Geçirdiğim tatil yüzünden gündemden kopuşumla başlayan ilgisizliğim bu hafta da İstanbul’da hayata ilgisiz kalarak devam etti

Geçirdiğim tatil yüzünden gündemden kopuşumla başlayan ilgisizliğim bu hafta da İstanbul’da hayata ilgisiz kalarak devam etti. Aslında ara sıra haberlere de baktım ama özet olarak: “Akıllanmak yok, saçmalamaya devam” anafikri üzerine gelişen bir gündemimiz var, yani konsept aynı, sadece bizde her hafta başka saçma sapanlıklar oluyor. Gün geçtikçe de saçmalıkların dozu yükseldiğinden artık neredeyse kimse makul bir bilgi üzerine konuşmamaya devam ediyor.

Mesela tatildeyken kaçırdığım büyük düşünür THY genel müdürü Temel Kotil’in “Ebola görüldüğü kadar kötü birşey değil. Tabii ki bulaşınca öldürüyor. Ancak son aşamasında oluyor” açıklaması üzerinden tüm gündemimizi yorumlayabiliriz. Evet, diğer müdürlerimiz ve amirlerimiz de bazı konular hakkında “Ya o kadar da kötü değil, sadece öldürüyor” gibi mantıklı açıklamalar yapabiliyor. Koridorlar açılıyor, izinler veriliyor, SİT alanları TOKİ’leniyor, vakıflara sakal atılıyor, hırsızlar aklanıyor, takipsizlikler artarak büyüyor, muhalif sesler ise her zamanki bir “Bi takım unsur” olarak damgalanıp gidiyor.  Sistem güzel. Kotik Bey’i apronda deve keserek havalimanlarımızın daha bereketli hale gelmesi hamlesinden de hatırlayabiliriz. Apronda o zamanlar deve kesmek çok sıra dışı bir hareketti. Oysa artık günümüzde apronda deve kesmek bile bizi kesmeyebilir. Gerekirse THY’nin rötar bilmeyen uçaklarının motorlarının hava girişleri önüne toplu küçük, orta, büyük adaklar kurbanlıklar konuşlandırılıp pilotun hek hamlesiyle kısa süre içinde her hava limanı bir öncekinden çok daha bereketli hale gelebilir. Sonuçta kan bereket demektir. Bunu ben değil, Amerikalı silah tüccarları diyor. Silah tüccarının ya da petrol simsarının hayat görüşünden daha doğru bir görüş, inanç olabilir mi? Olmamalı da zaten. Çıplak gerçek bu. 

Mesela Millliyetkomtere sitesini bilirsiniz, kendisini geçtiğimiz ay Hürriyetkomtere’yle birlikte Google bir güzel bloklamıştı. Google’ın bu iki sitenin kataloglandırılmasından vazgeçmesi bir gözdağıydı aslında. Sitelere “Lan olm doğru düzgün habercilik yapın, sitenize giriyoruz ‘Geym of trons canlı izle’ gibi kelimelerle karşılaşıyoruz, aradığımız hiçbir şeyi bulamıyoruz, bunları bi düzeltin sizi yine endeksleyelim” demişti.. Neyse ne, şu anda yazıyı yazarken Hürriyetkomtere’ye girmeye çalıştım, biliyorsunuz, Ahmet Hakan’ın yazılarını filan okumak için login olmanız gereken enteresan bir site –olmadım-, şimdi de www.hurriyet.com.tr adresi sürekli olarak sitenin mobil versiyonunun adresine (m.hurriyet.com.tr) yönlendiriliyor. Sonuçta istediğim haberi okuyamadım çünkü bu yönlendirme sonsuz defada oluyor, site sürekli kendini güncelleme manyağı yapıyordu. Neyse lafı çok uzattım Milliyet’in haberine göre (Hürriyet’e giremeyince Milliyet’in sitesine kaldım) Suriye’nin dört bir yanında kriz sürerken, rejiminin güçlü olduğu Tartus kentinde lüks bir AVM inşa edilmiş… Haber çılgınca devam ediyor, adeta AVM’yi yüceltiyor bakın: Savaş nedeniyle neredeyse dünyanın tamamıyla irtibatı kesilen Suriye’nin dünyadan yaptığı ithalat kesilmemiş. Öyle ki Tartus AVM’de yok yok. Domino’s Pizza’dan Algida’ya dünya markalarının AVM’de yerini aldığı görülüyor… Gerçekten de Milliyet’in dünya görüşünde Algida ve Domino’s Pizza –alınmasınlar ama- lüks yaşam için yeter koşul sayılmış. Ya Milliyet’te haberi yapan dostlar evde leğen teknolojisini kullanıyor ya da genel kültürleri “Abi bi Magnum ver de zevkimizi bulalım ehehere” seviyesinde. Ne de olsa sorumlu habercilik. Kimseye de kızamıyoruz. Sonuçta dünya barışını da dev bir AVM sağlayacak. Bakın bunların hepsi yazıyor, oradan baksanız aslında siz de benim gibi şaşırmazdınız. 

IŞİD’in din kültürüyle ilişkisi bizimkilerin çevrecilikle ilişkisine benziyor. İkisi de daha iyi bir geleceğin kendi bildikleri gibi olacağından çok emin ama feci şekilde de yanılıyor gibiler. Son toprak parçasına da beton döküldüğünde herkes mutlu olacak. Uğruna savaşılacak toprak kalmamış olacak. Formül basit, siz de hiç düşünmüyorsunuz bunları. 

Gelecekten kötü haber var: Koruma görevindeyken konvoyla trafik kazası yapıp hayatlarını kaybeden ve bundan sonra da kaybedecek  memurlar ve insanlar gerçekten de kutsal bir amaç uğruna hayatlarını kaybetmeye devam edecek. Sonuçta tünelin ucunda şehitlik var. Kan yoksa para da yok. Haftaya gündemin üzerine oturacağım inş..