Milli Eğitim Bakanlığı, yakın zamanda müfredat ile ilgili değişiklik yapılacağını duyurdu. AKP iktidarı döneminde yapılan her değişiklik eğitimi daha da geriye götürdü. Özellikle 4+4+4 modeli ve İsmet Yılmaz dönemindeki müfredat değişikliği ile derinleşen eğitimdeki tahribat, Yusuf Tekin ile devam ediyor. Toplumun mücadelesi ise sürüyor.

Yapılan her değişiklik eğitimi geri götürdü
Eğitimde yapılan düzenlemeler sık sık protesto ediliyor. (Fotoğraf: BirGün)

Mustafa BİLDİRCİN

Türkiye’nin hemen her alanda gerileme yaşadığı AKP iktidarlarında en çok tahrip edilen alanların başında eğitim alanı geldi. Eğitim sistemlerinde birbiri ardına yapılan değişiklikler nedeniyle 22 yıllık AKP iktidarı döneminde neredeyse hiçbir öğrenci başladığı sistemle okulunu bitiremedi. Uluslararası derecelendirme kuruluşlarının raporlarına dahi yansıyan eğitim alanındaki tahribat, adeta koca bir kayıp nesil yarattı. AKP’nin kırıklarla dolu eğitim karnesine hak kayıpları, piyasalaştırma ve dinselleştirme damgasını vurdu. Şimdi de Milli Eğitim Bakanlığı yeni bir müfredat değişikliği hazırlığında. Bugüne kadar yapılan her değişiklik ise eğitimi biraz daha geriye götürdü.

AKP iktidarında Milli Eğitim Bakanlığı’nda sekiz bakan değişti. Yusuf Tekin, AKP’nin dokuzuncu Milli Eğitim Bakanı olurken bakanların icraatlar karnesi, eğitim alanındaki tahribata ayna tuttu. BirGün, AKP’nin Milli Eğitim Bakanları’nın icraatlar karnesini çıkardı.

YÖNETİCİ KIYIMI

AKP’nin ilk Milli Eğitim Bakanı, Erkan Mumcu oldu. 19 Kasım 2022 tarihinde göreve gelen Mumcu, göreve geldikten kısa bir süre sonra bakanlıkta adeta kıyım yaptı. Bu kapsamda bin 300 bakanlık yöneticisi bir gecede görevinden alındı. Mumcu, 17 Mart 2003 tarihinde görevden ayrıldı.

Mumcu’nun ardından Hüseyin Çelik, 17 Mart 2003 tarihinde Milli Eğitim Bakanlığı görevine getirildi. Çelik döneminde, eğitimcilerin tüm itirazlarına karşın Temel Dik Yazı uygulamasından Birleşik Eğik Yazı uygulamasına geçildi, lise eğitimi de dört yıla çıkarıldı. Çelik 3 Mayıs 2009’da görevden ayrılırken yerine Nimet Çubukçu atandı.

FATİH KARADELİĞİ

İktidarın, “Eğitimde asrın projesi” olarak duyurduğu ancak yıllar boyunca hedefe ulaştıramadığı FATİH Projesi, Çubukçu döneminde başladı. Proje, fahiş harcamalar itibarıyla eğitim bütçesinde adeta karadelik oluşturdu. Çubukçu döneminde, tüm genel liseler Anadolu lisesine dönüştürüldü, eğitimin kalitesine ilk büyük darbe, bu yolla yapıldı.

4+4+4 DARBESİ

AKP’nin dördüncü Milli Eğitim Bakanı Ömer Dinçer döneminde ise eğitimdeki tahribat hızlandı. Ulusal bayramların statlarda kutlanmasını yasaklayan Ömer Dinçer döneminde, eğitimde büyük yara açan 4+4+4 sistemi hayata geçirildi. MEB’in Kuran kurslarını denetim görevine ve Kuran kurslarına katılımdaki yaş sınırına da Ömer Dinçer son verdi. 7 Temmuz 2011’de göreve gelen Dinçer'in Milli Eğitim Bakanlığı görevi, 15 Ocak 2013’te son buldu.

EĞİTİMDE KADROLAŞMA

Nabi Avcı, AKP’nin beşinci Milli Eğitim Bakanı olarak 25 Ocak 2013’te koltuğa oturdu. Eğitim yöneticiliğinde kadrolaşmanın önünü açan Proje Okulu uygulaması da Avcı'nın onayı ile eğitim sistemine yerleştirildi. Avcı, 23 Mayıs 2016 tarihinde Milli Eğitim Bakanlığı koltuğundan kalktı.

VAKIFLARLA PROTOKOL

Nabi Avcı’nın ardından, 23 Mayıs 2016 tarihinde göreve gelen İsmet Yılmaz, eğitim sisteminde en büyük yaraları açtı. Büyük bölümü gerici olan vakıf ve derneklerle etkili protokoller imzalayan Yılmaz döneminde, imam hatip liselerinin TEOG haricinde öğrenci almasına olanak sağlandı. Okullar mescit zorunluluğu kararı alan İsmet Yılmaz, eğitim istihdamına sözleşmeli öğretmenlik modelini getirdi. Liselere giriş ve üniversitelere giriş sistemi de Yılmaz döneminde değiştirildi. Yılmaz dönemindeki en radikl durum ise müfredat değişikliğiyle oldu. Cihat kavramı müfredata girdi. Ders kitaplarında yapılan değişikliklerle tarih saptırıldı. Laikliği kötüleyen ifadeler kitaplara girdi.

TEKNOKRAT BAKAN DÖNEMİ

Başkanlık Sistemi’ne geçişin ardından AKP’nin, "Teknokrat Kabine" furyası kapsamında 10 Temmuz 2018 tarihinde Ziya Selçuk Milli Eğitim Bakanlığı’nda görevlendirildi. Vakıf ve derneklerle imzalanan protokoller Selçuk döneminde de devam ettirilirken Anadolu liselerinde ikili eğitime geçilmesi yönünde karara imza atıldı.  Selçuk döneminde MEB ile TÜGVA arasında süresiz protokol imzalandı. Selçuk, kardeşinin yönetim kurulu üyesi olduğu şirketin özel okullarla ilişkisi ortaya çıkınca görevden affını istedi.

ÖĞRETMENLERİ BÖLDÜLER

Selçuk’un ardından 6 Ağustos 2021 tarihinde Mahmut Özer, Milli Eğitim Bakanı olarak sahneye çıktı. Özer, şoförünü istisnai kadrodan özel kalemliğine atadı. Eğitimcilerin büyük tepkisine yol açan Öğretmenlik Meslek Kanunu’nun çalışmalarını başlatan özer, öğretmenlik mesleğini basamaklandırdı.

DİNİ EĞİTİM AJANDASI

Özer'in ardından göreve gelen Yusuf Tekin ise karma eğitimi dahi tartışmaya açtı. Yusuf Tekin dönemindeki bazı icraatlar şöyle sıralandı:

Öğretmenlere önlük uygulaması,

Zorunlu seçmeli din dersi,

Okul öncesi eğitimden katkı payı alınması,

Okul öncesi, ilkokul ve ortaokullara zorunlu mescit,

Okulöncesi eğitime din dersi getirecek müfredat çalışmaları.