Deniz Baykal süreçten rahatsız
Hemen her konuda partinin iyi yönetilmediğini düşünen Baykal yeni bir oluşum için henüz sinyal vermese de, özellikle tabandan gelen baskıların artması halinde bu sürecin hızlanacağı iyice dilleniyor artık
Ankara’da bir süredir herkesin bildiği bir sır konuşuluyor. CHP’nin özellikle Kürt sorunu üstüne yaptığı son hamlenin ardından ortaya çıkan hava ulusalcı kesimle liberal kanat arasında uçurumun derinleştiğini gösteriyor. Son seçimlerden önce İP, TGB eksenli bir grup isim, CHP’nin önde gelen ulusalcılarıyla ilişki kurmuş ve yeni bir parti projesi üzerinde anlaşmayı önermişlerdi. O dönem bölünmenin tarafı olmak istemeyen CHP içindeki ulusalcı kanat temsilcileri bu öneriyi reddetmişti. Ancak gelinen nokta artık ayrılığın kaçınılmaz olduğunu gösteriyor.
TGB LİLER UMUT OLDU
Yeni anayasa arayışlarına tamamen karşı duran bir kesim, uzun süredir ülkenin dört yanında çeşitli oturumlar yapıyor. CHP’nin ulusalcı kanadının da katıldığı bu toplantılarda, Kemalizm ekseninde yeni bir oluşum mesajı veriliyor. Özellikle TGB’li gençlerin çalışmalarının ses getirmesi, yeni bir taban bulmak için umut veriyor bu çevrelere.
Uzun süredir hapiste olan Doğu Perinçek’de bu modele sıcak bakıyor. Yeni bir siyasal yapılanma bu eksen üzerinde tartışılıyor. Kuşkusuz bu süreç derin tartışmalar yaratacak. Perinçek’in bir cephe kurma arayışı çerçevesinde geri çekileceği ve güvendiği bir ismin etrafında örgütlenmeye başlanmasını desteklediği biliniyor. Hatta Şahin Mengü’ye genel başkanlık teklif ettiği söylentisi yaygın. Mengü’nün bu teklifi reddettiği ve CHP’li kitlenin birlikte hareket edeceği dillendiriliyor.
ÖNDER SAV CEPHESİ
Sav, bu sürecin serinkanlı izlenmesi gerektiği görüşünde. Partinin ekseni kaydığı görüşünü benimsiyor, ancak yeni bir yapılanma noktasında isteksiz. Sav’a yakın kesimlerin bazısı CHP içinde bir çözüm üretilemeyeceğini düşünse de, Önder Sav'ın deneyimli ve tabana yakın bir siyasetçi olarak beklemeyi yeğlediği görülüyor. Meclis grubunun giderek daha huzursuz olduğu artık açıkça ortaya çıkmış durumda.
Nur Serter’in geçen hafta Kılıçdaroğlu’yla restleştiği ve istifanın eşiğinden döndüğü de biliniyor. Partinin bu sürecinde kurultaya kadar hazırlıkların tamamlanacağı beklentisi yüksek! Kopuş olması halinde ortaya çıkacak yeni tablonun büyük bir cephe partisi yönünde olacağı söyleniyor. Ancak Serter de Sav gibi düşünüyor, Kılıçdaroğlu ve ekibinin geçici olduğu ve esas partinin sahiplerinin kendileri olduğu fikri hakim.
BAYKAL SESSİZ VE KIZGIN!
Baykal, yakın çevresine uzun süredir Kılıçdaroğlu yönetiminden rahatsız olduğunu söylüyor. Hemen her konuda partinin iyi yönetilmediğini düşünen Baykal yeni bir oluşum için henüz sinyal vermiş değil. Özellikle tabandan gelen baskıların artması halinde bu sürecin hızlanacağı iyice dilleniyor artık. Kaset komplosunun partinin çizgisinden ayrılması için hazırlandığını düşünüyor Baykal!
Onur Öymen gibi kurmaylar CHP’nin çizgi sapması karşısında susmanın suç olduğu görüşünde. Önümüzdeki kurultaydan umudunu kesmiş büyük bir kitle, Kürt sorununa yönelik partinin takındığı tutumun temel ilkelerden sapma olduğu görüşünde. Kılıçdaroğlu’nun dar bir kadroyla hareket etmesi sert dille eleştirilerken, parti içinde çatışma ortamı yaratıldığını söylüyorlar.
YENİ BİR PARTİ VE GENEL BAŞKAN İSA GÖK!
Kılıçdaroğlu’na karşı bayrak açarak, son kurultayda kendinden sıkça söz ettiren İsa Gök adı da kulislerde öne çıkanlardan. Hem Sav, hem Baykal çevresiyle sorunlar yaşamış olan Gök’e parti dışı çevrelerin ilgisi büyük. Ulusalcı çevreler, Gök etrafında toplanmanın da ihtimal dahilinde olduğunu söylüyor. Tüm bunları bilen, gören Kılıçdaroğlu’nun kurultayda yanına ulusalcıları da rahatlatacak kimi isimleri alacağı da dilleniyor.
Özellikle Sezgin Tanrıkulu’na yönelik tepkilerin büyümesi, Kürt sorununa dair parti organlarının işletilmemesi, kongre sürecinde merkezin müdahil olması rahatsızlığı tetikleyen unsurlar.
NE OLUR?
CHP’nin içinde artarak itiraz sesleri yükselir. Kurultay sürecine doğru tepkiler artar, ancak kopma olmaz. Kimi gruplar kurultaydan farklı kazanımlarla çıkar, düş kırıklığı yaşayanlar birbirine kenetlenir. Muhtemelen yerel seçimlere dek bu böyle gider. Ancak gel git yaşayan Kılıçdaroğlu, bir manifestoyla kurultaya gitmez ve yerel yönetimler seçiminde başarısızlık yaşarsa koltuğu koruması zor.