Diyarbakır'da 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü büyük bir şenlik havasında kutlandı. Bu şenlik havası nedeniyle kadınların hayatın...

Diyarbakır'da 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü büyük bir şenlik havasında kutlandı. Bu şenlik havası nedeniyle kadınların hayatın içindeki varlığı ve coşkusu çok yoğun bir şekilde hissediliyordu.

Buraya ilk kez gelen biri rahatlıkla şunu söyleyebilirdi:

-Diyarbakır kadınların kenti gibi!..

Bir Güneydoğu yerleşimi açısından bakıldığında bugün varılan noktanın yabana atılmayacağı ortadadır.

7 Mart Cuma günü Kayapınar Belediye-si'nin yeni göz bebeği Fırat Bulvarı'ndaki "Ekin Kadın Parkı"nın açılışı vardı. Uzun yıllar Kadından Sorumlu Devlet Bakanlığını bile erkeklerin yönettiği ülkede Kadın Parkı açılışı için Diyarbakır'da toplanan kadın kitlesi başka bir gelişmeyi gösteriyordu.

-Bu kentte artık kadınlar var!

•••

Diyarbakırlı kadınların "8 Mart halleri" her halde en fazla Duygu Asena'yı sevindirdi. Buralara sayısız kez gelip, konuşmalar yapmıştı. Bu bölgede dinlediklerini de makalelerine, haberlerine, konferanslarına, televizyon programlarına taşımıştı.

Duygu Asena'nın fiziksel ömrü, bu yıl Diyarbakır'a gelmeye yetmedi. Ama onun kitaplarıyla ve yarattığı tartışma ortamından beslenerek yetişen kuşaklar dolusu kadın Diyarbakır'da meydanlardaydı.

Bu anlamda Duygu Asena kadınlar dolusu alanlarda yaşıyordu.

Türkiye'ye son aylarda gelen bir yabancı, sanat gündemlerine bakarak Duygu Asena'nın hayatta olan bir edebiyatçı, gazeteci, kadın ve insan hakları savunucusu olduğuna hükmedebilirdi. Zira onun hakkında o kadar çok "taze haber" çıktı ki...

PEN Yazarlar Derneği Türkiye Şubesi Duygu Asena Ödülü yüzünden epeyce çalkantılı günler yaşadı. Önce ödülü kaldırdıklarını açıkladılar. Sonra kaldırmadıklarını ilan ettiler. Eğer bu konuda yeni bir karar almazlarsa, son kararları PEN'in itibarına merhem olacak nitelikteydi.

Bu da PEN'in bir "kazanımı" olarak tarihe not edilecektir.

Duygu Asena yolculukları severdi. Bunu açıklarken de "Ben gitmeyi seviyorum" derdi.

Gitmeyi seven kadın...

Onun yakın arkadaşlarının aklında hep bu yönü var. Benim için de öyle:

-Sanki Duygu çok uzaklarda bir yere gitti veya gidiyor. Yeniden görüşme için bir tarih bildirmediği için buluşma günümüz hakkında bilgi sahibi değiliz.

Bütün sevenlerin inandığı bir şey var:

-Duygu bir yerlerde yaşıyor!

Bunu kuvvetlice hissedenlerden biri olarak geçtiğimiz 29 Şubat'ta Duygu Asena'dan son derece özel bir doğum günü hediyesi aldım!

1998'de kalabalık bir gazeteci grubuyla Mısır'daydık. Taksi şoförüyle yeterince iyi anlaşamadığımız için gece yarısı 02.00'de Kahi-re'nin dış mahallelerinden birinde turistik dükkânlar yanlışlıkla bizim için açılmıştı! Duygu da ayıp olmasın diye her dükkândan bir parça almıştı. Ama en çok, mavi hipopotama vurulmuştu. O biblo bizim için kahkaha krizi anahtarı haline gelmişti.

29 Şubat gecesi sevgili İnci Asena "bu da Duygu'nun hediyesi" diyerek Kahireli mavi hipopotamı bana uzattı.

Sevinçten havalara uçtum. Duygu bulunduğu yerden bana ulaşmıştı!

Yaşadığını daha somut nasıl hissedebilirim ki?

•••

Bu akşam Duygu Asena için dostları İstanbul Akatlar Kültür Merkezi Melih Cevdet An-day Sahnesi'nde bir araya geliyor. Faruk Şuyun'un hazırlayıp yöneteceği gecede değişik dönemlerde Duygu'nun yakınında olmuş arkadaşları, gazeteciler, sanatçılar birer konuşma yapacak. Yakın arkadaşları Vedat Sakman ve Ali Kocatepe de şarkılarıyla Duygu'yu selamlayacak. İnci Asena'nın da katılacağı gece saat: 20.00'de başlayacak.

Gitmeyi seven kadınla buluşacağız!