Attila Aşut

yazievi@yahoo.com

AKP Hükümeti yatıp kalksın, FETÖ’cülere dua etsin! Onların sayesinde ülkeyi dikeniz gül bahçesine çevirmek üzereler!

Yıllarca “Aynı yoldan geçmişiz biz / Aynı sudan içmiş biz / Yazımız bir, kışımız bir / Aynı dağın yeliyiz biz / Aynı bağın gülüyüz biz” diye boşuna türkü söylemediler!

Dincilik ve şoven milliyetçilikle beyinleri uyuşturulmuş kitleler henüz ayırdında değil ama Türkiye hızla ortaçağ karanlığına sürükleniyor. Laik eğitimin ruhuna fatiha okuyup tüm okulları imam-hatipleştirdiler. Çağdaş ve bilimsel eğitime şimdi “proje okul” aldatmacasıyla son darbeyi vurmaya çalışıyorlar. Liseli öğrenciler ve aileleri, şimdi bu yıkım projesini durdurmak için var güçleriyle direniyor…

Ülke bir yandan sınır komşularımızla sıcak savaşın eşiğine gelmişken, bir yandan da laik kesimin duyarlıkları kışkırtılarak iç savaş ortamı hazırlanıyor. “15 Temmuz Zaferi”, AKP fanatiklerini bu yolda cesaretlendirmiş olmalı. “AK Silahlanma” çağrılarının tam da bu dönemde yapılması rastlantı değil…

•••

Ülkede hukuksuzluk kol geziyor. Hükümet, yurdun her yerinden yükselen çığlıkları duymak istemiyor. Önceleri, “Böyle olağanüstü dönemlerde haksızlıklar olabilir. Biz kurunun yanında yaşın da yanmaması için gereken titizliği göstereceğiz” diyor; bu konularda muhalefetle diyalog içinde olacaklarını söylüyorlardı. Hatta FETÖ ile mücadele sürecinde yaşanan haksızlıkları gidermek amacıyla Başbakanlık’ta ve valiliklerde inceleme kurulları oluşturmuşlardı. Ne var ki yakınmalar çığ gibi büyüyünce iktidar sahipleri ağız değiştirdi. Şimdi OHAL var ya, kimseyi takmıyorlar! Hatta kendilerini Anayasa’nın üstünde görmeye başladılar. Mağduriyetten söz edenlere artık, “Mağdur falan yok, asıl mağdur millettir” diye yanıt veriyorlar. “Millet” kavramının tanımından bile haberleri yok! Suçları kanıtlanmadan hapse tıkılan, yaşamları karartılan yurttaşları “millet”ten saymıyorlar anlaşılan! Tıpkı FETÖ’cülerin “kumpas davaları”nda yaptıkları gibi!

Onlarca yazar ve gazeteci arkadaşımız cezaevlerinde. İktidarın sevmediği Eğitim Sen üyesi binlerce öğretmen ve akademisyen meslekten çıkarılmış. Hepsi de ilerici, demokrat, sol görüşlü insanlar. Siz eğer gerçekten FETÖ’cü arıyorsanız, yandaş sendikalara gidin! Oralarda, aradığınızdan fazlasını bulursunuz!

•••

“FETÖ mağdurları” listesine son günlerde -garip bir biçimde- Yargıçlar ve Savcılar Birliği (YARSAV) de eklendi. Yargıya sızmış Fethullahçı hainlere karşı yıllardan beri en kararlı savaşımı yürüten bu saygın meslek örgütü, hükümetin ilk KHK’siyle kapatıldı. Hepimiz şaşkına döndük. Gerekçe, gerçekten kargaları bile güldürecek türdendi. Sözümona FETÖ ile ilintiliymiş bu kuruluş!

Şaka maka derken, BirGün’ün konuk yazarları arasında bulunan YARSAV Başkanı Murat Arslan, önce açığa alındı, sonra meslekten çıkarıldı. Birkaç gün önce de evi basılarak gözaltına alındı. O gün bugündür Murat Arslan’dan haber alınamıyor…

İnsaf yahu! Siz YARSAV’dan neyin öcünü almaya çalışıyorsunuz? 12 Eylül faşizminde bile böylesi görülmedi! AKP Hükümeti, 2010 referandumuyla yargıyı tümüyle Fethullahçılara teslim ederken, HSYK seçimlerine ayrı listeyle girip bu çetenin karşısına dikilen örgütün YARSAV olduğu unutuldu herhalde! Birileri unutmuş olsa da, biz bu gerçekleri bıkıp usanmadan AKP iktidarına ve iktidarın dümen suyundaki yargı mensuplarına anımsatmaktan vazgeçmeyeceğiz!

Murat Arslan’ın gözaltına alınması üzerine bir açıklama yapan Yargıçlar Sendikası, işlemin hukuksuzluğunu şu sözlerle dile getirdi:

“YARSAV, kurulduğu günden bugüne hiçbir zaman din temelli bir oluşum ile bağ kurmamış, aksine laik, demokratik Cumhuriyetin temel değerlerine bağlı kalmış, her zaman emekten, eşitlikten, özgürlüklerden, barıştan ve demokrasiden yana tavır almıştır.

YARSAV’ın Hükümet-Cemaat yapılanmalarından uzak, laiklik, demokrasi, barış temelli ilkeleri, aynı değerleri paylaşan Başkanı Murat Arslan tarafından ifade edilmiştir. Murat Arslan’ı Fettullah Gülen Cemaati’ne yakıştırmak, kamuoyunda bilgi ve algı kirliliği yaratmaya yönelik haksız, hukuksuz bir işlemdir.”

Hukukta Sol Tavır Derneği de Murat Arslan’ın gözaltına alınmasına şöyle tepki gösterdi:

“Uluslararası yargı etiği ve bağımsızlığı ilkeleri doğrultusunda faaliyet göstererek Türkiye’yi Avrupa’da ve dünyada temsil eden YARSAV hukuksuz olarak kapatılmış; YARSAV Başkanı Murat Arslan, önce görevinden uzaklaştırılmış, sonra OHAL KHK’siyle meslekten ihraç edilerek kamu hizmetlerinden mahrum bırakılmış; 19 Ekim Çarşamba sabahı da apar topar gözaltına alınmıştır. Eşinin ve iki çocuğunun gözleri önünde gözaltına alınma sırasında, avukatını arama fırsatı dahi verilmemiş, üçüncü gün olmasına karşın ne avukatlarıyla görüştürülmüş ne de ailesine bilgi verilmiştir. Nerede olduğu, sağlık durumu hakkında bilgi alınamamaktadır.

Hâkimler ve Savcılar Kanunu kapsamında ve Türkiye’yi uluslararası alanda temsil eden Yargıç ve Savcılar Birliği Derneği Başkanı statüsünde, başarılı bir kamu görevlisinin, masumiyet karinesi ihlal edilerek, hak ve özgürlükleri ihlal edilerek, kendisinin ve ailesinin insani duyguları ayaklar altına alınarak başına gelenler, diğer kamu görevlilerinin ve çalışanlarının, tüm emekçilerin başına gelenlerin ve geleceklerin emaresidir.”

Uzun sözün kısası: FETÖ operasyonları da “kumpas davaları” gibi fena halde sulandırıldı. Böyle giderse, l5 Temmuz darbe girişiminin gerçekliğine bile inandıramayacaklar kimseyi!