31 Mart “yerel seçimlerinin” heyecan dolu tedirgin havası, giderek tüm ülkeyi kaplıyor!

Çünkü biliniyor ki, yerel seçimlerde HÜDAPAR’lı, Yeniden Refah Partili tarihimizin en gerici ittifakı olan Cumhur ittifakı başarılı olursa, Türkiye’de kurulmak istenen kara dönemin ilk adımı hilafet, talep olmaktan çıkar ve gerçekleşir.

Ve ülke, çökmüş ekonomisi, bağımlı yargısı ve yok edilmiş hak ve özgürlükleriyle hedeflenen diktatörlüğe doğru koşar! 

∗∗

Dahası, “Laik demokratik sosyal hukuk devletinin” yerini alan çakma sultanlık, ümmeti ve emeğini sömürdüğü kullarını yaratarak eyaletlere ayrışan bir “İslam Konfederasyonu” oluşturma cesaretini kendinde bulur!

Hatırlayın;

SADAT’ın kurucusu Adnan Tanrıverdi, Saray’a danışmanlık yaptığı sırada, üstelik anayasayı yok etme suçu işleyerek, başkenti İstanbul, resmi dili Arapça, hukuku şeriat, parası dinar olacak ASRİKA’yı, yani” İslam Birliği Konfederasyonunu” kuracaklarını açıklamıştı…

Ve bu konfederasyonun anayasa çalışmaları, Türkiye Cumhurbaşkanlığı’nın himayesinde olan “ASSAM Stratejik araştırma merkezi “sitesinden duyurulmuştu…

14 Mayıs 2023 seçimlerinden önce ASSAM yetkilileri, “seçim sonucu ASRİKA’nın kuruluşunun ilk adımı olacaktır” diye beyanlarda bulunmuşlardı…

∗∗

Yani gidişat kötü!

31 Mart 2024, laik demokratik Türkiye Cumhuriyeti için ölüm kalım noktası olabilir…

Özellikle, muhalefetin önderi kabul edilen CHP’nin bu seçimde mutlaka başarılı olması gerekiyor...

Ancak görünen o ki, durumun vahametini CHP yönetimi henüz anlamış değil…

Hata üzerine hata yapıyor…

Genel Başkan Özgür Özel, kurultayda “adayların önseçimle belirleneceği” sözünü vermiş, değişimin temeli olarak “söz ve karar hakkının üyelerde olacağını” müjdelemişti. Bu sözler üzerine parti sevinçle ayağa kalktı.

Ama sonra çark etti…

Ve bu sözleri 5 sene sonraki milletvekili seçimi için söylediğini belirtti!

Yani, binlerce kurultay delegesi ve televizyonlarının başındaki milyonlarca insan bağırarak verilen sözü yanlış anlamış oldu!

∗∗

Aday tespitleri merkezden yapılıyor. Akla yatmayan tercihler CHP’yi karıştırıyor...

Yetkililer için ortaya atılan iddialar, bu iddialara verilen asılsız yanıtlar, kimseyi ikna edemiyor ve CHP’nin gücünü kırıyor…

Kendini fazla yetkili(!) bulanlar, yönetimde görev alanlar, iddialara verdikleri cevaplardaki çelişkiler, uydurdukları nedenler, CHP’yi iyice küçültüyor…

Önceki seçimde zaten kırgın olan seçmeni daha da üzüyor!

Önerim, başkalarının değil, parti adına sadece Özgür Özel’in konuşması!

∗∗

Ayrıca,100 yıllık CHP’nin üzerine büyük bir şayia yüklendi!

Benim gibi kurucu bir aileden gelen,40 yılını sol siyasette geçiren, yıllarca CHP’ye emek veren, çocuklarının rızkını partiye harcayan dürüst, ahlaklı partilileri bu söylentiler üzüyor. Dahası içimizi acıtıyor…

Aday belirlemede partinin kuralları ve etik değerlerine ihanet edilerek, farklı angajmanlara göre hareket edildiği iddiaları, CHP’ye yakışmıyor… 

∗∗

Bu konuda çok anlamlı özdeyişlerimiz var.

Sadece birini söylemekte yarar görüyorum. “Şüyuu vukuundan beterdir!”

∗∗

Bilindiği gibi Mersin’de adayların tüm üyelerin katıldığı ön seçimle belirlenmesini istemiştik. Hatta “her ilçenin köşe başlarına sandık koyalım, o kentin belediye başkanını da hemşeriler belirlesin” demiştik…

3 milletvekilinin talep ettiği ve Genel Başkanın onay verdiği, ön seçim kararına uyulmadı!

Sonrasında Mersin Milletvekili Ali Mahir Başarır’ın bu talepten vazgeçtiği söylendi. Laf kalabalığına getirilerek “vazgeçilen ön seçimin gerekçesi” hala bilinmiyor! 

Mersin adaylarının belirlenmesinde ortaya atılan iddialar yenir yutulur gibi değil.

Mersin Milletvekilleri Ufuk Çakır ve Talat Dinçer dışındaki herkes, aksi bir durumda ön seçimsiz aday belirlemenin sorumluluğunu taşıyacaklardır!

∗∗

Partide yeni yönetimle değişen bir şey yok!

Yine söz ve karar yetkisi üyede değil, genel merkezdeki ağalarda!

∗∗

Verilen söze rağmen ön seçim olmadan yapılan yanlış atamalar nedeniyle birçok ilde CHP kritik bir viraja girmiş durumda…

Aday tercihlerinden halk memnun değil, parti tabanı isyanda…

Uyardık; ama genel merkez yöneticileri sesimize kulaklarını tıkadılar.

Acemiler mi yoksa çok bilmişler mi?

∗∗

Mersin Üniversitesi Genel Sekreterlerinden Yusuf Ziya Ak önemli bir uyarıda bulunuyor ve diyor ki;” bu ülkedeki cehaleti ve yalancıları hiç hafife almamak lazım.”

Ben de Yusuf Ziya’ya ek olarak bir öneride bulunuyorum.

Diyorum ki;” Bizim insanlarımız o kadar şereflidir ki, satın alınamaz. Ama kiralanabilir!” Bazen bir yemeğe…