Beton kültürü ve rant bilgisi
Betona tapılır, rüşvet alınır, adam kayırılır, iş bağlanır, ailecek ortam yapılır, akrabalar ihya edilir, haram yenir, itinayla insan hayatı hiçe sayılır, rant yenilir, arazi bağlanır, kar paylaşılır, yolsuzluğa grup yapılır, mahkeme sonucuna etki edilir, adalet yenilir, hukuk dövülür… Evet, politikaya atılırsam bunları yapacağım. Baktım çevremde kim varsa hepsi bu sistematik adımlarla başarıya gitmişler. Peki yeni Türkiye’de yeni bir ahlakın da artık sesleri inceden gelmişken, hazır en güzel zamanda neden ahlakımızı da değiştirmeyelim? İşte yeni Türkiye için önerdiğim yeni ahlak ve toplum kuralları:
1. Yeni Türkiye’nin yeni felsefi inancı Betonizm’dir. Betonizm, kısaca betona tapmayı, betonu etkileyen her şeyi de betonlaştırmayı amaçlayan, bu vesileyle de tek bir betona ulaşmaya çalışan bir inançtır. Bu inanç sahipleri tüm varlıklarını betonun yüce birliği için (yani gelecekteki yekpare beton ülkemiz için) harcamaya hazırdır. Unutmayın, doğa betonun dostu değil, düşmanıdır. Hatta beton doğada yetişir. Her zaman yeşil alana, ağaçlık alana, ormana yapılmış beton en kutsaldır. Unutmamak lazım ki, bir noktada betonu yıkıp üzerine yeni beton yapılıyorsa, ağanın betonu ölçü olarak alınır ve hiçbir zaman ağanın betonundan daha yukarı beton yapılamaz. Betonun bir başka düşmanı da tarih denen anlamsız zamanı durdurma idealizmidir. Zaman hiçbir zaman durdurulamayacağından “tarih” kavramının da bir anlamı olmamalıdır. Oysa “tarih” gibi bir vesileyle ne betonlar dökülmesi engellendi. “Sit” alanı adı altında ne güzelim spalar, AVM üstü ibadet alanlarının yapımı engellendi. O yüzden biz diyoruz ki, her beton aslında daha bir büyük betona varmak için yaptığımız küçük bir fedakarlıktır. Beton inanışında parası olan herkese yer var. Gel, ne olursan ol, betona gel.
2. Yeni Türkiye’nin her bir yeni vatandaşı “Adam kayırma” ve “Güce tapma” konularında ilkokuldan itibaren eğitilecek. Tamamen inançlı, adam kayıran, ümmetçi, bireysellikten ve kendi fikrinden uzak, abisi, babası ne derse onu bilen, ona inanan bir nesil olacaktır. Biz ecdadlarımızdan böyle gördük, o yüzden böyle de devam etsin istiyoruz. Sonuçta tutarlı bir Türkiye, bu isteğiyle her şeyi tutabilir. Biz çalışmanın değil, istemenin önemli olduğu bir ülke istiyoruz. Her şeyin başı istemek, o yüzden neden en baştan başlamayalım. İstemek bizim için yeter. Biz sizin için en iyisini istiyoruz, zaten başka alternatifiniz yok, o yüzden isteyerek, çalışmayarak ve tüketerek bu hayali gerçekleştirmeye var mısınız?
3. Rüşvet ve rüşvet teknikleri her gence ortaokul çağında öğretilecektir. Yeni eğitim sistemimiz sayesinde bu konuda başarılı olan gençler iş yaşantılarına ve oradan da politikaya çok daha hızlı geçebilecek, geleceğimiz için en yoz yönetici adayları arasında adeta Burgaz’ın camları gibi parlayacaklardır. Sonuçta ağaç yaşken eğlir. Babalar, anneler, sözümüz size. Çocuklarınızı dövün, eğitmeyin, bir şey isterlerse yine dövün. Zaten sizin sözünüzden çıkma ihtimalleri yok, ama yine de çıkmasınlar diye dövün. Unutmayın, en yoz yönetimler travmalı gençliklerden ve çeşitli komplekslerden çıkar. Daha iyi bir ülke için en kötüsünü istemek sizin de hakkınız.
4. Yeni Türkiye’de sizden farklı olanı terslemek, ona kötü davranmak, dövmek, öldürmek, kesmek, yakmak serbest. Zaten bu zamana kadar yaptığımız buydu, bari bundan sonra bürokrasi ayak bağı olmasın vatandaşlarımıza. Dilediğiniz türe, cinsiyete, inanışa güven içinde ayrımcılık yapabilir, evinizde kadınları gönül rahatlığıyla dövebilir ve hatta canınız isterse öldürebilirsiniz. Zevk sizin, kimse elinin hamuruyla erkek işine karışmasın. Ha bu arada ülkenin gibişine “Adam gibi ülke” yazdırıyoruz. Onun da tasarımını Ankara Belediye Başkanı yapıyor. Büyük tasarımcıdır, bizi şaşırtacağına inanıyoruz.
..işte böyle. Bu 4 kural yerinde uygulanırsa, Yeni Türkiye’ye çok daha hızlı ulaşabiliriz. Umarım politika serüvenim uzun soluklu ve bol rantlı olur. Sonuçta daha kolumda Seiko 5 saat bile yok. İnsanlar nerelerden nerelere geliyor şu hayatta. Son olarak unutmayın: Her zaman daha fazlasını istemesini bilin. Çünkü siz bunu hak etmesiniz de “istediğiniz” için hak ediyorsunuz aslında.