İYİP’in son virajı

İYİ Parti’nin doğumuna neden olan 2015 MHP kongresi Erdoğan üzerinden gerçekleşen yargı müdahalesi ile anılır. İki kez mahkemelere gidip gelen kongre süreci bir anlamıyla başkanlığın Bahçeli’ye teslim edilmesi ile sonuçlandı. O dönem gerçekleşen MHP kongresi ve sonuçları tam da bu nedenle Bahçeli’den çok Erdoğan’ın başarısı olarak anlatılır. O tarih itibariyle de Erdoğan ve Bahçeli arasında bağ daha da güçlendi ve neredeyse bir aşka dönüştü.

Yarın yapılacak İYİP kongresi genel başkan adaylarından çok “dış müdahale” kısmıyla konuşulur oldu. Özellikle Erdoğan ve Bahçeli’nin Akşener’in başkanlık görevinde kalmaya devam etmesi yönündeki açıklamaları işin rengini iyice değiştirdi.

Bu açıklamalardan sonra gözler hem Akşener’e hem de başkan adaylarına çevrildi. Dört isim de Cumhur ittifakı liderlerinden gelen açıklamaları adeta görmezden geldi.

KİM ÖNE ÇIKTI?

İYİP delegeleri yarın olağanüstü kongre için Ankara’da olacak. Delegelerle birlikte parti yöneticileri ve milletvekillerinin olacağı Ankara ATO Congresium salonuna seyirci alınmayacak. Parti yetkilileri seyircisiz kongre gerekçesini salonun fiziki şartlarına bağlasa da bu salonda gerçekleşen seyircili İYİP kurultayını hatırlatanlar durumu “merkezin kontrol endişesi” olarak yorumluyor ve sayıları az değil. Merkezin bu kararına başkan adaylarının itiraz etmediğini söyleyerek biraz da yarın yaşanabileceklere bakalım.

Hatırlanacağı gibi İYİP Genel Başkanı Meral Akşener’in, genel başkanlığa yeniden aday olmayacağını açıklamasının hemen sonrasında kurultayda yarışacak üç isim kendini deklare etti. Koray Aydın, Müsavat Dervişoğlu ve Mehmet Tolga Akalın adaylıklarını açıklayıp çalışmaya başladı. Yarın Akşener bir sürpriz yapıp aday olmazsa ya da elinde bir zarfla başka bir isme işaret etmezse yarış bu üç isim arasında geçecek.

Ankara’da haber almaya çalıştığımız İYİP kulislerine göre yarışta sürpriz bir isim olmayacak. Ama yine de temkinli olmakta fayda var.

ÇİZGİ DEĞİŞMESİN YETER

Kurultay öncesi Akşener’e en yakın isim olarak Müsavat Dervişoğlu ismi öne çıktı. Başka bir dönem olsa son derece etkili olacağı düşünülecek bu tavır bugün net bir veri sunmuyor. Tüm bunlara rağmen Akşener ve ekibinin istenmeyen bir sonuç karşısında kongrenin iptali dahil birden fazla seçeneği masanın üzerine koyduğu konuşuluyor.

Akşener ve ekibinin ilk beklediği sonuç kazananın son 10 aylık siyasetin devamcısı olması. O anlamıyla bir çizgi devamını savunuyorlar. Akşener’in hiçbir zaman Koray Aydın’a tam anlamıyla güvenmediği çok konuşuldu. İkili sürekli bir kriz sözü ile anılır oldu. Diğer aday Akalın her ne kadar uzun süredir siyasetin içinde ve örgütün tanıdığı bir isim olsa da adaylık açıklamasından sonra yaptığı değerlendirmeler sonrasında geleceğe dair “kapalı kutu” izlenimi yarattı. Özellikle Erdoğan’la mesafe kurma çabası İYİP’in kuruluş sürecine dönmesi gerektiğine inananlara verilmiş mesaj olarak algılandı. Tüm adayların ortak noktası ise MHP ve ülkücü geleneğe yaptıkları vurguydu. Liberal ve merkez sağdan gelenlerin isimleri hala Meclis grubunda ve parti yönetiminde kalsa bile delege bazında etkilerinin çok azaldığını adaylar da görüyor. Onların varlığı son istifalarla sembolik noktaya kadar çekildi.

TEK PARÇA KALAMAZLAR

Son seçim sonuçları gösterdi ki 10 ayını neredeyse MHP çizgisinde geçiren İYİP, kurultayda seçmen nezdinde kedini anlamlı kılacak bir çizgiyi egemen kılamazsa toplumsal manada etkili bir parti olma şansını tamamen yitirecek. Yüzde 3’ün altına düşen oya karşılık Meclis aritmetiğinin kırılgan yapısı İYİP’in üzerinde konuşulur parti olma özelliğini sürdürmesine neden oluyor. Kurultaya saatler kala gelen üst düzey istifalar gösteriyor ki özellikle “dışarıdan” gelenlerin önemli bölümü partiden umudunu kesmiş durumda. Bu isimler örgütün kalan kısmında çok etkili olmayabilirler. Ama Meclis grubunda 10 vekile yakın etkiden bahsediliyor.

Kurultay öncesi yaşananlar gösteriyor ki İYİP Meclis’te grubu koruyacak rakamın hemen üzerinde bir rakama tutunacak. Dokuz yıl önce başlayan öykü sönümlenip bitecek gibi duruyor. İYİP’e mucize lazım.