İzmir’den Antalya’ya, Eskişehir’den Artvin’e, İstanbul’dan Ankara’ya kadar emekliler 41 kentte sokağa çıktı. “Emekliler üretti, Saray tüketti” diyen Tüm Emekliler Sendikası üyelerine destek yağdı, sefalete isyan ettiler.

Ülkenin 41 kentinde açlıkla sınanan emekliler isyan etti: "Emekli üretti, Saray tüketti"
Fotoğraflar: BirGün

Dilan ESEN

Emekliler, AKP iktidarının kendilerine dayattığı yoksulluk ve açlık düzenine karşı 41 kentte sokağa çıktı.

Tüm Emeklilerin Sendikası tarafından İzmir’den İstanbul’a, Artvin’den Antalya’ya kadar Türkiye’nin dört bir yanında düzenlenen eylemlerde, “ülkedeki yönetim krizine” isyan edildi. 41 kentin sokaklarında “Emekliler üretti, Saray tüketti” sesleri yükselirken “Rahat koltuklarında oturanlar sesimizi iliklerine kadar hissedecek” denildi.

EKMEĞİMİZİ ÇALDILAR

İstanbul’da Kadıköy İskelesi’ndeki Atatürk heykelinin önünde gerçekleştirilen eylemde sadece Tüm Emeklilerin Sendikası’nın üyeleri değil, yoldan geçen emekliler de katılarak destek verdi.

Burada konuşan Tüm Emeklilerin Sendikası İstanbul Şubeler Sözcüsü Mustafa Durna, “Emekliler susmuyor, artık korkmuyor. Daha birkaç gün önce polis ve astsubay emeklileri iktidara kırmızıkart gösterdi. İktidardan alacağımız var. Bu iktidar çocuklarımızın torunlarımızın ekmeğini çaldı. Ankara’daki Ayşe teyze çürük sebze toplarken ‘Utanıyorum’ dedi. 91 yaşındaki Dürdane teyze ayağında terlikle bu soğukta ucuz ekmek kuyruğuna girdi. Emekliler eğer açlık kuyruklarındaysa bunun sebebi, utanması gereken iktidar. Devlet bize ‘Seni refah ve huzur içinde, sağlıklı bir ortamda yaşaracağım’ diye söz verdi. Şimdi kanser hastasının ‘3 ayda ölürüm’ diye ağladığını gördük. Bir kahve içsek 50 lira. 10 bin lira alan emekli günde bir kahve bile içemez. Bu iktidar bize ‘Size verecek paramız yok’ dedi. Emekli ikramiyelerini 3 bin lira olarak lütfetti. Biz kimseden cep harçlığı istemiyoruz. Biz açlık ve yoksulluğa mahkûm edilirken bu paralar nereye gitti? Bu paraları TÜİK’in enflasyon rakamlarıyla işçinin parasından emeklinin aylığından çaldılar, KKM’ye gitti, Londra’daki tefecilere, dolar milyonerlerine gitti. Bunun hesabı sorulacak. O çalınanların belgesi çıkacak ve ‘Yüzüğümden başka bir şeyim yok’ diyene de ‘Nerden buldun’ diye sorulacak. İnsanca yaşam hakkımızdan da örgütlenme özgürlüğümüzden de vazgeçmeyeceğiz” diye konuştu.

SEFALET DÜZENİNDEN İKTİDAR ONUR DUYSUN

Basın açıklamasını okuyan Tüm Emeklilerin Sendikası Genel Başkanı Zeynel Abidin Ergen ise sözlerine, “AKP ve paydaşları artık ülkeyi yönetemiyor” diyerek başladı ve ülkedeki yönetim krizine dikkat çekti. AKP’nin iktidarda olduğu 22 yıl boyunca vahşi kapitalizmin neoliberal politikalarını acımasızca uyguladığına değinen Ergen, şu ifadeleri kullandı: “Yarattıkları siyasi ve ekonomik kaostan, siyasal İslamcı tek adam yönetimini yukarıdan aşağıya yapılandırdılar. Bu yönetim anlayışı emeklilere derin yoksulluk, açlık, daha doğrusu ölüm sınırında bir yaşam olarak geri döndü. Emekliler bırakın beslenmeyi, yatağa aç giriyor, karnını doyuramıyor. Emekliler adeta sürüm sürüm sürünüyor. Emeklilerin tek gidebildiği yer, parklardaki belediye bankları oldu. Boş bank bulan şanslı sayılıyor. Tabii hava soğuk veya yağışlı değilse... Emeklilerin kaliteli yaşlanmasının ölçütü,  banklara hapsedilen bir yaşam oldu. Bu onur, bu iktidarın!”

CEBİMİZDEN ÇALANLARA SESSİZ Mİ KALACAĞIZ?

