Mimarlar Odası Ankara Şube Başkanı Tezcan Karakuş Candan’ın sadece Ankara için değil, Türkiye içinde bir şans olduğunu söylemek isterim… Bir kent nasıl yaşamdan uzaklaştırılır? Çağdaş bir kent nasıl planlanır? Kentin ruhu ve değerleri nasıl korunur? Hemşeri o kentte yaşama sevincini nasıl kazanır? Tüm bu soruların cevabını, meslek aşkı yüksek ve erdemli bir aydın olan Tezcan Karakuş Candan samimiyetle veriyor... Vermekle kalmıyor, eylemleriyle de kamuya mal ediyor… Rantı kaybedenler ve bazı sözde yetkililer dışında, duyarlı her aydın, Candan’ın bu mücadelesini içtenlikle destekliyor…

***

Candan, Ankara’yı FETÖ ve yandaşlarına parsel parsel satan ve her türlü usulsüz işleri yapan İ. Melih Gökçek’in sıkı takipçisiydi… TOGO Kuleleri’nden, YDA yapılarına, İncek-Çayyolu’ndaki çevreyi yok eden çok katlı yığınlarından 5 tepedeki Kaçak Saray’a varıncaya kadar, rant uğruna yapılan kent katliamlarına dur demişti…

Bilindiği gibi İ. Melih’in başkanlığı döneminde Ankara, Türkiye’nin en modern ve en yeşil kenti olmaktan çıkarıldı, yeni açılan bölgelerdeki imar oyunlarıyla beton yığını haline getirildi… Öyle ki, ABB başkanı Mansur Yavaş “imar yolsuzluklarıyla müthiş rantlar elde edildiğini” kamuya duyurduğunda, herkesin İ. Melih’e duyduğu büyük tepki, medya gündemini alabildiğince meşgul etmişti… Ankara BB Başkanlığı’nın savcılığa intikal ettirdiği dosyalar, hâlâ yargıda ve AKP iktidarının koruması altında bekliyor… Umudum o ki,14 Mayıs sonrası yargı, bu şekilde taraflı ve bağımlı olmayacağından birçok “açık sırrın” üstündeki perde kalkacak, temiz bir dönem başlayacaktır! Yargıdaki tüm dosyaların gereği özenle yerine getirilecektir… Zira İnsanı, çevreyi ve kent yaşamını yok eden beton çöplüğü, Ankara’nın her yanında ve her an karşımızda! İ. Melih’in kimliğini yok ettiği ve artık gökyüzünü göremediğimiz Ankara, bundan böyle kirli ellere bırakılmamalıdır! Hatırlayacaksınız Tezcan Karakuş Candan, AKP’nin inşa ettiği Saray’ın Atatürk Orman Çiftliği arazisine yapılmasına karşı çıkmıştı. Bu dönemde Ankara 11. İdare Mahkemesi 2 Şubat 2014’te Atatürk Orman Çiftliği’nin SİT alanı olduğuna hükmedip inşaatın durdurulması için karar almış, ancak dönemin başbakanı Tayyip Erdoğan, “Güçleri yetiyorsa yıksınlar” diyerek karara meydan okumuştu… Ankara Mimarlar Odası Başkanı Candan ise bu yasadışı Saray inşaatı için 33 kez yargıya başvurmuştu…

Sonunda AKP iktidarı, yasalara ve siyasi ahlaka uymayan bir zorlamayla Kültür ve Turizm Bakanlığı’na bağlı Koruma Kurulu’nun 271 sayılı ilke kararını değiştirterek, “Koruma amaçlı imar planları olmadan tarihi sit alanlarında kamu binaları yapılabilir” kararını çıkartmıştı… Yani bugün Türkiye, İmar ruhsatı olmayan kaçak bir Saray’dan yönetiliyor.

***

AKP giderayak, yandaşlarına yeni rant kapısı açmaya devam ediyor… Bilindiği gibi AKP İktidarı, Atatürk Orman Çiftliği’ndeki Çimento Fabrikasını özelleştirip LİMAK’a satmıştı… Bu çimento Fabrikası, Atatürk’ün talimatıyla Ankara’nın imarı için AOÇ’de kurulmuştu. LİMAK, Türkiye’nin ilk endüstri mirası olan bu fabrikanın arazisinde konumuna aykırı olarak, AVM ve rezidans binaları yapmak üzere imar değişikliği başvurusunda bulunmuştu… Bu başvuru Ankara BB Başkanlığı’nca uygun bulunmadı. Bu kez, LİMAK talebini Çevre Şehircilik Bakanlığı’na götürdü ve imar planı değişikliğini yaptırdı. Yani Bakanlık, AOÇ arazisini talana açtı! Böylece AKP’nin, Cumhuriyet değerleriyle hesaplaşmasının bir örneği daha yaşandı!

Mimarlar Odası ve başkanı Tezcan Karakuş Candan, Çevre Şehircilik Bakanlığı tarafından yapılan imar planı değişikliğini yargıya taşıdı! Ve! Ankara 7. İdare Mahkemesi, “söz konusu planların AOÇ’nin doğal yapısını ve bütünlüğünü bozacağını, alanda konut, ticaret ve sanayi kullanımlarına yer verilemeyeceğini” vurgulayarak, planı iptal etti… Böylece, AKP’nin değerlerle oynadığı bir oyun daha bozuldu!

Yalnızca başkent Ankara’yı değil, Türkiye’nin çağdaşlığını, laik demokratik, sosyal hukuk devletini, emekçileri, hak, özgürlük ve barış isteyenleri yok sayan, ekonomiyi çökerten, yurttaşı aç ve işsiz bırakan AKP gitmelidir…

Çok değil 30 gün kaldı… Talanı yalanı durdurmaya, Kılıçdaroğlu’nu cumhurbaşkanı yapmaya, az kaldı…