Google Play Store
App Store

Hiranur Vakfı kurucularından Yusuf Ziya Gümüşel’in kızı H.K.G.’nin 6 yaşında evlendirilmesi ve cinsel istismara maruz bırakılmasına ilişkin davanın 5. duruşması bugün İstanbul Anadolu Adliyesi 2. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görüldü. Duruşma, Kadir İstekli ve Yusuf Ziya Gümüşel’in tutukluluk halinin devamına karar verilerek 9 Ekim saat 10.00’a ertelendi. Kadın örgütleri "H.K.G. asla yalnız yürümeyecek" dedi.

Utanç davası bir kez daha ertelendi

İlayda KAYA

BirGün’ün ortaya çıkardığı İsmailağa Cemaati’ne bağlı Hiranur Vakfı kurucularından Yusuf Ziya Gümüşel’in kızı H.K.G.’yi 6 yaşında ‘evlendirmesi’ ve H.K.G.’nin yıllarca cinsel istismara maruz bırakılması skandalına yönelik davanın beşinci duruşması bugün Kartal’daki İstanbul Anadolu Adliyesi 2. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görüldü.

Gizlilik kararı nedeniyle basına kapalı gerçekleştirilen duruşmaya, tutuklu sanıklar Kadir İstekli ve Yusuf Ziya Gümüşel getirildi.

Görülen duruşmada, mahkeme heyetinin davayı karara bağlama isteğine karşın Kadir İstekli’nin avukatı dosyadan istifa ederek davanın ertelenmesini sağladı. Mahkeme heyeti, avukatın istifası üzerine duruşmayı 9 Ekim'e erteledi.

TUTUKLULUK HALLERİ SÜRÜYOR
 
Baba Gümüşel ve anne Fatıma Gümüşel’e ‘zincirleme şekilde çocuğun cinsel istismarı’ suçundan 22 yıl 6 aya kadar, H.K.G’nin evlendirildiği Kadir İstekli hakkında ise ‘zincirleme şekilde çocuğun cinsel istismarı’ ve ‘cinsel saldırı’ suçlarından 67 yıl 10 ay 15 güne kadar hapsinin istendiği davanın ilk duruşması 30 Ocak’ta görülmüş, mahkeme heyeti yayın yasağı ve gizlilik kararı getirilmesine karar verilmişti.

Dava öncesi Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu, SOL Feminist Hareket ve bazı kadın örgütleri bir araya gelerek adliye önünde eylem yaptı.

“Erkek, aile, tarikat, cemaat istismar ediyor. Devlet istismarcıyı koruyor” yazılı pankart açan  kadınlar, “Asla yalnız yürümeyeceksin” , “İstismara ortak olanlardan hesap soracağız”, “ Tarikat, cemaat hepsi kapatılacak” “İstismarın affı olmaz” yazılı dövizler taşıdı.

SORUMLU 1-2 KİŞİ DEĞİL

Burada konuşan Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu Genel Sekreteri Fidan Ataselim “H.K.G. yıllarca sistematik bir şekilde istismara maruz bırakıldı. Kamu kurumlarına başvurdu, geri çevrildi. Organize olmuş bir şekilde başvuruları reddedildi hatta üzeri örtüldü. Bugün neyse ki ve ne güzel ki H.K.G.’nin sesini hep birlikte duyuruyoruz. Bir davaya dönüştü. Tüm bu sürecin sebebi elbette ki 1-2 kişi değil. Bunu farkındayız” dedi.

Kız okulları açıklamasıyla gündem olan Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin’e de yanıt veren Ataselim, özetle şunları kaydetti: “‘Kız okulları açılsın, kız çocukları okusun’ sözleri tamamen bir aldatmaca. Mesele oraya gelene kadar, yıllarca sistematik olarak istismara uğrarken hkg’nin ailesi tıpkı bakanın dediği gibi kız çocuğunu okula göndermediğinde, bakan neredeydi? Kız çocuklarını okula göndermeyen velilerle ilgili ne yaptılar? H.K.G. kamu kurumlarına başvurduğu zaman bakan neredeydi? Devlet yetkilileri neredeydi? Hkg şikayet ettiğinde bakanlıklar neredeydi? Varlardı ama tüm meselenin üstünü örttüler. Şimdi onların dertleri kız çocuklarının okumaması değil, onların dertleri bu ülkeyi karanlığa sürüklemek. Toplum sizin karanlığınıza sürüklenmeyecek, izin vermeyeceğiz. Bizler mücadelemizle hiçbir kadının, çocuğun yalnız yürümemesi için çalışacağız. 6284 sayısı yasaya saldırıyorlar, dokundurmayacağız. Kadınları, çocukları koruyacağız” dedi.

