20 yılın izdüşümü BirGün
Fotoğraf: Oktay Evsen

2003 baharında yeni bir medya oluşumu için arkadaşlarla görüşmelere başladık. Ön fikir bir TV kanalı kurmaktı, internet üstünden Cüneyt Akman bunun mümkün olacağını söylüyordu. Ben gazete önerdim; hem katılımı sağlamak hem daha dokunulabilen bir mecra olduğu için. Günlük gazete fikri herkese sıcak geldi.

Benim önerim, en geniş sol kesimi kucaklayacak bir katılım ve sahiplik yönündeydi.

Bu konuda çok uğraşıldı ama nedense, bizim siyasi geleneğin dışında olanları pek ikna edemedik. Ben ısrar edilmesi gerektiğini savundum, aksi durumda, gelenekle sınırlı bir yayın olarak kalacaktı ve bu çok istediğimiz bir şey değildi. Adı konusunda, Demokrat önerisi vardı ama ben bunun daraltıcı olacağı fikrindeydim, onun yerine BirGün fikri ortaya atıldı ve kabul gördü.

Gazeteyi ete kemiğe büründürmek için bir web sitesi kurduk oradan, iyi bir gazete için öneriler alınmaya başladı. Bulunan ve kullanılan bir slogan çok gürültü kopardı: ‘Adam gibi gazete!.’ Neyse ki, çok toz kalkmadan geri çektik. 

Kuruluş şirketine beni başkan yaptı arkadaşlar: Ses Yayıncılık. Ancak, ben projenin amaçladığımız kadar kucaklayıcı olamadığı için dışına çıkmaya başladım. Arkadaşlar geri durmadılar. Karaköy’de yer tutuldu ve BirGün 14 Nisan 2004’te doğum yaptı. Dediğim gibi, ben kuruluşunda vardım ama çıkışında yoktum, ama hiçbir zaman uzağında durmadım, olabildiğince katkı verdim. 2015’te de haftada 4 gün köşe yazarak katkıda bulundum. Bu da 5 ay sürdü. Sonra, özel nedenlerle köşe yazmayı bıraktım ama talep edildikçe katkıda bulundum. Oldukça zor şartlarda 20 yılını geride bıraktı BirGün. Bugün de alternatif medyanın önde gelen gazetesi. Daha da uzun ömrü olmasını dilerim. BirGün, sosyalist hareketin 20 yıllık serüveninin adeta izdüşümüdür. İnişleri çıkışları ile. Geldiği yer küçümsenemez ama yetersizdir; gideceği yol daha umut vericidir, aydınlıktır.