Yaşları yedi ile on bir arasında değişen kız çocukları dans ederken tercihlerini şort giymekten yana kullandıkları için Radyo ve Televizyon Üst Kurulu (RTÜK), programın yayınlandığı TV8’e para cezası kesti. Cezayı savunan AKP’li üyelere göre, çıplak bacaklarla dans eden ÇOCUKLAR milleti tahrik ediyordu. Kendi algılarını millete mal ettiklerinde ortaya çıkan genellemenin korkunçluğu ise belli ki umurlarında değil. Aksi halde, milleti yedi yaşındaki şortlu kız çocuklarından tahrik olabilen bir yığın olarak tarif etmenin, Türkiye’nin kapısına ‘pedofili diyarına hoş geldiniz’ diye tabela asmaktan bir farkı olmadığını idrak edebilirlerdi.

•••

Şikayet ederek, küçücük kızların şortlu dans gösterisinden tahrik olan millet tespitine imkan sağlayan kurum, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı! Çocuk Hizmetleri Genel Müdürlüğü tarafından RTÜK’e yazılan yazıda, gösteri için ‘çocukların yaş ve gelişim düzeyine uygun olmayan kıyafetlerde dans ettikleri görülmektedir’ deniyor. ÇOCUKLAR için uygun bulunmayan kıyafeti bir kez daha hatırlatalım; şort ve askılı üst. Aile Bakanlığı, RTÜK’e yazdığı yazıda şikayetinin gerekçesini şöyle sıralamış: “Bakanlığımızca çocukların korunması, haklarının güvence altına alınması, ihmal ve istismardan korunmaları amacıyla çalışmalar yürütülmektedir. Çocukları etkileyen tüm yasa ve politikalarda, idari ve yargısal kararlarda ve hizmet sunumunda çocuğun yüksek yararı, ilkesi göz önünde bulundurulmaktadır. Yarışmada çocukların gelişim düzeyine uygun olmayan kıyafetlerle dans ettikleri görülmektedir. Söz konusu yayın çocukların fiziksel, zihinsel, psikolojik veya ahlaki gelişimlerine zarar verebilecek içerikte olup, çocukların ihmal ve istismardan korunması amacıyla gerekli cezai yaptırımın uygulanması hususunda gereğinin yapılmasını...”

•••

Cümleler çok şık değil mi? Ancak konu, ulusal ve uluslararası raporlarda belirtildiği gibi, Türkiye’nin çocuklara yönelik cinsel sömürü karnesinin ne kadar berbat olduğuyla ilgili değil. Dert, Avrupa’da erken yaşta evliliğin en fazla gerçekleştiği ülke olmamız da değil. Hassasiyet, tarikat yurtlarında, hapishanelerde, aile ve yaşadığı çevre içinde taciz ve tecavüze uğrayan çocuk sayısındaki artış hiç değil! Aile Bakanlığı’nı ‘çocukların fiziksel, zihinsel, psikolojik veya ahlaki gelişimine zarar verebileceği’ konusunda endişelendiren, harekete geçiren şey kız ÇOCUKLARININ şortla dans etmesi! Tersi mümkün olsaydı zaten, Türkiye’nin çocuğun cinsel istismarında hem kaynak hem de transit ülke olduğunu ortaya koyan uluslararası raporlar (ECPAT) fazlasıyla utanç verici olduğundan, iktidar çocuğun tecavüzcüsüyle evlendirilmesi halinde suçlunun cezasının ertelenmesini mümkün kılacak bir yasayı Meclis gündemine taşıyıp durmazdı.

•••

RTÜK tarafından milletçe şortlu çocuklara bakıp hallenen insanlar olabileceğimiz fikrinin bulantısı ve ağırlığı altında bırakılmışken, bir diğer salvo da Diyanet İşleri Başkanlığı’ndan geldi. Başkanlığın internet sitesinde yer alan Dini Kavramlar Sözlüğü’nde “buluğ (ergenlik) çağının alt sınırı erkekler için on iki, kızlar için dokuz yaş olarak belirlenmiştir” deniyor. Buluğ çağına gelmiş ÇOCUKLARIN, yanında velisi olsun olmasın, EVLENEBİLECEĞİ söyleniyor. Bu, on sekiz yaşın altındaki herkesi çocuk kabul ederek istismara karşı korumayı amaçlayan evrensel hak bildirileri rehberliğinde hazırlanmış yasaları yok saymak anlamına gelirken, dokuz – on iki yaşındaki çocukların tecavüze uğramasını, zorla evlendirilmesini de gerekçelendirmek demek. Aile Bakanlığı toplumun ahlaki gelişimine engel olarak şortla dans eden kız çocuklarını görüyor, beri yandan; devasa bütçesiyle pek çok bakanlığı geride bırakan Diyanet’in, dokuz yaşındaki kız çocuklarının evlenip gebe kalabileceğine dair yayınladığı görüşe sessiz kalıyor. Yesinler sizin ahlakınızı.