Türk edebiyatının usta şairlerinden Cemal Süreya, ölümünün 34. yılında anılıyor.

Kaynak: Haber Merkezi
Usta şair Cemal Süreya, ölümünün 34. yılında anılıyor
Fotoğraf: DepoPhotos

2. Yeni şiirinin öncü isimlerinden usta şair Cemal Süreya, ölümünün 34. yılında anılıyor. 1931'de Erzincan'da doğan Süreya, 1990'da İstanbul'da hayatını kaybetti.

Asıl adı Cemalettin Seber olan şair, ailesiyle birlikte Dersim Katliamı'nın ardından 1938'de Pülümür'den Bilecik’e sürüldü.

Kimi kaynaklara göre 1937'te, kimi kaynaklara göre ise sürgünden 6 ay sonra, 23 yaşında olan annesini kaybeden Süreya, iyi bir eğitim alması için İstanbul'da yaşayan halasının yanına gönderildi.

EDEBİYAT MERAKI ORTAOKULDA BAŞLADI

Cemal Süreya’nın ortaokulda başlayan edebiyat merakı lise yıllarında giderek arttı. Ahmet Muhip Dıranas ve Özdemir Asaf gibi isimleri okuyan şair, üniversite yıllarında takma isimlerle çeşitli dergi ve gazetelerde yazılar yazdı.

Usta şair, Haydarpaşa Lisesi’ne parasız yatılı kayıt oldu, ardından Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi’nde Maliye ve İktisat Bölümü’nde okumaya başladı ve 1954’te mezun oldu.

Cemal Süreya, aynı yıllarda Muzaffer Erdost, Sezai Karakoç, Nihat Kemal Eren ve Hasan Basri ile çok yakın arkadaş oldu.

İLK ŞİİRİ 'MÜLKİYE'DE YAYINLANDI

“Şarkısı Beyaz” adlı ilk şiiri 1953’te Mülkiye dergisinde yayımlanan Süreya, daha sonra bu şiiri kitaplarına almak istemedi.

Türkçe ve edebiyat derslerindeki başarısıyla öğretmenlerinin dikkatini çeken Süreya, 1947'de parasız yatılı olarak girdiği Haydarpaşa Lisesi'nin ardından, 1950'de Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi Maliye ve İktisat Bölümü'nde eğitim gördü.

İlk şiiri "Şarkısı Beyaz" 1953'te "Mülkiye" adlı okul dergisinde çıkan Süreya, "İkinci Yeni" şiirinin öncülerinden biri kabul edildi.

MÜFETTİŞ YARDIMCISI OLARAK İSTANBUL'A GİTTİ

Okuldan 1954'te mezun olan ve aynı yıl Eskişehir Vergi Dairesinde stajyer olarak göreve başlayan Süreya, Teftiş Kurulu sınavını kazanarak 11 Ağustos 1955'te maliye müfettiş yardımcısı olarak İstanbul'a gitti.

Cemal Süreya, üniversitede öğrenciyken 23 Kasım 1953'te Seniha Hanım ile evlendi. Çiftin 3 Ağustos 1955'te kızları Ayçe dünyaya geldi.

Dergilerde karikatürleri de yayımlanan Süreya, kendisini tam olarak “Gül” şiiriyle edebiyat dünyasına duyurdu. Başarılı şairin “Üvercinka”, “Dalga”, “Güzelleme”, “Üçgenler”, “Cigarayı Attım Denize”, “Nehirler Boyunca Kadınlar Gördüm” adlı eserleri 1955’te dergilerde yayımlandı.

Bir süre “Politika” gazetesinde köşe yazarlığı yapan Süreya’nın “Şapkam Dolu Çiçeklerle” adlı deneme kitabı yayımlandı. “Çocukça” dergisinde, “Aritmetik Kuşlar Pekiyi” köşesinde çocuklar için yazılar kaleme aldı.

