Şaka gibi! Konut Edindirme Yardımı (KEY) hesaplarının geri ödenmesi çalışmaları sırasında 1.5 milyon hak sahibinin kimlik numaraları bulunamamış. Kesinti yapılırken varlar,...

Şaka gibi! Konut Edindirme Yardımı (KEY) hesaplarının geri ödenmesi çalışmaları sırasında 1.5 milyon hak sahibinin kimlik numaraları bulunamamış. Kesinti yapılırken varlar, ama sıra geri ödemeye gelince sırra kadem basmışlar!

SSK'nın arşiv bilgileri üzerinde yapılan çalışmalarda, KEY kesintisinin yapıldığı dönemde çalışmış olan 1.5 milyon kişinin vatandaşlık numarasına erişilememiş. Bu yüzden geri ödeme gecikiyormuş. Daha açık ifadeyle 1.5 milyon çalışanın ödediği KEY kesintilerine ilişkin evraklar devletin elinde yok.

Şimdi hatırlamayan çoktur. Yıllar yıllar önceydi, zenginleri seven ve "vizyon sahibi" başbakan zamanında çalışanları konut edindirme vaadiyle KEY kesintileri başlamıştı. Ancak ANAP'ın pek çok fon uygulamasında olduğu gibi KEY uygulaması da fiyaskoyla ve yağmayla sonuçlandı. 1995 yılına kadar 9 yıl süreyle devam eden kesintiler, çalışanlar konut sahibi otamadan 1996 yılında durduruldu.

Kesintiler durduruldu, çalışanlar konut sahibi olamadı ama gel zaman git zaman çalışandan rızası dışında kesilen paralar geri verilmedi. Konuyu seçim öncesi yatırımı olarak gündeme getiren AKP hükümeti KEY hesaplarının tasfiyesi için Mayıs 2007'de bir kanun çıkarttı. İşin bundan sonrası şaka gibi. Kanundan bu yana 9 ay geçmesine rağmen devlet hak sahiplerinin listesini çıkaramadı. KEY, çalışanın rızası dışında bir kesintiydi. İşçilerin ücretlerinden yapılan kesintiler SSK hesaplarına yatırıldı. Ama alacağına şahin olan devlet zorla emanet aldığı bu paralara özen göstermedi. Bu kesintileri nemalandırmadı. Tefecilerden enflasyonun çok üzerinde reel faizlerle borçlanan ve bu yolla sermayeye büyük kaynaklar aktaran devlet sıra işçiden aldığı paraya gelince birdenbire cimrileşti.

Nitekim mevduat faiziyle nemalandırıldı-ğında 5-6 liraya ulaşması gereken kesintilerin ortalama 500 lira olarak geri ödeneceği söyleniyor. Tek kelimeyle devlet çalışanın parasını gasp ediyor. Bununla da kalmıyor. 1.5 milyon çalışanın ise tamamen avucunu yalaması söz konusu. Çünkü onların kaydı bulunamıyor. Bir devlet düşünün, solcuların, muhaliflerin, düzen karşıtlarının kaydını büyük bir özenle tutar. Onları bir güzel fişler. Haklarında en detaylı istihbaratı toplar. Ama kendisine belge karşılığı yatırılmış paranın kaydını bilmez.

Bir devlet düşünün tefeciden aldığı borcun faizini misliyle ve tam zamanında öder. Ama vatandaştan zorla aldığı paranın kaydını bile tutmaz, tutamaz. Belki de biz yanılıyoruzdur. Devletimiz sır saklama, belge saklama konusunda pek hassastır! Üzerinden 50 yıl hatta 70 yıl geçen belgeler bile ülkemizde hâlâ devlet sırrıdır. İngiliz, Amerikan ve Rus ulusal arşivlerinde bu ülkelerin geçmişteki pek çok gizli evrakını, kirli çamaşırını bulursunuz ama ülkemizde bir derneğe veya sendikaya ait kayıtlar bile hâlâ gizlidir, devlet sırrıdır.

Kim bilir belki de devletimiz KEY hesaplarını da büyük bir titizlikle tutmuş ama devlet sırrı olarak saklıyordun