İktidara seslenen Ergen, şöyle devam etti: “Acil çözüm üretin. BES- AR’IN araştırmasına göre açlık sınırı 22 bin 834 lirayı, yoksulluk sınırı 60 bin 757 lirayı aştı. Bekâr bir çalışanın sadece yaşam maliyeti 26 bin 970 lira. Bu hayat pahalılığında, her üç emekliden ikisinin 10 bin lira aldığı biliniyor. Bu durumda emeklilerin nasıl geçinebildiğini hesaplamak, yüzyıllardır çözülemeyen matematik probleminden zor! Yoksul yaşamak için bile 60 bin 750 liraya ihtiyaç varken 10 bin lira ile bütün bu girdilerin karşılanmasını çözen varsa beri gelsin. Emeklinin cebinde paranın çalındığını bilim kanıtlarıyla açıklanıyor. Sonuçta bütün emeklilere haksızlık yapılıyor. Bedelini peşin ödediğimiz emeğimizin değerlendirilmediği ortada. Prim güncelleme katsayı hesabında, bile-isteye hile yapılıyor. Buna sessiz mi kalacağız?”

KURTULUŞUN YOLU ÖRGÜTLENMEKTEN GEÇER

Emeklilere seslenen Ergen, sözlerini şöyle sonlandırdı:

“Boş vaatlere kulak asmayın, haklarınızın çalınmasına sessiz kalmayın. Kurtuluş kendi ellerinizde. Onun da yolu örgütlenmekten geçer. AKP ve iktidar ortaklarının yüzdelik maaş artışları bir çözüm değil. 2008’de uygulamaya konulan ‘Sosyal Güvenlik Reformu’ derhal iptal edilmeli. Memurlara verilen seyyanen ödenek, bütün emeklilerin maaşına hemen eklenmeli ve en düşük emekli maaşı, işe yeni başlamış en düşük memur maaşına eşitlenmeli. Prim günü, çalışma koşulları, eğitim gibi diğer kriterler göz önüne alınarak maaş ayarlamaları yapılmalı. İntibak yasası tez zamanda çıkarılmalı. Bayram ikramiyesi diye ödenen ve ayıplı bir hale dönmüş ödeme kaldırılmalı, yerine yılda 4 kere ve asgari ücret düzeyinde ödeme, ikramiye olarak her emekliye ödenmeli. Sağlığa erişim kolaylaştırılmalı ve istisnasız sağlık katkı payları kaldırılmalı. Bütün hastanelerde her türlü muayene, tetkik ve tedavi ücretsiz olmalı. Emekliler için ‘Toplu Sözleşmeli Sendika’ yasası çıkarılmalı. Sendikalarımıza dokunulmamalı. Sendikalara açılan kapatma davaları geri çekilmeli ve her türlü keyfe keder uygulamalara son verilmeli.”

ESKİŞEHİR'DE BİNİ AŞKIN EMEKLİ MEYDANA İNDİ

Tüm Emekliler Sendikası Eskişehir Şubesi üyesi bini aşkın emekli, Hamamyolu Parkı içerisinde bir araya geldi.

Emekliler adına açıklamayı olan Şube Başkanı Ali Paşa Şanlı, “sefalete, yoksulluğa, açlığa mahkûm edilmeye” karşı itirazlarını duyurmak için alanda olduklarını söyledi.

AKP ve paydaşlarının Türkiye’yi yönetemediğini ifade eden Şanlı, “Ülkede yönetim krizi var. Ekonomik ve sosyal kriz gün be gün daha da artarak sürüyor. 22 yıldır ülkeyi yönetenler, gönüllü taşıyıcısı oldukları vahşi kapitalizmin ne liberal politikalarını acımasızca uyguladıklarıyla yetinmiyor, ülkeyi ortaçağ karanlığına ve Ortadoğu bataklığına sürüklüyorlar. Böylece yarattıkları siyasi ve ekonomik kaosla tek adam yönetimini yukarıdan aşağıya yapılandırdılar” dedi.

Yönetim anlayışının emeklileri derin yoksulluk, açlık, ölüm sınırında bir yaşama geri döndürdüğünü ifade eden Şanlı, “Yaşam koşullarımız çok kötüleşmiştir. Bugün emekliler 18. ve 19. yüzyılda ki yaşam koşullarından daha beter koşullarda yaşam savaşı veriyorlar. Aslına bakılırsa uygulanan politika, cuntacı Kenan Evren’in bir dönem devrimcileri bir bir idam ederken söylediği, “asmayalım da besleyelim mi” mantığının yeni bir türevidir” diye konuştu.

Adana
İzmir
Düzce
Devrek
Konya
Edirne
Mersin
Tokat