Google Play Store
App Store

Herhalde AKP ile müzakere birikimi en güçlü parti HDP olsa gerek. Masada uzun süre farklı gerekçelerle oturdular. Neler konuşulduğunu okudukça insanın yüzü kızarıyor. Israrla bu tek adam partisinin demokrasi getireceğini sanma azmine de hayranlık duymamak elde değil. Bugünlerde yine bir Ergenekon masalı çevresinde beyhude laflar savruluyor etrafa. Benim anlamadığım ne var ki bu masaya dönüp dolaşıp oturuyor HDP?

Şimdi de bir anayasa masası kuruldu ve doğal olarak dağıldı. Yahu ortada bir masa yokken, söz de siyaseten de olsa, o masaya nasıl oturursunuz? CHP geç de olsa kalktı. AKP saldırdı hemen, ardından da HDP geldi. Kürt coğrafyası kan gölü, Yakındoğu/Ortadoğu’da savaş denetlenemez biçimde yaygınlaşıyor, karşınızda açıkça otoriter bir düzen kurmuş biri var ve adam niyetini saklamıyor, tek maddelik bir anayasa istiyor: Başkanlık! E bunu biz gariban halk görüyoruz da, siz HDP’liler niye göremiyorsunuz?

Her gün kirli havuz medyasından HDP’lilere sövülüyor. Selahattin Demirtaş’ın eşine seviyesiz iftiralar atıldı, yetmedi, Gültan Kışanak eklendi ardından. Daha pek çok örnek var. Siz bu manşetlerin, haberlerin emir alınmadan atıldığını, yazıldığını mı sanıyorsunuz HDP’liler? Yoksul, çaresiz, tehcire uğramış Kürt halkının hakkını böyle mi savunacaksınız? Ne var bu masada söyleyin bilelim!

Sabahtan akşama kadar Aleviler hedef gösterilirken, hukuk rafa kalkmış, zorbalık meşru hale gelmişken, işçiler dövülüp, doğa talan edilirken; o masada bizim kavrayamayacağımız ne konuşuyorsunuz? Gazeteciler içerde, özellikle de Kürt basını zor durumda. İnsanlar abluka altına alınmış, yiyecek ekmek bulamıyor, ne bakanların hükmü kalmış, ne başbakanın, Meclis neredeyse feshedilmiş; söyleyin ne olur bize, o masada ne var da kalkamıyorsunuz?
Diyanet İşleri denen kurumun Allah’ın günü kadını aşağılayan, yaşamı daraltan, insanı insanlıktan çıkaran fetvalarını işitmiyor musunuz HDP’liler? Masada bu kafa var işte! Hüda Kaya vekiliniz diyanetten özgürlük fetvası istiyor. Kürt sorununu fetva ile mi çözeceksiniz? Yoksa Altan Tan kafasıyla mı? Diyorsanız ki biz bu değerler ekseninde barış geleceğine inanıyoruz, açık olun o zaman. Size umut bağlamış laiklik kaygısı olan milyonlar var.

Demirtaş’ın DİSK konuşmasına bile dayanamayan vekilleriniz var. Sınıf dendiği an, emekçi dendiği an, laiklik dendiği an irkilenler var aranızda. “Erdoğan hayranları var” içinizde! Hoş bu ara moda bu. Baykal herkesten önce koşuyor başkanlığa ya, neyse! Savaşın alabildiğine içine aldığı halkımızın anayasa konuşmaya mecali yok. Şu an can güvenliği, ekmek gibi temel dertler var. Daha önce Efkan Ala, Yalçın Akdoğan, Hakan Fidan’la masaya oturdunuz da ne elde ettiniz? Söyleyin, bilelim ne var o masada?



Geçen gün bir tv programı izledim eskilerden; Doğan Tarkan ve Ömer Laçiner ballandırarak neden anayasa oylamasında “evet” dediklerini anlatıyordu. Daha dün Etyen Mahçupyan saray entrikalarını yazarken, utanmazlığın dibine vurdu ve insanları belden aşağı eleştirdi, sözde mizahla! Anımsatmam şundan, bu isimler sizin kankanız oldular uzun süre. Görün sizi ittikleri noktayı. Yoz kafalar, düzeysiz dil, bencillik ve tiksindirici bir liberal savrulma. “Masa Kurulsun” diyenler, provayı Meclis’te “Anayasa Uzlaşamama Komisyonu”nda yapıyorlar herhalde. Nedir bu masa fetişizmi, anlatın bilelim.

Kürt halkının acısı, sadece bölgeye ait değildir. O sancı, bugün anlamasa bile bazı taş kafalılar, tüm Türkiye’nindir. Bu ülkede gericilik bataklığı herkesi içine çekmekte! Buradan gidilecek bir yol yok. Aydınlanma demekten korkmayın mesela. Cumhuriyet demek ayıp değildir. İlerici olma asla suç değildir. Bu masalarda, bu kavramları bilen kimse var mı söylesenize? Nasıl olacak bu ırkçı, mezhepçi kafa insanlarımıza anayasa yapacak ve hepimiz orada kendimizi bulup, rahat soluk alacağız? İnanıyor musunuz buna HDP’liler?

Demem o ki, memleket bambaşka bir süreci yaşıyor, yepyeni bir denklem kuruluyor. Barışı savunan, bunun için demokratik yol arayanlarla, tam karşısına dikilmiş ve şehvetli biçimde milliyetçilik ve dincilikle avunanlar ayrımındayız. Bir ayak orada, bir ayak burada olmaz. Herkese boncuk dağıtarak ne kitle partisi olunur, ne de parti olunur. Çözüm laik zeminde, halkların kardeşliğini, ilerici bir dille savunmaktır. Bunun için “AKP Masa”sına değil, halkın sofrasına oturmak yeter!

CHP’yi eleştirme kolaycılığına kapılmak kimseye yarar sağlamaz. Kimse CHP’yi CHP’lilerden daha çok sarsamaz zaten. Esas olan “Gezi” değerleri altında doğu batı arasında vicdan, barış ve sınıf köprüsü kurmaktır. Kiminle konuşacağınıza karar vermeniz gerekir.

Sahi bu masalarda ne konuşuyorsunuz söyleyin de, biz de bilelim!