Donbass bölgesinde yaşayan gazeteci Okay Deprem, Rusya’daki Wagner ayaklanmasını BirGün’e yorumladı. Wagner’in gelişim sürecinden söz eden Deprem, Rusya tarafından Wagner grubuna Donbass’ta çok ciddi erzak, mühimmat, topçu, hava, eğitim desteği verildiğini hatırlattı. Deprem, “Prigojin politik bir güç olmak istiyor. Daha önce de konuşulan parti kurma aşamasına gidiyor tartışmaları da bunun bir işaretiydi” değerlendirmesinde bulundu.

Wagner gerçeği: “Bu noktaya bir günde gelinmedi”
Fotoğraf: DepoPhotos

HABER MERKEZİ

Donbass bölgesinde yaşayan gazeteci Okay Deprem yaşananları BirGün’e değerlendirdi.

Bölgede yaşananların bir süreç etrafında geliştiğini belirten Deprem neler olduğunu şu ifadelerle anlattı:

“Dünden bugüne var olmayan bir sürece tanıklık ediyoruz. Bu nokta belli bir birikimin sonucu olarak karşımızda. 2022 yılının Şubat aylarında sahadaki askeri güç ve ihtiyaç doğrultusunda Çeçenler çok ön plandaydı. Rus kamuoyunda ve halk nezdinde çok hoş karşılanmayan bu durum kendilerini ön plana çıkartmak isteyen birçok yapının önünü açmış oldu. Ve tarif ettiğim bu süreçte Ukrayna ordusu askeri araç, mühimmat ve sayı bakımından rezervlerini çok fazla artırdı. Rusya’nın ise askeri anlamda parçalı bir yapıda olması, tam olarak düzenli bir ordusunun söz konusu olmadığı bir tablo da paralı asker, gönüllü asker ve sözleşmeli asker yapısı ile beraber Wagner grubu aslında tam olarak sahneye çıkmış oldu.

Oktay Deprem

“WAGNER’E ÇOK CİDDİ MÜHİMMAT VERİLMEYE BAŞLANDI”

Toplum nezdinde de savaş koşullarına tam olarak hazır olunamaması durumunda ortaya çıkacak yapı öyle bir yapı olmalıydı ki ne büyük bir seferberlik ortamı oluşsun ne de büyük kayıplar verilsin. Bu iş profesyonel bir şekilde yürütülsün ve öyle tamamlansın. 

Bu şartlar altında Rusya yönetimi tarafından Wagner Grubuna Donbass çok ciddi erzak, mühimmat, topçu, hava, eğitim desteği vermeye başlandı. Bu desteğin ardından toplumunda bir nebze kabulü ile Wagner bir siyasi parti gibi hareket etmeye başladı. Belirli şehirlere kuruldular ve askere alım noktaları dahi oluşturmaya başladılar. Dolayısıyla bu noktalar bir paralellik oluşturdu ve toplumsal politik bir yapı haline de gelmeye başladı. Prigojin bu şartlar altında grubun da güçlenmesi ile tek lider haline geldi ve politikasını da gizlemeyen iktidarı eleştirmekten korkmayan bir tutum izlediler. Donbass’ın bitişiğindeki komşu eyaletlerde Wagner Grubu günde yüzlerce kayıt almaya başladı. Savaş ilerlediğinde ise sahada tek güç Wagner Grubu olmuş oldu.

“TOPLUMSALLAŞAN BİR YAPI HALİNE GELDİ”

Rusya Dışişleri Bakanlığı tarafından önce hücum birlikleri, sonra hareket birlikleri olarak adlandırılan Wagner Grubu en son vurucu birlik olarak adlandırılmış oldu. Wagner Grubu ise bu süreçte daha da büyüyen toplumsallaşan bir yapı haline gelmeye devam etti. Askeri politik kanatta çok saygın kişiler tarafından desteklenmeye başladı, birçok alanda bağlantıları genişledi, toplumsal bir boyuta ulaşmış oldular.

Son süreçte ise Savunma Bakanlığı resmi olarak yavaş yavaş Prigojin liderliğindeki grubu desteklememeye başladı. Hatta mühimmat desteği, donanım, gıda desteklerine kadar çektiği noktalar oldu. Ve asıl gerginlik böylece başladı diyebiliriz. Prigojin, Savunma Bakanı Şoygu ve Genelkurmay Başkanı’nı açıktan eleştirmeye, onları tartıştırmaya, hatta hakaretlere bile başladı. Prigojin, ordunun içerisinde çok ciddi bir sabotaj olduğunu, hainlerin ele geçirdiğini, o hainleri devirecek devrimin gerektiğini buraya kesin bir müdahale gerektiğini açıktan dillendirdi. Savaş durumunda iken de yapılan yabancı işbirliklerine, toplantılara, düzenlenen forumlara tepki gösterdi ve toplumun da desteğini istedi.

Tam da bu noktaya oynayan Prigojin Rusya da önemli bir kitlenin de güvenini almış oldu. Amacının ise en kötü ihtimalle Savunma Bakanı ve Genelkurmay Başkanının değişmesi olduğunu söyleyebiliriz. Bu iki ismin değişmemesi durumunda politik olarak en kötü ihtimalle operasyonun ortak grup kuvvetlerinin başına aday olduğu anlaşılıyor. Prigojin’in politik hırsları ve amaçları var. Grubun yaygın ilişkin ağı dışında da elinde medya grupları da var.

“PRİGOJİN POLİTİK BİR GÜÇ OLMAK İSTİYOR”

Yani Prigojin politik bir güç olmak istiyor. Daha önce de konuşulan parti kurma aşamasına gidiyor tartışmaları da bunun bir işareti idi.

Şu an için de Prigojin alacağı desteğe güveniyor diyebiliriz. 25 binlik bir kuvvet ile Moskova’ya yürümesi tabii ki çok mantıklı değil, çok daha büyük bir destek hissettiği için böyle bir adım attığını düşünüyorum.

Şu an gelinen süreçte ise kısmi bir iç savaş ortamının başladığı söylenebilir. Geçmişte de bahsettiğim Çeçenler ile olan rekabet ortamı şimdi de kendini yeniden başka bir boyutta gösterebilir. Rusya’nın Wagner Grubu’na yeni alan açmaması da buradaki savaş ortamını körükleyebilir. Zaten aslında Prigojin cephesinde bu da bardağı taşıran son damla olmuştu. Ancak Çeçenlerle doğrudan bir karşı karşıya geliş hali de iç savaşı çok yukarıya tırmandırabilir sivillerin de dâhil olacağı çatışma zeminleri oluşturabilir. Moskova’ya doğru devam eden hareket içerisinde de orada ki koşullar çok farklı olacaktır. Olayın taraf olacak çok potansiyeli mevcut. Moskova’ya varmış olsalar bile alacakları yanıt çok sert olacaktır. Prigojin bu açıdan destek hesapları yapıyorsa Moskova’dan destek gelmesi çok zordur. Kaldı ki Prigojin’in iktidarı alma amacının olduğunu düşünmüyorum. Kendisinin yetki dâhilinde muhatap alınmasını kabul ettirmeye çalışacaktır.