LAİKLİK BİR İHTİYAÇ

SOL Feminist Hareket adına konuşan Leyla Koç Üzüm ise şunları anlattı:

“İlk günden beri takipçisiyiz. Korkma diyerek çağrı yaptık, yapıyoruz. Hkg korkmadı. 6 yaşından itibaren cemaatlerin tarikatların karanlık dünyasından korkmayarak sesini yükseltti. Biz de bugün onun sesi olmaya kararlıyız. H.K.G. cesareti nereden aldı? Hkg laikliğin ufacık kırıntısına sarıldı. ‘Bu ülkede laiklik varsa bana sahip çıkarlar, o örümcek kafalıların yok ettiği hayatımı geri alacağım’ dedi. Binlerce H.K.G.’nin tarikatların cemaatlerin dünyasında kaybolduğunu biliyoruz. H.K.G. sadece onlardan bir tanesi. Şimdi karma eğitimi tartışmaya açtılar. Biz ısrarla kız çocuklarının okutmalarını söylüyoruz. Bu yaklaşımın yalan olduğunu biliyoruz. O çocukların sözcüsü olmaya devam edeceğiz. Tarikatların cemaatlerin kapatılması, ve laikliğin yeniden kazanılması mücadelesini sürdüreceğiz. Çünkü biliyoruz ki laiklik ekmek su kadar önemli bir ihtiyaçtır, asla karanlığa teslim olmayacağız. Laikliği sonuna kadar savunacağız. Çünkü tüm çocuklara sözümüz var asla yalnız büyümeyeceksin. Tarikat-cemaat karanlığına karşı mücadelemizin geri dönüşü yok! Buradayız, bir aradayız!”

GERÇEK ADALET İSTİYORUZ

Türkiye İşçi Partisi (TİP) üyesi kadınlar adına konuşan Lütfiye Nalan Ermiş ise
“Öfkemiz ilk gün nasılsa bugün de aynı şekilde devam ediyor. Kapalı kapılar ardında çocukları kadınları istismar edenlere buradan bir kere daha sesleniyoruz; bizler bir adım dahi geri adım atmayacağız. Laiklikten asla vazgeçmiyoruz” dedi. 
EMEP’li kadınlar da özetle şunları söyledi: Kadınlar birlikte güçlü, bugün h.k.g bin istismara maruz kalan hiçkimsenin yalnız olmadığını hatırlatmak için buradayız. Bizler bu savanın takipçisi olduğumuz sürece size geçit vermeyeceğiz. Artık yeter diyoruz. Aile Sosyal Politikalar Bakanlığı’na soruyoruz, bu davalara müdahil olmak dışında istismarı engellemek için çalışıyor musunuz? Biz kadınlar yaşamın her alanında mücadele ediyoruz en çok da eğitim kurumlarında buna maruz kalıyoruz. Şimdi kadınları ve LGBTİ+’ları hedef almaktan geri durmuyorlar. Kadınları toplumdan tecrit etmek istiyorlar. Sadece failler değil göz yuman, ortak olan herkes yargılanana kadar takipçisi olacağız. Erkek adalet değil gerçek adalet istiyoruz.”

"BİZ BURADAYIZ"

Duruşmadan sonra Saadet Öğretmen Çocuk İstismarı İle Mücadele Derneği adliye önünde bir açıklama yaptı. Dernek Başkanı Saadet Özkan “Bugün mahkeme heyeti kararı vermeye hazır olmasına rağmen bilinçli bir şekilde sanık tarafları avukatları tarafından dava 9 Ekim’e uzatılmak zorunda kaldı. Biz 9 Ekim tarihinde yine burada çocuğumuzun sesi olmak için hazır bulunacağız. Artık çocukken istismara uğrayanlar konuşuyorlar. Bu bilinçli uzatmaya karşıyız. Herkes sesini çıkarsın, adalet bu kadar geç tecelli etmesin. 9 Ekim’de karar verildiğinde gizlilik de ortadan kalkacak. Biz de gerçekleri burada açıkça konuşacağız” dedi.