Yaşasın 1 Mayıs

Bu yıl dünyanın büyük meydanlarında yüzbinler emeğin haklı taleplerini hep bir ağızdan haykıramayacak. İşyerlerinde ya da evlerin balkonlarından seslenecekler patronlara. Pandemi, her şeyi olduğu gibi 1 Mayıs kutlamalarını da etkiledi. Yan yana gelmeye, sermayenin barikatlarına yüklenmeye hevesli ve alışkın emekçiler için başka bir deneyim olacak. Meydanlar boş kalınca doğaldır ki 1 Mayıs biraz buruk ve etkisiz geçecek.

Ama pandeminin ortaya çıkardığı bir başka gerçek daha var. O da emekçilerin bu dünya için verdikleri kavganın, taleplerinin ne kadar doğru ve haklı olduğu gerçeği. Salgının, dünyaya ve insanlığa yaşattıkları emekçilerin ne kadar haklı olduğunu gösterdi.

Biz de bu haklılığın ışığında 1 Mayıs’a giderken pandemi günlerinde emekçiler ne yaşıyor, ne talep ediyorlar ve nasıl bir dünya için kavga vermeye devam edecek sorularına 5 günlük dizi boyunca sayfalarımızda yanıt arayacağız. Dünyadan emekçilerin deneyimleri, sendikalar ve siyasal oluşumların tespitleri yanında Türkiye’de sol partiler, sendikalar, meslek örgütleri ve akademisyenler de yazı dizimizin konukları olacak. Umarız faydalı olur.

Üretenlerin yöneteceği daha güzel bir dünya için yeniden ve bir kez daha YAŞASIN 1 MAYIS.

UNUTULANLAR

Türkiye için 1 Mayıs birçok ilginç olayı da içinde barındırıyor. Bunlardan biri de 2010 yılında Nazım Alpman imzasıyla BirGün’de yayınlanıp haber oldu. 1 Mayıs 77 katliamında ölenler listesinde adı olan Hülya Emecan aslında ölmemişti. Tam 33, yıl sonra dönemin DİSK Basın Müdürü Fahrettin Erdoğan ve Nazım Alpman’ın ortak çabasıyla BirGün'de Hülya Emecan’la yapılan söyleşiyle duyuruluyordu.