Önceki günkü gazetelerde Türkiye’deki terörün vahşi sonuçları yer aldı!
Yurttaşlarımızı kahreden tabloyu gördük!..
Ölen, şehit olan, yaralanan, sakat kalan ve tutuklananların toplamı içimizi acıttı…
Akan kanın debisini öğrendik!..
Ağlayan anaların,yas tutan babaların sayısını ezberledik!..
Yıllardır, ülkenin her yanındaki evlerde yaşanan “onarılmaz  yıkımın” bilançosunu bir kez daha hatırladık!..
****
Acaba;
Kaç kişi, bu tabloyu dikkatle okudu ve kendine ders çıkardı?!..
Kaç kişi, “30 yıllık bir kirli savaş” sonrasında, katledilen insanların hazin öyküleriyle yüzleşti?!
Çöküntüyü yaşayan ailelerin elemlerini ve bu vahşete seyirci kalan siyasilerin aldırmazlığını kaç kişi kalbinde hissetti?!..
Kaç kişi vicdanıyla hesaplaştı?!..
Kaç kişi “yeter artık !” dedi?!
****
Kabaran “ ölüm listesinin” son 10 yılında  AKP var!..
Ama her şeyi ile!..
Acıların arttığı bir dönem!..
1990leri aratmayan bir şiddet!..
Saldırılar,şehitler ve ölümler!...
Baskınıyla, faili meçhulü ve kaybolanlarıyla süren aynı düzen!..
Çözmek değil çözmemek üzerine kurulu bir politika!..
****
Önce Kürt sorunu “benim” sorunumdur,
Sonra, Kürt sorunu “yoktur!”diyen, çelişkiler içinde bir AKP!..
Bölgeyi “din” ile ele geçirmeye çalışan,
Kürtlerin varlığını, yeri geldikçe inkâr eden, yeri geldikçe kabul eden ikircikli davranış!..
Kendi Kürt’ünü yetiştiren,
iktidara “yan bakanı” yok eden bir anlayış!..
****
AKP;
Çözümsüzlükleriyle!..
açılım girişimleriyle!..
PKK’ya alan terk etmesiyle!..
Askere kızmasıyla!..
Polise güvenmesiyle!..
Yaptıklarıyla ya da yapamadıklarıyla!..
Kararlarıyla veya Vazgeçmeleriyle!..
Şahinleşen bakanlarıyla!..
Bakanlarını eleştiren genel başkan yardımcılarıyla!..
Beceriksizlikleriyle!..
Becerebildikleriyle!..
TRT6’yı kurmakla!.
KCK davalarıyla!..
KCK’yı MİT örgütledi iddialarıyla!..
Vs. vs…
Bölgede var olmaya çalışan bir parti iktidarı!.
****
AKP iktidarının yaptıklarına baktıkça, “Kürt Sorunun” çözümün başka bahara kalacağı açık!..
Uludere’de yurttaşlarımızı uçaklarımıza bombalatan,ama suçluları bulmak istemediği için kaytaran,hatta yalan söylemekten çekinmeyen, böylece, sorumluluktan kaçtığını zanneden bir iktidarın “Kürt Sorununu çözmesi” mümkün mü?..
Oslo görüşmeleri sürerken bilgi sahibi olan muhalefete; ” böyle bir görüşmede yok!.Bunu söyleyenler şerefsizdir!” diyerek inkar eden!..
Sonra, bu görüşmenin varlığını kabul eden “çelişik akıllı” bir anlayış, Türkiye’deki “ölümleri” durdurulabilir mi?
Söylediğini  inkar edenlere güven duyulur mu?..
****
Sonuç aynı!
Kürt sorunu devam ediyor!
Hem de başka bir yola girerek!
Daha da radikalleşerek!...
Vahim olan şu; bu sorunun çözüm inisiyatifi artık Türkiye’nin Türkleri ve Kürtlerinin elinde değil!..
Aktörler değişti!..
Bölgeye hakim olan emperyal gücün istemediği bir çözümün uygulanması artık mümkün değil!.
Sadece bu durum bile, AKP’nin ne denli bu ülkeye “kötülük” ettiğinin somut göstergesi olmalı!..
****
5 Kasım 2005 deki Bush/Erdoğan görüşmesinde verilen tavizler sonucunda, bu sorunu Türkiye değil ABD çözecektir!..
Maalesef  böyle ciddi ve rencide edici bir gerçek karşımızda durmaktadır!..
ABD, İsrail ve AB’yi de yanına alarak Kürt sorununa farklı(!) projelerle yaklaşmaktadır!..
****
Türkiye böyle bir kıskaç altındayken, CHP Dersim/Tunceli Milletvekili Hüseyin Aygün’ün, PKK tarafından 48 saatlik alıkonuşu sonrası yaptığı açıklamalarının bazı kaynaklarca sorun olarak gösterilmesi, ciddi bir aymazlıktır!..
AKP ve MHP’nin Aygün ve CHP için sarf ettikleri sözlerin hiçbir inandırıcı dayanağı yoktur!..
AKP’nin Kürtlere bakışı ve iktidarının Kürt sorununu çözmeme niyeti bellidir!..
Bu güne kadar sağlam temelleri olan bir çözüm yolu bulmadığı,daha da doğrusu, ABD’den “çözüm icazeti” alamadığı bilmektedir!..
AKP bu  nedenle “basit demagoji” yaparak günü kurtarma çabasındadır!..
****
MHP, zaten malum!..
O anlayış bu ülkede kafatası milliyetçiliğini körüklemekte,böylece akan kandan nemalanmaktadır!..
Çünkü MHP’nin varlığı, kirli savaşın sürmesine bağlıdır!..
****
Aygün’ün açıklamaları; son derece barışçıl ve insandan yanadır!..
Kendisine yakışan üslupta, son derece ülkeyi kavrayan ve silahların bırakılması koşuluna dayatan, PKK’yı onaylamayan bir anlayışı sergilemektedir.
Dağdaki gençler de, askerdeki gençler de, bizim yurttaşlarımızdır!..
Bu ülkenin çocuklarıdır!..
Elinde silahla gezmek istemediklerini,toplumsal barışın oluşmasını beklediklerini,şiddetin durdurulmasını ümit ettiklerini söyleyenleri  kucaklamak gerekir!..
MHP ve AKP yandaşlarının beklediği gibi PKK’yı tahrik etmek ve savaş çığlıkları atmak,barışı engelleyici sözler sarf etmek, ne Hüseyin Aygün ne de CHP’nin yapacağı iş değildir!..
CHP’ye ve Aygün’e yakışan barış yolunda sorunun çözümü için mücadeleye devam etmektir!..
****
Önce kendi içimizde demokrat olmalıyız!..
Ve vicdanımıza sormalıyız!
Neden yanayız?!..
Kan ve ölümden mi? yoksa, barış ve yaşamdan yana mı?!..

Not: Bayramızı içtenlikle kutlarım.