Erkek şiddetinin asitli saldırıya vardığı 2019 Türkiyesi… Yardımı esirgeyip yapılacak yardımlara da çelme takan devlet ve “Hak etmiştir” diyenler… Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu raporuna göre geçen yıl 440 kadın öldürüldü. 142’si kamuya açık alanlarda olmak üzere 317 kadın cinsel şiddete maruz kaldı. 131 saldırının faili bulunamadı. Cinayetlerin yüzde 85’ini, eşler, sevgililer ve ayrılmak istemeyen erkekler […]

Erkek şiddetinin asitli saldırıya vardığı 2019 Türkiyesi… Yardımı esirgeyip yapılacak yardımlara da çelme takan devlet ve “Hak etmiştir” diyenler…

Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu raporuna göre geçen yıl 440 kadın öldürüldü. 142’si kamuya açık alanlarda olmak üzere 317 kadın cinsel şiddete maruz kaldı. 131 saldırının faili bulunamadı. Cinayetlerin yüzde 85’ini, eşler, sevgililer ve ayrılmak istemeyen erkekler işledi. Berfin Özek, o kadınlardan biriydi. 15 Ocak 2019’da İskenderun’da saldırıya uğradı. Ölmedi ancak…

Henüz çok gençti, 19 yaşındaydı. Geleceğini iple çekiyor, üniversiteye hazırlanıyordu. Dershaneden çıktı. Evinin hemen köşesinde, ‘uzun süredir peşini bırakmayan’ Ozan Çeltik adlı saldırgan onu bekliyordu. Yüzüne asit dolu şişeyi boşalttı. Bu, Berfin’in hayallerini, hayatını ve gülümsemesini eritti. Aylarca yoğun bakımda kaldı. Şimdi yüzü tanınmaz halde, sağ gözü görmüyor, diğerinde ise yüzde elli kayıp var. Seri operasyonlar geçiriyor. Ailenin, devletin ödemeye yanaşmadığı estetik ameliyatın masraflarını karşılayacak gücü yok. 

Bu nedenle, İskenderun Kadın Platformu öncülüğünde kampanya başlatılmak isteniyor. Fakat buna da valilik engel çıkarıyor. Hemen yapılması gereken bu operasyon için gerçekleştirilecek kampanya, bitmeyen bürokratik işlemlere takılıyor. 

Berfin diyor ki:

Berfin başına geleni ve talebini şöyle anlatıyor: “Dershaneden eve doğru yürüyor, telefonumda arkadaşıma mesaj yazıyordum. Önümde bir karaltı belirdi, elinde bir pet şişe vardı, içindeki sıvının tümünü yüzüme boşalttı. Kafamı kaldırdım, gözlerini gördüm. Yüzünü kapamıştı, ayakkabılarından ve gözlerinden onu tanıdım.”

Kısa sürede değişen bir yaşam… “Annemin, babamın çığlıkları ve ağlamaları aklımdan çıkmıyor. İki ay süren ameliyatlar sonunda taburcu oldum. Ancak gözümde ve yüzümde iyileşme olmadı. Şimdi yardımseverlerden katkı bekliyorum. O kadar zor durumdayız ki… Lütfen bana yardım edin, eski yüzüme, eski gülüşüme kavuşmak istiyorum. Elinizi uzatın.”  Yardımı esirgeyen dahası, yapılacak yardımlara da bürokrasi ile çelme takan devlet! Berfin’in sağ göz korneası eriyor. Daha fazla zaman kaybedilirse çok geç olacak.

Hikâyesinde, “akıl almaz kötülüğün sıradanlaştığı” detaylar da var. Ancak geçtiğimiz cuma günü gözü ameliyat edilebildi çünkü hastane bu tarihe randevu vermişti. Bu arada, göze vurması çok riskli olan yüksek tansiyon problemi ortaya çıktı. Bunun bir nedeni vardı. Fotoğrafı ve görüntüsü ile alay edenler, küfürler yazanlar, “Hak etmiştir” diyenler oluyordu. Hikâyesinde toplumsal çöküntüyü gösteren bir diğer şey daha vardı: Fırsatçıların, ismini kullanarak para toplamaya çalışması.

Berfin Özek’in avukatı Mehtap Sert çok yönlü bir değerlendirme yapıyor: “Basına yansıdığı gibi saldırgan nişanlısı değil, takıntılı bir takipçiydi. Berfin, bir gözünü kaybetti, diğer gözünde de yüzde elli görme kaybı var. Hastane erken bir ameliyat tarihi vermediği için bu noktaya gelindi.”

AKP’nin ‘kadına şiddet politikaları’ sağlık sistemine de yansıyor. Sert devam ediyor: “Berfin estetik kaygı ile devlete başvurmadı. Şiddet nedeniyle bu hale geldi. Ama plastik cerrahi uygulanmıyor. Bu nedenle kampanya başlatmak istedik. Bu kez de bürokrasi mani oldu. Bir gün bile çok önemliyken, tamamlanması nereden baksanız bir ayı daha kapsayacak bürokratik işlemlere takıldık. Sağlık Bakanlığı’nın “Bu erkek şiddetidir, estetik kaygı yoktur” diyerek masrafları karşılanmasını istiyoruz. Bu olmayacaksa, valilik onayının resmen Bakanlık tarafından verilmesini ve kampanyanın başlamasını bekliyoruz.”

Avukat Sert; “Berfin’i olumsuz etkileyen suç ve suçluyu öven ya da mağduru incitici ifadeler kullanan şahıslar hakkında da suç duyurusunda bulunacaklarını aktarıyor.

Sert şunu da ekliyor: “Bakanlık masrafları karşılamayacak olursa kampanya gündeme gelecek. Ancak İskenderun Kadın Platformu tarafından ilan edilmeyen hiçbir duyuruya da itibar edilmesin.”