Tekstil sektöründeki kriz, artan maliyetler ve ihracatın düşmesiyle derinleşiyor. Bir yılda 582 işletme kapandı, birçok firma üretime ara verdi. Krizin faturası ise çalışanlara kesiliyor. Sektördeki istihdam kaybı 153 bini aştı.

Tekstil krizinin faturası işçilere
Fotoğraf: Depo Photos

Aycan KARADAĞ

Tekstil sektöründe artan ithalata karşın hazırgiyimde düşen ihracat, şirket kapanmalarını ya da üretime ara vermeyi beraberinde getirdi. Artan maliyetler, rakip ülkelere göre pahalılaşan üretim, öngörülemeyen döviz kuru, alım gücündeki erimeyle birlikte tekstil sektörünü çıkmaza sürükledi. Öte yandan Türkiye’de pamuk fiyatlarının dünya pamuk fiyatlarına göre ucuz kalması sektörü kara kara düşündürüyor.

Sektörde yaşanan kriz yine emekçilere kesildi. Birçok tekstil fabrikasında işten çıkarmalar yaşanıyor. Sendikalar, yaklaşık 1 buçuk milyon işçinin istihdamının tehlikede olduğu belirtiliyor. Devrimci Tekstil İşçileri Sendikası'nın raporuna göre ise yılladır sektörde çalışan kalifiye işçiler bile asgari ücret düzeyinde maaşlar alıyor. Birçok şehirde fabrikalar asgari ücret bile vermiyor. Tekstilde en yüksek işçi maaşı ise 17 bin lira. Tekstil işçilerinin büyük kısmı güvencesiz, parça başı çalışıyor, neredeyse her gün fazla mesaiye kalıyor.

Ege İhracatçılar Birliği (EİB) Koordinatör Başkanı Jak Eskinazi, tekstil sektöründe sıkıntıların devam ettiğini belirterek, “Bu bir arz talep meselesi. Türkiye’de maalesef talep çok kısıtlandı. Konfeksiyon sektörü daraldı. Türkiye’de bundan önceki ekonomik tedbirler ve  kurdaki dengesizlik sektör için çok kan kaybettirdi. Kan kaybedince müşteri de kaybedildi. Müşteri kaybedince talepler daraldı. Talepler daralınca pamuk sektöründe kriz başladı. Talepler daralınca iplik fabrikaları iplik satamaz hale geldi. Pamuk talepleri daraldı, pamuk fiyatları durağanlaştı. Sonrada ihtiyacı olanlar ben rezil olacağıma malım rezil olsun diye satış yapmaya başladı. Dünya’nın en ucuz pamuğuna sahip ülke haline geldik” diye konuştu.

YÜZDE 50 KAPASİTE

Eskinazi şunları dile getirdi: “Şu anda iplik fabrikaları yüzde 50’nin altı kapasiteyle çalışıyor. Bazıları kapanıyor. Doğuya kayanlar var. Şu anda tekstil sektöründe bir karmaşa var… Bu sektörle ilgili bir işsizlik olacak, bu bir gerçek. Çünkü talep yok, talep olmayınca da iş yok. Tahmin ediyorum bir yıl daha sürer bu durum.”

Deri Dokuma ve Tekstil İşçileri Sendikası (DERİTEKS) Genel Başkanı Makum Alagöz ise, “Türkiye’de uygulanan ve rasyonel olmayan ekonomik politikalar nedeniyle sanayici için öngörülebilirlik giderek azalırken, diğer yandan küresel markalar için daha da pahalı görülmeye başlandı. Ve bunların yanı sıra ülkemizdeki ekonomi politikasının yarattığı yüksek enflasyonist sorunlar nedeniyle küresel markaların riskleri üzerine almak istemediklerini görüyoruz. Özellikle tekstil sektörünün pandemiden bu yana en büyük daralmayı yaşadığını görüyoruz. Bu uygulamalardan en çok işçiler zarar görüyor. Bunu işsizlik, alım gücünde düşme olarak yaşıyor. Bütün bunlar nedeniyle tüm işçiler için daha fazla sosyal koruma istiyoruz” dedi.

