İçlerinde CHP’li, SHP’li, HDP’li eski milletvekillerinin bulunduğu Diyalog Grubu önceki gün Taksim Hill Otel’de bir basın toplantısı yaptı. Grup adına açıklamayı okuyan eski SHP’li Ziya Halis, dokunulmazlıkları kaldırılan milletvekillerinin önlerinde uzanan süreçle ilgili olarak şöyle dedi:

“Anayasaya geçici bir madde eklenerek dokunulmazlıkların kaldırılmasının hukuken ve siyaseten endişe verici sonuçları olacaktır!”

Ziya Halis dışında Akın Birdal, Melda Onur, Levent Tüzel, Hasip Kaplan ve Binnaz Toprak’ın yer aldığı delegasyon, bu çağrıyı yapma sebeplerini açıklarken dediler ki:

“Dokunulmazlıkların kaldırılmasının doğurduğu toplumsal, siyasel ve hukuksal hasarı sınırlamak, daha büyük bir hasara yol açmasını önlemek için yapıyoruz!”

Açıklamanın devam eden bölümünde ise şu hususlara dikkat çektiler:

1-Savcıları ve hâkimleri tüm görevlileri, temel hak ve özgürlükleri, uluslararası sözleşmeleri dikkate alarak görev yapmaya davet ediyoruz. Dokunulmazlıkların kaldırılması düşünce ve ifade özgürlüğünü kapsamamalıdır. Halkın temsilcisi milletvekilleri tutuklanmadan yargılanmalıdır!

2-Milletvekilleri görevlerini yapamaz duruma düşürecek, güvenlik tedbirlerine ve uygulamalarına gidilmemelidir.

3-Onur kırıcı orantısız güç kullanımı ve müdahalelerde bulunulmamalıdır.

4-Toplumda çatışma sürecinin yaşadığı gerilimin daha fazla artması önlenmelidir.

5-Çatışma süreçlerine son verilmelidir. Meclis’e meşru demokratik bir çözüm için partiler arası diyalog ve uzlaşı çabaları öne çıkarılmalıdır.

Diyalog Grubu açıklamasında Figen Yüksekdağ’ın evinin basılmasının son derece tehlikeli bir gelişme olduğunu, LGBTİ derneklerinin yapacakları Onur Yürüyüşü için açık tehditlerin güvenlik güçlerinde önlenmesini ve son olarak da liseli gençlerin demokrasi için ortaya koydukları tepkileri değerli bulduklarını da sözlerine eklediler.

Nereden bakarsanız iç açıcı gelişmeler yaşanmıyor bu ülkede… 1994’te DEP’lilerin dokunulmazlıklarının tamamen kürsü konuşmaları, basın açıklamaları ve yasama faaliyetleri yüzünden kaldırıldığını söyleyen Hasip Kaplan yeni döneme ilişkin de somut bir garabet örneği verdi:

-Selahattin Demirtaş ile birlikte ben de HDP Diyarbakır İl Başkanlığı binamıza gittik. İkimize de ‘İzinsiz Gösteri Yapmak’ nedeniyle dava açıldı!

Kaplan ekledi:

-Bunların hepsi iktidarın emirleri doğrultusunda açılmış davalardır!

Akın Birdal ise hâkim ve savcılara çok yakın tarihimizden bir hatırlatma yaptı:

-Daha dün haksız tutuklama kararlarına imza atan hâkim ve savcılar bugün içerdeler. Bugünün hâkim ve savcıları da aynı hukuksuzluğun kurbanları olabilirler. Hukuk herkese lazım oluyor. Bunu hatırlatıyoruz!

Kendilerine yönelik mağduriyetleri abartarak öne çıkartıp demokrasi talepleriyle iktidara gelenler, herkesi zanlı-suçlu-hükümlü haline getirmek için ellerinden geleni artlarına koymuyorlar.
İleri demokrasi diye takdim ettikleri düzenin geldiği son noktayı Diyalog Grubu bir cümle ile özetledi:

-Milletvekilleri tutuksuz yargılansın!

***

Psikolojisi bozuklar ülkesi

İzmir’in Menemen ilçesinde polis memuru M.P. önceki gece HDP ilçe binasına 8 el ateş ettikten sonra teslim oldu.

Polis Memuru M.P. hakkında adli ve idari soruşturma başlatıldı.

Olaydan sonra Asarlık Polis Merkezine kendisi teslim olan polis memuru M.P. Aliağa ilçesinde görevli olduğunu söyledikten sonra eylemiyle ilgili olarak da şu açıklamayı yaptı:

-Aşırı borç yükü altında olmamdan kaynaklanan psikolojik rahatsızlık nedeniyle HDP binasını kurşunladım!

Daha sonra doktora sevk edilen M.P.’ye aynı yönde bir rapor da verilmiş!

Parasal sorunları olan devlet memurları için son derece faydalı bir çözüm yolu böylece ortaya çıkmış oluyor.

Al silahı, vur beline, dayan HDP binasına bas tetiğe!..

Polis memuru hiç borç harç işine girmeden doğrudan “büyüklerimi örnek aldım” desin:

-Kürt siyasi yapılarına saldırmak serbest değil mi?