecilik başarısı gösterdi.
Önce listede adı bulunan Savaş Yıldız’ın hem “Yeşil Kartlı” olduğunu, hem de sahte kimliğini haberleştirdi!!.
Şimdi de IŞİD’cı Recep Yaman ve Mehmet Mustafa Çevik’in hâlâ sigorta primlerini yatırdığını dolayısıyla hesabının aktif olduğunu yazdı...
• • •
İktidar, kendi çıkarı için Türkiye’yi büyük sıkıntılara sokacak oyunların peşinde...
Bilinmeli ki, kanlı oyunların hiçbir zaman galibi olmaz!..