Birleşik Tekstil Dokuma ve Deri İşçileri Sendikası (BİRTEK-SEN) Genel Başkanı Mehmet Türkmen de işçilerin yaşadığı sorunlara dikkat çekti.  Türkmen, “Antep’te normalde tekstil fabrikaları hiç resmi tatil, pazar tatili, hafta tatili olmadan sürekli fazla mesai yaptırıyorlar işçilere. Bir süredir pazar ve hafta sonu tatillerinde çalışmıyor fabrikalar. Bazı fabrikalarda belli bölümlerin ücretli ya da ücretsiz izne çıkarıldığı fabrikalar var. Antep’in büyük fabrikalarından birisi Burteks 20, 25 günlüğüne tamamen kapattı fabrikayı. Bunun gibi üretime ara veren, az sayıda da olsa var. Belirli bölümleri durdurarak üretim kapasitesini düşüren çok sayıda fabrika var, böyle bir daralma var” ifadelerini kullandı. Türkmen, “Her sıkışmada daralmada ilk akıllarına gelen işçi ücretlerini nasıl baskılarız, çalışma saatlerini nasıl artırırız yani sömürü koşullarını sürekli daha fazla artırmak geliyor akıllarına” dedi ve ekledi: "Bu patronlara şunları sormak lazım, özellikle pandemiden bu yana sürekli büyüme ve ihracat rekorları kırdılar. Tarihin en büyük kârlarını elde ederken hiçbiri işçilere biz çok fazla kâr ettik deyip işçilerin ücretinden 3 kuruş fazla vermediler, büyümeden 3 kuruş pay vermediler. Ama şimdi en hafif daralmada, gidişat biraz kötü gittiğinde ilk akıllarına gelen faturayı işçiye kesmek oluyor. Pek çok fabrikada üretim düzeyini azaltmış durumda. Tamamen kapanan fabrika yok ama başka illerde böyle fabrikalar olduğunu biliyoruz. Malatya’da Mil-May tekstil bir aydır kapalı. Tekrar açılacak mı işçiler bir belirsizlik içinde, hiçbir bilgi verilmiyor. Urfa’da böyle iş yerleri var. Maraş’ta depremden sonra hâlâ üretime tam kapasite geçmeyen ve hiç açılmayan tekstil fabrikaları var. Antep’te 4-5 ay içinde daralma gerekçe gösterilerek 30 bin işçi işten çıkarıldı. 30 bin işçinin büyük çoğunluğu ya hiç tazminat alamadılar ya da eksik aldılar. Ama aynı fabrikalar durgunluk geçince işçi alarak üretime devam ediyorlar. Yine böyle olacak muhtemelen. Bu tür şeylerde faturanın her zaman işçilere çıkmamasının yolu işçilerinde söz hakkının olması ve örgütlü olmasından geçiyor.”

İHRACAT AZALDI, İŞSİZLİK ARTTI

Merkez Bankası verilerine göre Türkiye’nin hazırgiyim ihracatı yılın ilk 7 ayında yüzde 7 azaldı. Kapasite kullanım oranı Haziran 2023’te yüzde 70,8’e kadar geriledi. SGK verilerine göre 582 işletme kapandı, 153 bin kişinin işten çıkarıldı.

İŞÇİLER HAKLARI İÇİN DİRENİYOR

Tekstil sektöründe yaşanan kriz direniş hareklerini de beraberinde getirdi. İşlerini kaybeden çalışanlar geri dönmek için, düşük ücretler ve zor koşullarda çalışan işçiler ise hak talebiyle sokaklara indi. Antep’te 2 bin işçinin çalıştığı Şireci Tekstil fabrikasında işçiler düşük ücretlere isyan ederek 8 Ağustos’ta greve başladı. Bir hafta süren grev işçilerin kazanımıyla sonuçlandı. Kentte bulunan Artemis Halı ve Erkaplan Halı fabrikalarında çalışan işçilerde benzer taleplerle direnişe geçti. Artemis işçilerinin talepleri kabul edildi, Erkaplan işçileri mahkeme yoluna gitti. GAMA Tekstil işçilerinin ek zam talebiyle başlattığı direniş ise devam ediyor. Çorum’da Bilsar Tekstil, küçülme bahanesiyle sendikalı işçileri işten attı. İşe geri dönüş talebiyle direniş başlatan işçiler, 75 gündür eylemlerini sürdürüyor.