Attila Aşut

yazievi@yahoo.com

Anlamları farklı olan kimi sözcüklerin, salt ses benzerliğinden dolayı eşanlamlı sanılarak yazılı ve görsel iletişim araçlarında yaygın biçimde kullanıldığına tanık oluyoruz. Bunlardan biri de “ayrım-ayırım” karmaşasıdır.

“Ayrım” ve “ayırım aynı şey değil

Ayrım” ve “ayırım” sözcükleri genellikle eşanlamlı gibi kullanılıyor. Bu doğru bir yaklaşım değil. “Ayrım”, fark demektir. “Ayırım” ise “tefrik etme”, ayırma, bölme, koparma eylemidir. Sözgelimi “ayrım gözetmek” denir, ancak “ayrım yapmak” denmez.

Gerçi TDK’nin ve Dil Derneği’nin Türkçe Sözlük’lerinde bu iki sözcük anlamdaş gibi gösterilmiş ama ben bu değerlendirmeye katılmıyorum. İki sözcük arasından derin anlam ayrımı (ayırımı değil!) vardır. Biri “fark”ın karşılığıdır, öbürü bölme, ayırma eyleminin adıdır. (Türkçe Sözlük’te buna benzer daha başka yanlışlar da var.)

3 Aralık 2012 günlü Cumhuriyetgazetesinin 3. sayfa manşetinde, “Halkevleri Engelli Hakları Atölyesi”nin bir değerlendirmesine yer verilmiş. Başlık şöyle: “Ayrımı devlet yapıyor”.

Bu başlık, yanlış kullanımın iyi bir örneği. Açık ki, burada söz konusu olan “ayrım” değil, “ayırım”dır. Ama Türkçe Sözlük’ü hazırlayanlar bile bu iki sözcük arasındaki ince ayrımı göremediklerinden, tıpkı “olası” ve “olanaklı” örneklerinde olduğu gibi, bunları da anlamdaş sayma yanılgısına düşmüşler...

Yanlış kullanım örneklerini, ünlü yazarlarımızdan alıntılarla sürdürelim:

-“Türler arasında ayrım yapmak gitgide anlamını yitiriyor.” (Semih Gümüş, Radikal Kitap, 25 Ocak 2013, Sayı: 619, s. 30)

-“Bu durumda böyle saçma bir ayrımı neden yapayım?” (Adnan Özyalçıner, “Üzüntülü Bir Karşılık”, Varlık, Ağustos 2013, s. 46)

-“Devlet ayrımcı, türbanlı suskun”, (Emre Kongar’ın 19 Kasım 2015 günlü Cumhuriyetteki köşe yazısının başlığı)

Ayrımcılık-ayırımcılık

Sözcüğün türevi olan “ayrımcılık-ayırımcılık” örneklerinde de aynı sorunla karşılaşıyoruz. Örneğin “cinsel ayrımcılık”, “etnik ayrımcılık” gibi kullanımlar yanlıştır. Doğrusu, “cinsel ayırımcılık”, “etnik ayırımcılık” olmalıdır. Çünkü İngilizcedeki “discrimination” sözcüğünün Türkçe karşılığı “ayrımcılık” değil “ayırımcılık”tır. Türk Ceza Yasası’nda ve uluslararası hukukta yer alan “ayırımcılık suçu” kavramı da bununla ilintilidir.

Yanlış kullanım örnekleri:

-“Bunlar (…) Türkiye’de azınlıklara uygulanan ayrımcılığa yönelik eleştiriler. (…) Bir ülkenin eşit haklara sahip olması gereken yurttaşları arasında azınlık çoğunluk diye bir ayrımcılık olamaz. Ama ne yazık ki Türkiye’mizde bu ayrımcılık fazlasıyla mevcut... (…) Öyleyse bu ayrımcılık, utanç verici bu ikiyüzlülük neden?” (Ataol Behramoğlu, “Fedon Haksız mı?”, Pazar Söyleşileri, Cumhuriyet Pazar, 23 Ekim 2011)

-“Toplumsal terörü besleyen Türk-Kürt ayrımcılığından sonra, şimdi de sıra bireysel linç olaylarına gelmiş görünüyor.” (Emre Kongar, Cumhuriyet, 18 Ağustos 2012, “Nefret Suçları: Toplumsal Terörden Bireysel Linçe”)

-13 Aralık 2012 günlü BirGün’ün “Forum” sayfasında bir başlık: “Alevi ayrımcılığı Diyanet’in fetvasına göre kurumsallaşıyor”. Doğru tanımlama, “Alevi ayırımcılığı” olmalıydı. Yukarıdaki örnekler için de aynı uyarıyı yapmak durumundayız. (Burada “kurumsallaşma” sözcüğü de yerinde kullanılmamış. “Kurumlaşma” denmesi gerekiyor.)

Doğru örnekler

Basınımızda “ayırım” sözcüğünü doğru kullananlar da var. Onlardan da birkaç örnek verelim ki doğru kullanımlar çoğalsın:

-Milliyet Sanat, Tuğrul Eryılmaz’ın yönetimine geçtikten sonra şu sloganı benimsedi: “Popüler olanla olmayan arasında ayırım yapmayan sanat ve kültür dergisi.”

-“Kadınlar ve Pozitif Ayırımcılığın Türkçesi”, Deniz Kavukçuoğlu, Cumhuriyet, 22 Nisan 2012) (Köşe yazısının başlığı).

-“Ama o kıyamet günü gelip çattığında şehir hepimizi ayırım yapmadan yutacak.” (Prof. Dr. Celal Şengör, “Tımarhaneden Cehenneme Koşan Şehir”, Cumhuriyet Bilim Teknoloji, 13 Temmuz 2012, Sayı: 1321, s. 7.)

-“Ey Ayırımcılık! Dipsiz Kuyulara Batasın!” (Zeynep Oral’ın 3 Ocak 2013 günlü Cumhuriyet’teki “Esintiler” köşesinin başlığı).

-“…dahası en büyük ayırımcılık, bölücülük, hainlik…” (Kadir Cangızbay, “OHAL ilanı tedhişçiliktir”, BirGün, 23 Temmuz 2016)

Örnekler çoğaltılabilir. Yeri gelmişken belirtelim: “Güçler ayrılığı” anlamındaki “kuvvetler ayırımı” kavramı için “kuvvetler ayrımı” denmesi de yanlıştır.

Bunun gibi, “yol ayrımı” sözü de bana biraz sorunlu geliyor. Çünkü bu “yol ayrımı”ndan da “yol farkı” gibi bir anlam çıkıyor. Ne var ki yaygın kullanılan bir deyim olduğu için artık “galatımeşhur” sayılabilir.