Bu satırlar yazılırken AKP’nin hukuk ve demokrasi dışı taleplerinde şımarık bir çocuk gibi ısrarcı olması nedeniyle YSK toplanmış, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı seçimiyle ilgili bir karar almaya çalışıyordu. Toplantının amacı AKP’nin CHP’li Ekrem İmamoğlu’na kaptırdığı Belediye Başkanlığını geri almaktı. *** Seçimin üzerinden 36 gün geçti. İnatla ve de her türlü yolu deneyerek hatta yasaları göz […]

Bu satırlar yazılırken AKP’nin hukuk ve demokrasi dışı taleplerinde şımarık bir çocuk gibi ısrarcı olması nedeniyle YSK toplanmış, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı seçimiyle ilgili bir karar almaya çalışıyordu.

Toplantının amacı AKP’nin CHP’li Ekrem İmamoğlu’na kaptırdığı Belediye Başkanlığını geri almaktı.

***

Seçimin üzerinden 36 gün geçti.

İnatla ve de her türlü yolu deneyerek hatta yasaları göz ardı ederek AKP, seçimin iptali için çaba gösterdi. Öyle bir noktaya gelindi ki, bizzat devleti yöneten AKP’nin bürokratik hatası seçim usulsüzlüğü olarak takdim edildi.

Toplumun görmediği ve birçok hukukçunun kabul etmediği yalan yanlış belge ve bilgilerle, il ve ilçe seçim kurulları baskı altında tutularak kararlar çıkarıldı.

***

AKP, Büyükçekmece ve Maltepe ilçe belediye seçimleri için sandık kurullarının teşkilinde FETÖ’cuların kumpas kurduğu ve yasal yeterliliği olmayan seçmenin oy kullandığı iddiasını ortaya koyuyor.

Bu nedenle Büyükşehir Belediye Başkanlığı seçiminin yok sayılmasını istiyor.

Tabii bu arada başta YSK ve halkın aklıyla alay ediyor. Seçim, BBBş’nı, İlçe Belediye Başkanı, İlçe Belediye Meclisi ve muhtarın seçilmesiyle ilgili dört oyun bir zarfın içine konmasıyla gerçekleşti.

Oy pusulalarını içeren tek zarf, kapalı olarak aynı sandık kurulunun huzurunda sandığa atıldı. AKP, zarfın içindeki BBBş’nı dışındaki oy pusulalarına itiraz etmiyor!..

Sadece BBBş’nının oyunun usulsüzlüğünü iddia ediyor. AKP iddiasına göre; yeterliliği olmayan seçmen yalnızca BBBş’na oy veremez! Ama diğerlerine oy verebilir. Kurul ise Büyükşehir adayına oy verildiğinde kumpas kurmuştur ama diğer 3 oyun kullanılmasında meşruluğu tartışılamaz! Bu mantığa ancak “pes artık!” Diyebiliriz…

***

Oynanan oyun belli.

Başkanlığı kazanan Ekrem İmamoğlu’nun İstanbul’u yönetmesi istenmiyor.

17 yıldır varlık nedenleri olan İstanbul’un o müthiş rantı ne pahasına olursa olsun, elde tutulmaya çalışılıyor.Salt kendi çıkarı için günlerdir tüm ülkeye çile çektiriyor. Devlet olmanın temel unsurları yok sayılarak kaybedilen seçim masada kazanılmaya çalışılıyor.

Demokrasi, hak, hukuk demeden halkın iradesi hiçe sayılarak, “seçim iptal olsun” deniliyor! AKP İstanbul’u kaybettiğinde yok olmakla karşı karşıya geleceğini bilerek pervasızca hukuk ve demokrasi dışına çıkabiliyor!

***

Pazar günü MÜSİAD Toplantısında AKP Genel Başkanı Erdoğan’ın;
“… Dünyanın her yerinde yarım puan, 1 puanla olan yerlerde bile seçimler yenilenmiştir. 1970’lerde buna benzer bir YSK bu tür karar almıştır. Kaldı ki burası bir kasaba değil İstanbul. İstanbul’da hileler ve yolsuzluklar var. Bugüne kadar hiç konuşmadım ama artık yetti. Burada bir yolsuzluk var. Ortada bir şaibe var, bunu kaldırmak hem YSK’yı aklayacaktır hem milletimizin gönlünü ferahlatacaktır.

Gidelim millete, millet ne derse başımız üstüne. YSK’nın vereceği kararı bekliyoruz. Her şey kendilerine teslim edildi. Ne yaparlarsa yapsınlar biz adil bir karar bekliyoruz…” açıklamasındaki ifade hatalarını bir yana bırakalım, bu sözler

YSK’ya açık bir talimat olacak mı?!

***

Önceki bölüm, YSK’nın İstanbul Seçimlerini oy çokluğu ile iptal etmeden önce yazılmıştı. Dün gece 19.30 civarında YSK, oy çokluğu ile İstanbul seçimi iptal ettiğini açıkladı. Yani YSK söylenenlere uydu! Talimatı yerine getirdi!

***

Yazık!

Bu kararla; Türkiye Cumhuriyetinin bir hukuk devleti olmaktan vazgeçtiğini gösteriyor. Laik demokratik rejimin tamamen ortadan kalktığını teyit ediyor.

Milyonlarca İstanbullunun tercihine saygı duyulmadığı anlaşılıyor.. AKP’nin çıkardığı gürültü ve savurduğu tehditlere kulak verildiği görülüyor. Bundan böyle ülkede adaletin gerçekleşmesinin kuşkulu olduğu ortaya çıkıyor.

***

Bu kararı verdirenler ve verenler şunu iyi bilmeli ki, Türkiye Cumhuriyeti’nin egemenliği ve varlığı artık uluslararası camiada tartışılmaya başlayacak.

Ekonomiden başlayarak birçok konuda altından kalkılamayacak sorunların müsebbibi Siz olacaksınız!

Hamasette sizi kurtaramayacak!