Hükümet ile anamuhalefet yeni bir tehcir konusunda adeta birbiri ile yarışıyor. TBMM Dışişleri Komisyonu'na ABD ve İsveç'te kabul

Hükümet ile anamuhalefet yeni bir tehcir konusunda adeta birbiri ile yarışıyor. TBMM Dışişleri Komisyonu'na ABD ve İsveç'te kabul edilen Ermeni soykırımı kararlarına ilişkin görüşmeler sırasına CHP Milletvekili Canan Arıtman, Türkiye’de kaçak durumdaki 70 bin Ermeni’nin sınır dışı edilmesini önerdi.
Arıtman’ın bu önerisinden bir gün sonra İngiltere ziyareti sırasında Başbakan Erdoğan da eğer iyi niyetleri anlaşılmazsa Türkiye’de kaçak bulunan 100 bin civarında Ermeni’nin, sınır dışı edilebileceğini söyledi. (Anlaşılan kaçak Ermeni işçilerin sayısı hayli tartışmalı. Ama bu başbakan ile Arıtman’ın ortak paydasını ortadan kaldırmıyor.) Hükümete yakınlığı ile bilinen Bugün gazetesi Arıtman’ın bu açıklamasını “CHP’li vekilden şok Ermeni açıklaması” şeklinde verdi. Bakalım Başbakan’ın açıklaması konusunda ne diyecekler?
Türkiye son dönemlerde yabancı kaçak işçiliğin giderek arttığı bir ülke, özellikle Sovyetler Birliği’nin dağılmasının ardından Türkiye bu coğrafyadan gelen yoğun bir yabancı kaçak işgücü ile tanıştı. Bu insanlar kaçak, düşük ücretli ve kötü koşullarda çalışarak geçimlerini sağlamaya çalışıyor. Sosyal güvenceleri yok; onlar Türkiye’nin “en alttakiler”ini oluşturuyor. Göçmen işçiler, kaçak işçiler küresel kapitalizmin giderek çoğalan kurbanları.
Yabancı kaçak işçilik, göçmen işçilik özenle ve dikkatle yaklaşılması gereken bir konu. Yapılması gereken bu konuda insan haklarına ve uluslararası hukuka uygun yaklaşımlar geliştirmek. Yabancı kaçak işçilik konusundaki sorumsuz beyanlar yabancı düşmanlığını ve ırkçılığı tetikleyebilir. İşte Batı Avrupa’daki yabancı düşmanlığı. Batı Avrupa’da yabancı işçilere, göçmenlere karşı hortlayan neo-nazizmden, yabancı düşmanlığından bütün göçmenler gibi bu ülkelerde bulunan Türkiye’li işçiler de mustarip.
Kaçak işçi tehciri önerenler sayılarla konuştuğuna göre bu insanların durumu sır değil. Türkiye çeşitli nedenlerle ılımlı bir yabancı kaçak işçilik politikası izliyor olabilir. O zaman insanın aklına şu soru geliyor? Kaçak Ermeni işçiler bu ülkede rehin mi? Onların Moldava’lı, İran’lı ve Afrikalı kaçak işçilerden farkı ne? Etnik kimlikleri mi? Anlaşılan kaçak oldukları için değil, ABD ve İsveç parlamentolarının tutumu nedeniyle sınır dışı edilmeleri gündeme getiriliyor.
ABD ve İsveç parlamentolarına kızıp Türkiye’de geçimlerini sağlamaya çalışan Ermeni işçileri sınır dışı etmeyi telaffuz etmek ayırımcılık değil mi? ABD Kongresi soykırım tasarısını reddetseydi Türkiye’de kalmalarına göz yumulacak Ermeni işçiler neden onların hiç bir rolünün olmadığı bir diplomatik sorunun kurbanı olsun? Bu yaklaşımın zanlı yakalanamadığında yakınlarını yakalama anlayışından ne farkı var?
Kaçak Ermenileri sürelim diyenlerle yoksul Kürtlere batı kentlerinde tahammül edemeyenler ve daha birkaç ay önce bir grup Roman’ın yaşadıkları yerlerden sürülmesine göz yumanlar aynı tehlikeli oyunu oynuyor. İnternet sitelerinde Başbakan’ın açıklamalarının altına yazılan okuyucu yorumları bunun kanıtı. Bu yorumlar Batı Avrupa’daki aşırı sağcıların ve neonazilerin söylemlerinden farklı değil.
Tehcir, göç ettirme ve sürme anlamına geliyor. 1915’te bu topraklarda Ermenilerin yaşadığı büyük trajedinin adı tehcir. Yabancı kaçak işçiler ise kendi ülkelerinden, yurtlarından yaban ellere zorla göçenler. Tehcir siyasi zora dayalı göç ettirmenin, yabancı kaçak işçilik ekonomik zora dayalı göç ettirmenin adı. Ekonomik zorla Türkiye’ye göç edenler, şimdi siyasi zorla ülkelerine geri döndürülecek.
ABD kongresine kızıp İstanbul’daki kaçak Ermeni işçileri geri göndermekten söz eden Başbakan’ın aklına neden, Türkiye’de ABD üslerini kapatmak ve ABD askeri personelini sınır dışı etmek gelmiyor. Dedelerinin sürüldüğü topraklarda 100 yıl sonra ekmeğini kazanmaya çalışan yoksullara mı yetiyor gücünüz? Hem onlar neden kaçak olsunlar? Dedeleri yüzyıllardır bu topraklarda yaşamadı mı?
Kaçak Ermeni işçilerin sınır dışı edilmesinin önerildiği günlerde Türkiye İstatistik Kurumu istihdam verilerini açıkladı. Memlekette çalışanların yüzde 43’ü, kentlerde çalışanların yüzde 30’u kaçakmış. Kentsel istihdamının üçte birinin yasadışı çalıştırıldığı, 9 milyondan fazla kaçak çalışanın olduğu bir ülkede sormazlar mı size; bu kaçakları nereye süreceksiniz?