Tarih boyunca haklarında en fazla sıfatlandırma yapılan milletler arasında ilan edilmemiş şampiyonluklara sahip olan Türkler çok renkli bir geçmişe sahiptirler.

Türk adını ilk olarak MS 1. yüzyılda Pomponius Mela ile Plinius adlı tarihçilerin kullandıkları biliniyor. Azak’ın doğusunda yaşayan insanlar Turcae/Tyrcae adı ile kayda geçildi. Türk veya Türük, Törük, Törk adı Türkçe belgelerde ise ilk kez Kül Tigin ve Bilge Kaan yazıtlarında “Kök Türük” şeklinde geçiyor.

Yani en uzakta “Gök Türkler” var.

Daha sonra coğrafyalar üzerinden açıklanan Türkler geliyor. Ortaasya, Kafkasya, Balkan Türkleri sayılabilir. Siyasete girersek elbette “Jön Türkler” başlı başına bir markadır.

Ama bunların hiçbiri çok önemli değil. Şimdi gündemde “Beyaz Türkler” var. Biz buradan yürüyelim. Türkleri renklerine göre yerli yerine oturtalım.

Beyaz Türkler ne yaparlar?

Efendim Beyaz Türkler evlerinde köpek beslerler. Bu köpeklerini ona buna saldırtırlar. Bu saldırılarda yaralanan insanlar olur. Bazı devlet büyükleri böylesi durumlarda devreye girerler:

-Beyaz Türkler köpeklerinize sahip çıkın!

Bundan sonra ikinci önemli grup olan “Devlet Türkleri” devreye girerler, sokaklarda gördükleri sahipli sahipsiz köpekleri sopalar ve tel kıskaçlarla boğarak yakalayıp imha ederler. “Devlet Türkleri” için sabit bir renk söz konusu değildir, her renkten olabilirler. Onlara “Rengarenk Türkler” de denilebilir.

Beyaz Türkler ile yarışabilecek kapasiteye ulaşan bir başka Türk çeşidini “Yeşil Türkler” oluştururlar. Kendileri muhafazakâr yapıdadırlar. Bu yüzden “Dolar Yeşili” bir görünüm arz ederler.

“Siyah Türkler” ülkede ikinci büyük grubu oluştururlar. Her türlü felaket onların başına gelir. Eskiden onlara “Dağ Türkleri” denilirdi. Ülkeye demokrasi geldikten sonra bu tanım değiştirildi. Siyah Türk oldular. Hatta bir adım daha atılarak “Esmer Türk” mertebesine ulaştılar.

Siyah-Beyaz birlikteliğinden ortaya “Gri Türk” çıkacağını umanlar yanıldılar. Bu renkte sadece bir kişi var olabildi: Ateş İlyas Başsoy!..

Siyah ile beyazın yan yana gelmesiyle ortaya sadece bir tür Türk çıkabilirdi ki, zaten o çıktı: Beşiktaşlı Türkler!

Son yıllarda çok değişik bir tür olarak ortaya çıkan “Mor Türkler”den de söz edebiliriz. Tamamına yakını kadınlardan oluşan bu grubun dik duruşlarıyla, boyun eğmez tavırlarıyla karşılarında olanları fena halde sarstıkları görülüyor.

“Mavi Türkler” denildiğinde akla öncelikle Bodrum’a yerleşenler gelirdi. Ancak son dönemde askerlerin devreye girmesiyle “Mavi Vatan” kavramı benimsendi. Yelkenli tekneler yerine zırhlı savaş gemileriyle gezilip görülecek denizleri kapsayan alandakiler daha fazla “Mavi Türkler” haline geldiler.

Savaşlar insanları yerlerinden yurtlarından ederken, onlara yeni unvanlar da armağan etti. Bütün çatışma bölgelerinden kaçıp Anadolu’ya gelenler Suriyeli şemsiyesi altında “Kara Türkler” olarak tarih sahnesinde yerlerini aldılar. Hem renkleri hem de talihleri yüzünden de onlara “Kara Türkler” adı layık görüldü.

Tabii ki Türkler bu kadarcık değil. Pembe Türkler var, Turkuaz Türkler, Turuncu Türkler, Saf Türkler, Uyanık Türkler, Vizyoner Türkler, Milyoner Türkler, Az Türkler, Aç Türkler, Tok Türkler, Çok Türkler diye uzayıp gidiyor.

Hepsini tek başlık altında toplarsak şöyle diyebiliriz:

-Türklerin türlü renkleri!