AKP Meclis’e sunduğu anayasa değişikliği paketine sendikal konularda yeni düzenlemeler ekledi. Anayasanın 51

AKP Meclis’e sunduğu anayasa değişikliği paketine sendikal konularda yeni düzenlemeler ekledi. Anayasanın 51. maddesinde önerilen değişiklikle birden fazla sendikaya üye olma yasağı kaldırılıyor. 53. maddede önerilen değişiklik ile kamu çalışanına “grevsiz toplu sözleşme hakkı” getiriliyor. Meclis’e sunulan pakete yapılan ek ile emeklilerin de bu grevsiz toplu sözleşmenin sonuçlarından yararlanması öngörülüyor.
54. maddede önerilen değişiklik ile “Grev esnasında greve katılan işçilerin ve sendikanın kasıtlı veya kusurlu hareketleri sonucu, grev uygulanan işyerinde sebep oldukları maddî zarardan sendika sorumludur” hükmü haldırılıyor. Ayrıca maddede yer alan “Siyasî amaçlı grev ve lokavt, dayanışma grev ve lokavtı, genel grev ve lokavt, işyeri işgali, işi yavaşlatma, verim düşürme ve diğer direnişler yapılamaz” hükmü anayasadan çıkartılıyor. Peki değişiklikler ne anlama geliyor? Hükümet yanlısı gazatelerde iddia edildiği gibi yeni sendikal haklar mı söz konusu? Emekliye de toplu sözleşme hakkı mı tanınıyorı? Genel grev,  siyasi grev, işi yavaşlatma ve işyeri işgali serbest mi bırakılıyor?
SENDİKAL YASAKLARIN ÖZÜ KORUNUYOR
Ne yazık ki bunların hiçbiri değil. 1982 Anayasası bir oya gibi işlenmiş mantığı ve örgüsü nedeniyle tüm kısmi düzenlemelere rağmen özünü koruyabiliyor. Öte yandan sendikal haklar konusunda önerilen düzenlemeler suya sabuna dokunmuyor. Hemen vurgulamak gerekir ki bu öneriler hak doğurucu, sonuç doğurucu değil. Bazı garabet ifadeler anayasa metninden çıkmış ama en az onlar kadar garabet hükümler korunuyor.  Değişiklikler bütünsel değil, vaziyeti kurtarmaya yönelik ve yanılsama yaratıcıdır. Teker teker bakalım.
Anayasnın 51. maddesinde yer alan aynı anda iki sendikaya üyelik yasağı kaldırılıyor.  Ancak 51. maddede yer alan en büyük garabet işçilerin ve kamu görevlilerinin sendikal haklarının ayrı ayrı düzenlenmesidir. Bu düzenlemeye dokunulmamış. Yapılması gereken “herkesin haklarını ve çıkarlarını korumak ve geliştirmek için sendika kurmaya hakkı vardır” şeklinde basit bir ifadedir. Öte yandan yetki prosedürü değişmeden, referandum yasalaşmadan ve çoğulcu bir toplu pazarlık sistemi oluşturulmadan aynı anda iki sendikaya üyelik göstermelik bir değişikliktir ve karışıklık yaratmaktan öte sonuç doğurmayacak, yandaş sendikacılığı güçlendirecektir.

MEMURA VE EMEKLİYE TOPLUSÖZLEŞME
HAKKI GELMİYOR
53. maddedeki toplusözleşme konusunu geçen hafta yazmıştık. 53. maddenin özü korunmaktadır. Grev hakkı olmadan toplu sözleşme hakkının anlamı yoktur. Sadece zarf değişiyor mazruf aynı. Bu maddede yeni önerilen değişiklik ile emeklilerin de toplusözleşmenin sonuçlarından yararlanması öngörülüyor. Sanki toplusözleşme hakkı sağlanmış da! Asıl garabet burada ortaya çıkıyor. Ciddi bir yanılsama yaratılmak isteniyor. Emeklilerin desteği sağlanmaya çalışılıyor. Emeklinin sendikal haklarını ihlal eden, Emekli-Sen’i kapattıran ve emeklinin sendika üyeliği için yasa değişikliğinden kaçınan hükümet emekliye sözde  toplusözleşme hakkı tanıyor.
Hükümetin ısrarı ile kapatılan Emekli-Sen davası AİHM’de iken, hükümet tarafından hazırlanan sendikal yasa değişikliklerinde emeklinin sendikal hakları göz ardı edilirken, emeklinin sendika üyeliği yasağı sürerken anayasada emekliye toplusözleşme hakkı tanınmış! Oldukça iyi düşünülmüş bir ambalaj. 53. madde bütün çalışanların ve çalışmayla ilişkili olanların toplu pazarlık, grev ve toplu eylem hakkını güvence altına alacak şekilde değiştirilmelidir.
GREV YASAKLARI SÜRÜYOR
Gelelim 54. maddeye. Grev hakkını düzenleyen bu madde bilindiği gibi aslında grev hakkını ortadan kaldırmaktadır. 12 Eylül darbesinin adeta simgesi olan bu maddenin özünde bir değişiklik yapılmıyor. Genel, grev, siyasi grev, iş yavaşlatma ve işyeri işgali gibi yasaklar metinden çıkarılıyor. Peki böylece her türlü grev olanaklı hale mi geliyor? Genel grev serbestisi mi geldi?
54. maddede bu değişiklik sonuç doğurucu, yasakları kaldırıcı değildir, makyajdır.  Anayasanı görünen yüzündeki çirkinliği kapatmaya yöneliktir. 54. maddenin 1. fıkrasındaki asıl yasak devam ediyor. Buna göre işçiler sadece toplu iş sözleşmesi sırasında uyuşmazlık çıkması halinde grev hakkına sahiptir. Anayasa bunun dışındaki bütün grevlerin yolunu kapatmaktadır. Yasalar bunun dışındaki bütün grevleri kanunsız grev saymaktadır. Maddenin ilk fıkrasındaki yasak devam ettiği sürece 7. fıkradaki yasakları kaldırmak sadece görüntüyü kurtarmak olacaktır.  Öte yandan 54. maddenin grev erteleme ve yasaklarına olanak veren hükümleri de aynen korunmaktadır. Grev ertelemelerinin grevleri olanaksız hale getirdiği bilinmektedir.
Kısaca ne kamu çalışanları ile işçiler arasındaki sendikal ayırımcılık ortadan kalktı, ne kamu çalışanına ve emekliye toplusözleşme hakkı geldi, ne de grev yasakları kalkıyor. Sadece anayasanın sendikal konulardaki hükümleri makyajlanıyor. Sendikal yasakların özü korunuyor. Sadece zarfın üzerindeki lekeler siliniyor mazruf aynı. Bu makyajın olası bir referamdumda elma şekeri niyetine kullanılacağı o kadar açık ki!