Sedat Peker’in 7. videosu da tozu dumana kattı. ‘Başrol oyuncuları’ Süleyman Soylu ve Mehmet Ağar dışında, son Başbakan Binali Yıldırım’ın oğlu Erkan Yıldırım, Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum, Özel Harekatçı Korkut Eken’e ilişkin korkunç iddiaları dile getirdi.

Kamuoyu ve siyaset dünyasında, ‘savcıların hemen devreye sokulmasına yönelik’ yoğun baskı var. Türkiye’nin daha fazla sessiz kalamayacağı ortada. Yukarısı ise tepkisiz. Bu çok doğal. AKP’li Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın baskısı ile Türkiye’de rejim değişti. En basit atama bile imzasından geçiyor.

AVUÇ AVUÇ KOPARIRKEN

Bu yapıda, ilişkilerin ve kirli ortaklıkların bilmemesi mümkün mü? Ortaya saçılan pislikleri “Erdoğan iyi, çevresi kötü” ifadesi ile açıklamak zor. Sistemin, figüranları değil, kendisi çöküyor. Türkiye, savcıların daha geniş kapsamda görev yapacağı günlere doğru gidiyor. Henüz zamanı var. Peker’in, “Parça parça değil, avuç avuç kopartacağım” sözleri anlamlı.

Sıkışma büyük! Bahsi geçen isimlere soruşturma, yeni itirafçıları gündeme getirebilir. Hepsi başrol oyuncusu. Formül aranıyor. İstinaf mahkemesinin ‘Susurluk, JİTEM davası kararını bozması, kamuoyunu teskin için bir geçiş planı ya da pazarlık dönemi olarak görülebilir.

Eski Devlet Bakanı Fikri Sağlar ve eski MİT Müsteşarı Mehmet Eymür’ün “siyasi suikastlar dönemine girebiliriz” açıklamaları önemli. Erdoğan’ın alıştığımız üzere, ‘suçlayarak’, “Kandırıldım” ifadeleri ile bağımsızlaşması zor görünüyor. Türkiye, arşiv silerek paçayı kurtarma döneminin de ‘ilişkileri yüzsüzce muhaliflere yıkarak kurtulabilme’ kolaycılığının da hayli ötesinde. Bedel ödeme sürecindeyiz!

DEVLET ADAMLARI(!)

Odak genişledi. Mesele beka değil koko’ymuş meğer. Peker’in anlatımına göre, geçen yıl Kolombiya’da 4,9 ton kokain yakalanmasının ardından, trafik uluslararası denetimin olmadığı Venezuella’ya kayıyor. Venezuella rotası için elini taşın altına, son Başbakan Binali Yıldırım’ın oğlu Erkam Yıldırım sokuyor. Peker’e göre Soylu da işin içinde ve ağın merkezinde her zamanki gibi Mehmet Ağar var.

KIBRIS, VENEZUELLA, GEMİ, ‘ULAŞTIRMA’ AŞKI!

‘Baronlar’ Kıbrıs’ta da işbaşında. Bu noktada, Türkiye’nin, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nde, ‘Cumhurbaşkanlığına adam seçme’ ısrarı da unutulmamalı. Yine iddiaya göre Erkam Yıldırım, işleri Kıbrıs’ta jet hızı ile zenginleşerek, adayı parselleyen Halil Falyalı ile götürüyor.

Erkam Yıldırım’ın, Venezuella aşkı da uyuşturucu-kumar merkezi Kıbrıs’ta rulet masasındaki boy boy fotoğrafları da anlaşılır hale geliyor. Yıldırım ailesinin dünyanın kara para aklama merkezlerinden Malta’daki şaibeli ilişkileri yine gündemde. Bunun üzerine, Binali Yıldırım’ın Ulaştırma Bakanlığı görevi ve ailenin gemileri eklenmeli.

Peker, sadece, gemi yolu ve Venezuella rotasına mı dikkat çekiyor? Hayır, arkasındaki tablodan, Afganistan rotasını da anladık. Deniz yolu dışında bir havayolu, bir de karayolu trafiği var. Afganistan ve İran üzerinden yürüyor. Kokain ile birlikte eroin sevkıyatı yolu. Havayolu trafiği sadece Libya cihadizminin değirmenine su taşımıyormuş meğer!

KARADAN DA YÜRÜTMÜŞLER!

Karayolu rotası ise İçişleri Bakanı gibi Milli Savunma Bakanı’nın da başını ağrıtabilir. Metro Turizm’in adı uyuşturucu kaçakçılığı ile anılan sahibi, suç makinesi Galip Öztürk, Jandarma Genel Komutanı Arif Çetin ve Süleyman Soylu ile içli dışlı. Çetin ile dosyası 2018’de Yargıtay’dayken, samimi şekilde görüştükleri ortaya çıkmıştı.

‘S’ VE ‘D’

Peker’in arkasındaki tabloda, ‘S’ ve ‘D’ harfleri vardı. ‘Süslü Süleyman’ ve ‘Derin Mehmet’ olarak bir anımsatma yapılmış olması muhtemel. Peker, Ankara’nın parsellendiğine de Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum üzerinden değiniyor: “Sadık Soylu, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı ile Murat Kurum’dan daha çok konuşur.”

Sadık Soylu, Süleyman Soylu’nun yakın akrabası. Rant işlerine meraklı. Erdoğan Bayraktar’ın TOKİ Başkanlığı döneminde danışmanlığını yürüttü. Süleyman Soylu henüz AKP’ye bile katılmamıştı. Sadık Soylu, Bayraktar’ın bakanlığı sırasında da mesai arkadaşıydı. İç içe geçmiş ilişkiler ve çemberin büyüklüğüne dair başka bir nokta.

CİNAYETLER VE MEHMET AĞAR

Peker’in ifadeleri, eski Türkiye’nin dehlizlerine de gidiyor. Uğur Mumcu cinayeti sonrası söz edilen, ‘son tuğlanın’, bu ifadeyi kullananın kendisi olduğunu anlıyoruz. Katillerin olay yerine dönmesi de konu kapsamında. Peker, Mehmet Ağar ve Korkut Eken’i, Kıbrıslı Gazeteci Kutlu Adalı cinayeti ile de suçluyor. Hatta ihale son anda kendisi ve kardeşi dışına çıkıyor.

Peker, uyuşturucu ticaretinde olduğunu iddia ettiği, öldürülen Kürt işadamları Behçet Cantürk, Savaş Buldan, Hüseyin Baybaşin ve diğer karanlık işler ile faili ‘meşhur cinayetler’in kapatılması için Milli Güvenlik Kurulu’nda (MGK) devletin suçlarının örtülmesi için karar alındığını aktarıyor. Böylece karanlık kişisel geçmiş aklanıyor!

Tablo sandığımızdan vahim. “Bundan sonrası tufan. Bu koşullarda ‘yeni Türkiye’ değil eskisi de ayakta kalamaz. Ya gerçekten yüzleşerek temiz bir ülke kurulacak ya da topyekûn bir çöküş yaşanacak.