Nâzım Hikmet’in meşhur şiiri “Akrep Gibisin” geliyor aklıma sık sık. Yeni değil, uzun zamandır. Halk dediğimiz o büyük kitlenin hangi duyguyla...

Nâzım Hikmet’in meşhur şiiri “Akrep Gibisin” geliyor aklıma sık sık. Yeni değil, uzun zamandır. Halk dediğimiz o büyük kitlenin hangi duyguyla, hangi dürtüyle davrandığını ve eylemlerini biçimlendirip, birinin peşine düştüğünü kavramak hayli güç.
Sosyoloji okumuş biri olmama karşın, bu disiplinin, doğrusu tüm sosyal bilimlerin hep eksik bir yanı olduğuna inanırım. Bir türlü iki kere iki dört etmez. Belki güzel olan bu! Sürprizli olması toplumsal davranışların ve bireyin ruh dünyasının…
Yine de bir körleşme olduğunu da düşünmeden edemiyorum. İki kişiden biri AKP’ye oy verdi sloganı yüzde 47’yle başlamıştı, şimdi tastamam, hayaldi gerçek oldu. Millet doğru karar verdi deyip, susalım mı?
Bence yazarların, aydınların, yerli yerinde muhalefet yapma cesareti bulanların, özgür gazetecilerin tam da bugün sesinin en üst perdeden çıkması gerekli. Halk ne yaparsa doğru yapar, terazisi sağlıklıdır, ona güvenmeliyiz biçimdeki popülist söylemlere tutsak olmamak gerek.
Sandıktan çıkan sonuca saygı göstermek ayrı, fikir yapından, dünya görüşünden, ahlaki ölçütlerinden ödün vermek ayrı… Kaç zaman önce yazdım; gün yalnız kalma cesareti gösterme günüdür…
İnsan halka içerler mi?
Elbette. Ey Hopa’da olanları kanlı canlı yaşayanlar, Metin Hoca’nın hiç mi hakkı yoktu sizde?
Ey Şafak Bay’la bayraklaşan ataması yapılmamış öğretmenler, hiç mi borcunuz yoktu can çekişerek ölen kardeşimize?
Karda, soğukta aylarca aç açık direnen Tekel işçilerinin hatırasına hiç mi saygımız yoktu?
YGS’nin mağdurları neredesiniz?
Toprağındaki ürünü para etmeyen köylü, işsizlikten inleyen kardeşler, üç kuruşa mahkûm emekli dostlar nerdesiniz?
Parasız eğitim için eylem yapan ve sırf Başbakan’ı kızdırdıkları için aylardır zindanlarda çürüyen çocuklar bizim değil mi?
İyisin, güzelsin, hoşsun da, sen de AKREP GİBİSİN BE KARDEŞİM!