SHP ve CHP’de birlikte 40 yıla yakın süre yol yürüdüğümüz sevgili dostum Bora Yorulmaz’ı toprağa verirken birlikte yaşadıklarımız, mücadelemiz, başarılarımız ve de başaramadıklarımız gözümün önünden bir sinema şeridi gibi geçti. Bora Yorulmaz’ı 1983’de rahmetli Adana Milletvekili Cüneyt Canver tanıştırmıştı. Cüneyt’in anne tarafı Mersin’liydi. Ve dayısı, babamın çok yakın dostuydu. Dolayısıyla siyaset yaşamımda Adana ve Mersin’de bu birliktelikten nedeniyle partili sıkı dostluklar edinmiştim. Bora Yorulmaz ile olan ideolojik yoldaşlığımız, onu toprağa verene kadar sürdü. Şimdi de anılarımda yaşayarak, dostluğumuz devam edecek!

***

Bora’nın il başkanı olması için birlikte epey mücadele ettik. Çok güçlü rakiplere rağmen kazandık ve il başkanlığında başarılı işler yaptı! SHP ve CHP’nin Mersin’de gelişmesine katkı sundu, yakın tarihin siyasetçisi olarak, partide iz bıraktı. Bazen farklı cephelerde kaldığımız da oldu ama hiç dostluğumuzu bozmadık! Zaman zaman arkadaşlarımızı terk etmesine üzülürdüm. Kibarca “döndükçe başın dönecek” diye takılmama, “Boş ver, biz hep birlikteyiz” diye gülerek, cevap verirdi... Gerçekten düşüncelerimizden hiç taviz vermedik. Mersin’e dışarıdan gelip de üst düzey siyaset yapmak için parti örgütünü kullanmaya çalışanlara çok kızar, “Onlara ders vermek gerekir” derdi. Zeki, bir o kadarda saf ve duygusaldı. Samimiyetini istismar edenlere ve ona yaptırılan yanlışlara kahrolurdu! Ne derlerse desinler, şaşırmadan, yolunu değiştirmeden, dürüstçe sol çizgisini sürdüren örnek bir parti emekçisiydi…

***

Kabrinin başında bunları düşünürken birden bir boşluğa düştüm. Duygularımın yerini umutsuzluk aldı! Siyaseti bilen, dostluğa kıymet veren bir kardeşimi, partili yoldaşımı kaybetmiştim. Haksızlığı kabul etmeyen, mağduru oynamayı sevmeyen, bildiğini söylemekten vazgeçmeyen, duruşu belli bir sosyal demokrat aramızdan ayrılmıştı! Gece gündüz demeden, dağ bayır dolaşmaktan gocunmayan, İl Başkanı’mızla artık birlikte olamayacaktık… Sıkışana yardım eden “Bora Abi”, bundan böyle kalplerde yaşamaya devam edecek…

***

Bora başkan, Belediye Meclisi Üyeliği sırasında efsane Mersin Büyükşehir Belediye Başkanı Kaya Mutlu’nun vekilliğini yapmıştı. Kent sevdalısıydı. Belediyeciliği iyi bilirdi. Arzusu hep, Yenişehir Belediye Başkanı olarak, Mersin’e hizmet etmekti. Dost bildiklerinin oyununa geldi. Bu arzusunu gerçekleştiremedi… Ne var ki; ona oyun oynayanların adı sanı kaybolduğunda bile, Bora Yorulmaz ismi Mersin’den silinmeyecek!

***

Kürt sorunu, açlık, işsizlik ve yoksulluk kadar Türkiye için temel sorundur. Geçen hafta Kürt sorunu çok tartışıldı. Uyum açıklamasının en büyük eksiği laiklik ilkesine vurgu yapılmamasıydı... Bilinçli mi unutulmuş, bilemem. İvedilikle bu eksik giderilmeli! Uyum açıklaması, taraflar tarafından samimi karşılanır ve gerçekleştirilmek için çaba gösterilirse Türkiye; laik, demokratik ve hukuk devleti adına önemli bir adım atmış olur. Ancak dünkü havuz medyasında yer alan AKP yetkilerince yapılan açıklamalar, bu önemli fırsatın bir kez daha kaçmasına neden olacak görüntüsü veriyor.

***

Özellikle laiklik ilkesine baştan beri karşı olan AKP, yeni Anayasa’dan demokratik, sosyal, hukuk devleti kavramlarının da çıkarılmasını isteyerek, bilinen oyununu yeniden başlattı. AKP, Kürt sorununun önündeki temel nedenin Anayasa’nın değiştirilemez maddeleri olduğu aldatmacasını tekrar öne sürerek, HDP’yi kendi safına çekmeye çalışıyor. Oysa AKP, ‘Anayasa’nın değiştirilemez’ denilen maddelerinden daha kötü bir niyete sahip. Sinsice planladığı Anayasa’da “aynı haklara sahip eşitlik ilkesine soğuk bakması, hak ve özgürlüklerin sınırlarının daraltılması, kendini ifade etmekten korkmayan bir toplum yaratılmasına karşı çıkması, birey ve toplumların kültürel gelişmelerinin engellemesi, anadilde eğitimden uzak durması, barışın önündeki engelleri kaldırmayan ve sonucunda adil paylaşımdan yana olmayan bir anlayışı” taşıyor. Laik düzende biat olmaz! İnananlar ya da inanmayanlar güvencede olur. Bireyin inanç ve ibadet özgürlüğü, en azından devletin ölçüsüz baskısından kurtulur! Bu durumu çok iyi bilen HDP’nin laiklikten fedakârlık edeceğini ummuyorum...

***

Küçük çıkarlar büyük felaketlere neden olurlar! Laik demokratik Cumhuriyet, sosyal hukuk devleti, eşitlik, özgürlük, dayanışma ve barış için mücadele edenlerin emeklerinin yok olmaması için herkesin daha da uyanık olması gerekiyor!