Ülkede işlerin kötü gittiği konusunda yaygın bir kanı oluşmuş bulunuyor. Kapanan işyerleri, iflas eden firmalar, üretimi durduran fabrikalar; işsizliğin arttığını iddia edenlerin ellerini güçlendiriyor.

Oysa “iyi şeyler” de oluyor bu ülkede… Mesela 20 Nisan 2021 tarihinde sessizce yurtdışına çıkıp Arnavutluk’a giden kripto para borsası Thodex’in kurucusu Faruk Fatih Özer önceki gün (30 Ağustos 2022) yakalandı. Yetenekli genç işadamı Özer’in 400 bin kişiyi tahminen 2 milyar dolar ile 10 milyar dolar dolandırdığı iddia edilmişti. O tarihte İçişleri Bakanı Süleyman Soylu kamuoyunu ferahlatan bir açıklama yaparak şöyle demişti:

-Dolandırıcılık hacmi 108 milyon dolardır!

Faruk Fatih Özer ise ülkesine veda ederken yanında “harçlık” olarak sadece 292 bin dolar götürdüğü de bildirilmişti. Bu miktar Soylu’nun telaffuz ettiğinin iki katından “birazcık” fazlaydı!..

Thodex’in Fatih’i yükselme dönemlerinde İçişleri Bakanı Süleyman Soylu ile omuz omuza çekilmiş fotoğrafları ortalığa saçıldı. Soylu’la birlikte fotoğraf çektirip sonra da para dolu valizlerle ortadan kaybolanların tam kadro olarak kaç kişiden oluştuğu bilinmiyor. Çünkü bunu saptayacak yetkili kimse yok. Bu yüzden de fotoğrafların suç teşkil edip etmediği konusunda fikir birliğine varılamıyor.

Emniyet fezleke oluşturamıyor. Savcılar da dava açmıyorlar. Bu durumda genel teamül, ülkenin alışılmış klasiğine dönüşebiliyor:

-Çekilmiş fotoğrafın davası olmaz!..

Buna karşılık yazılmış bir yazının, açıklanmış bir fikrin, yapılmış bir eleştirinin davası pekâlâ olabiliyor. Hatta üzerinden haftalar, aylar, yıllar geçse bile…

Bu durum “yargı işlemiyor” diyenleri belki bir miktar mahcup eder!

Ülkedeki güzel gelişmelerden biri de, Meclis’in yasama faaliyetini yerine getirememesi üzerine “harbi/bitirim muhalefetin” yasa-dışı kulvardan siyaseti sallaması biçiminde okunabilir.

Yasadışı siyaset sallayıcının her attığını vurması, onun nişancılığıyla mı, vurulanların rehavetiyle mi ilgili? Bu tam olarak açıklanamıyor. Ama şu rahatlık var:

-Bize bir şey olmaz abi!

Son güzel gelişmeler demokrasiyi de hatırlattı. İstifa müessesi çalışmaya başladı. Olaylarda “hafif sorumluluğu” olanlar istifa ediyorlar.

Demokrasinin gücüne inanlar ise umutlular:

-İstifaların bir yerden başlaması iyidir!

Bir de karamsarlar var. Ülkede her gün bir “Susurluk Skandalı” yaşanıyor görüşündeler. Siyasetin kanalizasyonları patladı yorumunu yapıyorlar. Kent merkezleri foseptik göllerine dönüştü.

Temiz denizlere sahip kıyı yerleşimleri için bütün dünyada kabul edilmiş tek işaret vardır: Mavi Bayrak!

Karamsar cephenin önerisi de yabana atılmaz hani:

-Foseptiklerinize de mavi bayrak dikin!