Attila Aşut

yazievi@yahoo.com

Ülkede bugün yerel seçimlerin sonuçları konuşulurken, siyasal söylemlerden yorgun düşen okurlarımı, güney komşumuzdaki sanat etkinliklerinden söz ederek biraz dinlendirmek istiyorum. Baharı sanatla karşılamak hepimize iyi gelecek… Kıbrıs’taki günlerim, bu ülkeyi tanımaya ve anlamaya çalışarak geçiyor. Medyayı ve siyasal ortamı yakından izliyorum. Kültür / sanat etkinliklerine de zaman ayırıyorum. Özellikle Yakın Doğu Üniversitesi Atatürk Kültür Merkezi’nde […]

Ülkede bugün yerel seçimlerin sonuçları konuşulurken, siyasal söylemlerden yorgun düşen okurlarımı, güney komşumuzdaki sanat etkinliklerinden söz ederek biraz dinlendirmek istiyorum. Baharı sanatla karşılamak hepimize iyi gelecek…

Kıbrıs’taki günlerim, bu ülkeyi tanımaya ve anlamaya çalışarak geçiyor. Medyayı ve siyasal ortamı yakından izliyorum. Kültür / sanat etkinliklerine de zaman ayırıyorum. Özellikle Yakın Doğu Üniversitesi Atatürk Kültür Merkezi’nde yapılan etkinlikleri kaçırmamaya çalışıyorum. Bazen Türkiye’den de müzik ve tiyatro toplulukları geliyor. 17 Mart akşamı Özge Özberk-Kubilay Penbeklioğlu ikilisinin oynadığı, Dersu Yavuz Altun’un yönettiği “Açık Aile” oyunu da bunlardan biriydi.

Ünlü İtalyan yazar Dario Fo ile eşi Franca Rame’nin imzasını taşıyan ve “aldatma” olgusu üzerine kurulan oyunun konusu, son yıllarda değişik örneklerini görüp kanıksadığımız kadın-erkek ilişkilerine odaklanmıştı. Gerçeği söylemem gerekirse, derinliği olmayan, üstelik “eşitlik” konusunu tümüyle cinsellik üzerinden anlatmaya çalışan, sokak ağzının ve kaba argonun bolca kullanıldığı, sabun köpüğü türünden bir oyundu.

***

Rengim Gökmen’le müzik şöleni

Türkiye’nin önde gelen orkestra şeflerinden Rengim Gökmen, KKTC Cumhurbaşkanlığı Senfoni Orkestrası’nın Lefkoşa ve Gazimağusa’daki “Bahar Konserleri” için Kıbrıs’taydı. 21 Mart Perşembe akşamı Lefkoşa’da gerçekleştirilen dinletide, KKTC Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı ve eşi Meral Hanım da vardı. Birinci bölümde Turgay Erdener’in “Teo” ve “Cebeci Monologları” adlı parçaları çalındı. Turgay Erdener’in de izlediği etkinliğin sonraki bölümünde, CSO Cello Quartet üyeleri, dört viyolonselin eşsiz tınılarıyla dinleyicileri büyülediler.

Dinletinin son bölümünde ise Beethoven’ın 7. Senfoni’si seslendirildi. Rengim Gökmen, fiziksel güç de gerektiren, enerjisi yüksek bu yapıtı büyük ustalıkla yönetti.
Orkestra şefleri genellikle kibirli ve mesafeli insanlar olarak bilinir. Oysa Rengim Gökmen, etkinlik boyunca kendisini değil hep orkestra üyelerini öne çıkarmaya, solistleri alkışlatmaya özen gösterdi. Dinleti sonunda ise orkestraya katkılarından dolayı KKTC Cumhurbaşkanı Akıncı’ya teşekkür etti.

***

Lefkoşa’da “Neşet Ertaş Gecesi”

26 Mart gecesi Lefkoşa’da Neşet Ertaş rüzgârı esti! KKTC’li ses sanatçıları, Lefkoşa Belediye Orkestrası eşliğinde, ünlü halk ozanımızın türkülerini seslendirdiler. Ayşegül Zaim, Ayşe Nur Aydın, Serap Sayar, Yücel Doğan, Behiç Anibal, Hüseyin Saltan ve Arkın Sayar’ın solist olarak yer aldığı gecede Neşet Ertaş’ın dillerden düşmeyen türküleri, Mustafa Aksaç’ın orkestraya uyarladığı yeni düzenlemelerle sunuldu. Solistlerden Arkın Sayar’ın Latin çalgıları eşliğinde yorumladığı “Yalan Dünya” ve “Gel Yanıma Gel” parçalarının yanı sıra, Kırşehirli sanatçı Ayşe Nur Aydın’ın söylediği bozlak da büyük alkış aldı.

***

Genç oyunculardan “Ful Yaprakları”

YDÜ Sahne Sanatları Fakültesi’nin mezuniyet oyunu “Ful Yaprakları”, 27 Mart Dünya Tiyatro Günü’nde seyirciyle buluştu. Civan Canova’nın kaleme aldığı, yönetmenliğini Ahmet Alper Ayana’nın yaptığı oyun başarıyla sergilendi.

Filipinler’in ulusal çiçeği “ful”, Avrupa’da “Arap Yasemini” olarak biliniyor. Derler ki, “Ful çiçeğinin tomurcuğu, kendinden önce açmış çiçek solmadan açamaz.” Bu görüşün, oyuna adını veren çiçeğin mitolojik öyküsünden esinlenmemiş olması düşünülebilir mi?

Genç oyuncu adayları Gamze Aygün, İzlem Farisoğlu ve Ozan Uykur’un rol aldığı “Ful Yaprakları”, düşlerinin kıyısında yaşayan ve gerçeği sanalın aldatıcılığında arayan üç umarsız insanın öyküsünü anlatıyordu. Oyunu YDÜ Sahne Sanatları Dekanı Prof. Dr. Cavanşir Guliev ile fakültenin öğretim üyelerinden eski Devlet Tiyatroları Genel Müdürü Prof. Bozkurt Kuruç da izledi.

***

“Martın sonu bahar” mı? Kıbrıs’ta da bahar göstermedi yüzünü henüz. Türkiye’nin dağlarına bahar gelince Ada halkı da güneşli günlere kavuşacak…