Bir akım oluşturarak kendine özgü bir şairlik örneği gösteren Süreya, şiirlerinin yanı sıra denemeler, tenkit yazıları, şiir ve düz yazı tercümeleri, çocuk kitabı, günce ve derlemelere imza attı. Süreya, yaklaşık 40 kitabı Fransızcadan Türkçeye kazandırdı. 

Hem şiirleri hem de yazılarının yayımlanmasıyla dergi çıkarma düşüncesine giren Süreya, Temmuz 1959'da başladığı askerlikliği 31 Aralık 1960'ta tamamladı.

Askerliğini yaparken fark dersleri vererek hukuk diploması da alan usta edebiyatçı, 1 Ağustos 1960'ta "Papirüs" dergisinin ilk sayısını yayımladı. Dört sayfalık dergiye ikinci sayıdan sonra 8 ay ara veren şair, üç sayı sonra Temmuz 1961'de dergiyi kapattı.

İlk eşinden ayrılan Cemal Süreya, daha sonra gazeteci Zühal Tekkanat ile iki kez evlendi. 1967'de evlendiklerinde Süreya 35, Tekkanat 28 yaşındaydı. Çiftin Memo Emrah (Seber) adında bir oğlu doğdu. 1969'da doğan Seber, babasının ölümünden 7 ay sonra hayatını kaybetti.

                           Cemal Süreya ve Zühal Tekkanat (Fotoğraf: DepoPhotos)

Maliye Bakanlığı tarafından bir yıllığına gönderildiği Paris'ten 1964'te İstanbul'a geri dönen Cemal Süreya, Maliye Teftiş Kurulundan arkadaşları Sezai Karakoç ve Doğan Yel ile 31 Temmuz 1965'te istifa ederek edebiyata ağırlık verdi.

3. KEZ 'PAPİRÜS'

Süreya, 1 Haziran 1966'da 3. kez "Papirüs"ü okuyucuyla buluşturdu ve Mayıs 1970'e kadar düzenli olarak aylık yayımladı.

Maliye Bakanlığındaki memuriyetine 1971'de dönen şair, İstanbul Hocapaşa Vergi Dairesi, Maliye Tetkik Kurulu, İstanbul Darphane ve Damga Matbaası Müdürlüğünde de görev yaptı.

Başyazılarını yazdığı "Oluşum" dergisinde ve kurucularından olduğu "Türkiye Yazıları" dergisinde yöneticilik de üstlenen Süreya, 1977'de "Politika" gazetesinin sanat sayfasında haftada bir yazdığı "Günübirlik" yazılarıyla gazete yazarlığına başladı.

Kültür Bakanlığı Kültür Yayınları Danışma Kurulu üyeliği de yapan ve "Papirüs"ü son olarak 15 Mart 1981'de çıkaran Süreya, çeşitli devlet kademelerinde görev aldıktan sonra 1982'de emekli oldu.

Eserlerini, Osman Mazlum, Adil Fırat, Ali Fakir, Ali Hakir, Ahmet Gürsu, Hüseyin Karayazı, Birsen Sağanak, Dr. Suat Hüseyin gibi farklı mahlaslarla kaleme alan Süreya, şiirin yanı sıra deneme, çocuk kitabı, günce, tenkit yazısı, şiir ve düz yazı tercümesi ve derleme de yazdı.

Cemal Süreya, ilk kitabı "Üvercinka" ile 1958'de Yeditepe Şiir Ödülünü, Arif Damar'la paylaştı. İkinci kitabı "Göçebe"yle 1966'da Türk Dil Kurumu Edebiyat Ödülünü, "Sıcak Nal" ve "Güz Bitiği" kitaplarıyla 1988'de Behçet Necatigil Şiir Ödülünü aldı.

Dört kez evlenen Süreya, 9 Ocak 1990'da hayatını kaybetti ve Kulaksız Mezarlığı'na defnedildi.