Urfa'da AKP binasına saldırı davasında 4 kişi hakkında 'devletin birliğini ve ülke bütünlüğünü bozma' suçlamasıyla verilen ağırlaştırılmış müebbet hapis cezaları Yargıtay tarafından onandı.

Kaynak: Haber Merkezi
Yargıtay, AKP binasına saldırıda ağırlaştırılmış müebbeti onadı

Urfa'nın Eyyübiye ilçesinde, 28 Ağustos 2015'te AKP ilçe binasına saldırı davasında 4 kişiye  'devletin birliğini ve ülke bütünlüğünü bozma' suçlamasıyla verilen ağırlaştırılmış müebbet hapis cezaları Yargıtay tarafından onandı.

7 Haziran - 1 Kasım 2015 arasındaki döneme denk gelen tarihte, AKP İlçe Başkanlığı binasının camları biri kadın 2 kişi tarafından kırıldıktan sonra içeriye el yapımı patlayıcı madde atıldı. Olay yerinden kaçan Ş.Ç., polis tarafından vurularak gözaltına alındı. Diğer kişi kayıplara karıştı. Özel harekat polislerinin olay yerine gelmesi sonrasında yakındaki mezarlıkta yapılan aramada R.Ç. adlı kişi de gözaltına alındı.

AĞIRLAŞTIRILMIŞ MÜEBBET 

Polis, olaydan sonraki gün daha önce mahkeme kararıyla başka bir soruşturma kapsamında dinlenilen telefon görüşmelerine takılması sonucu Servet Kılıç ve Vedat Donuker’i (24); 32 gün sonra ise Semih Altun'u gözaltına aldı. Semih Altun, suçlamaları kabul etmezken, Servet Kılıç ve Vedat Donuker, Emniyet'teki ifadelerinin işkence altında alındığını belirtti ve mahkemede reddetti. 

Mezopotamya Ajansı'ndan Emrullah Acar'ın haberine göre Urfa 2. Ağır Ceza Mahkemesi'nde yapılan yargılamada, Şilan Çetiner, Recep Çalışkan, Servet Kılıç ve Semih Altun, "TCK 302; Devletin birliğini ve ülke bütünlüğünü bozma, Anayasal düzeni silah zoruyla değiştirme, yasadışı örgüt üyeliği, örgüt propagandası ve patlayıcı madde bulundurma" suçlarından ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına çarptırıldı. Vedat Donuker'e ise "örgüt üyeliğinden" 6 yıl 3 ay hapis cezası verildi. Antep İstinaf Mahkemesi tarafından onaylanan karar son olarak ise Yargıtay tarafından onaylandı. 

Erzincan Kapalı Cezaevi’nde hücrede tutulan Semih Altun'un ağabeyi Celal Altun, ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasının Yargıtay tarafından onaylanmasına tepki gösterdi.

Olay günü kardeşiyle evinde yemek yediklerini ve geç saatte onu kendi evine bıraktığını belirten Altun, “Recep Çalışkan adında bir komşumuz vardı. TEM'de kendisine uygulanan şiddet ve baskı sonucu, ona bu olayı kimin yaptığını sormuşlar, o da 'Komşumuz Semih' diye ifade vermiş. Ona 'İsim verirsen seni bırakırız' demişler, o da karakolda baskı altında bu şekilde ifade vermiş ve ifadesi üzerine 32 gün sonra Semih'i yolda yürürken gözaltına aldılar" diye aktardı. 

Semih Altun’un avukatı Serdil İzol ise dosyada müvekkili hakkında hiçbir somut delil olmadığını belirtirken Anayasa Mahkemesi’ne (AYM) bireysel başvuruda bulundu.