Acayip bir ortam yaptım kendime. Gel anlatayım. Bu yazdığım son mektup, aslında zaten yazmıyorum, böyle ileri geri konuşuyorum, bi keko da yazıyor. Tarihe tanıklık ediyor kendi aklına göre.

Birkaç yıl önce bir sabah uyandım birden kocaman bir ülkede gomten olmuşum. Her şeyimiz var. Tarım var, doğa var, yeraltı, yerüstü desen gani gani. Denizleri pırıl pırıl... Neyse hazır bulmuşum böyle ortamı, maksat kendimi kalkındırma zamanı diyerek girdim mevzuya.

Çevremde ne desem hemen koşa koşa yapan yalakalarım var. Hiçbiri bana saygı duyduğundan da değil, hepsi korktuğundan yapıyor. Hele bi yapmasınlar onların hayatını kaydırırım. Korkumu hissetmeyen bir tek canlı bile yok. Gerekirse ormanları dize getiririm. Neymiş, ekosistemmiş? O ağaç orada büyümeyecek arkadaş. Bak şimdi bu ağacı söküyorum. Yasal ya da değil, umurumda değil, zaten kimsenin bana bi şey diyecek durumu yok. Hele bir ağaç... Peh, güldürmeyin insanı. Ama şöyle de söyleyeyim, o ağaç benim istediğim yerde tekrar büyüyecek. Her ne kadar kendi toprağı olmasa da o ağacı gerekirse ben betona koyacağım, orada büyüyecek. Kafayı yemeden önce o son betonu almayacaktık zaten...

Bakın burası çok önemli, canım ülkem Güdüklend’i yok etmek isteyen düşmanlarımız, birliğimizi, bütünlüğümüzü yaralamak, parçalamak isteyen kalleş vatandaşlarımız ve hepsinden tiksindiğim barış meraklılarımız var. Bu ülkede barış yürüyüşü yapmak yasak arkadaş. Kanun çıkarttım zaten. Her şey kanunlara uygun. Gerekirse polisim - askerim tak, tak iki tane sıkızlar, çözer olayı. Kanunlar dahilinde etkisiz hale getiririm hepinizi. Kiminle uğraşıyorsunuz olm siz? Artık bizimla dayılsın! Öldükten sonra unutturma, anneni de yuhalatayım.

kotunun-kotusu-71488-1.Çevremde sadece akılsızlar ve kıt zekâlılar kaldı. Geri kalan herkesi salladım. Zaten yanında senden akıllı adam olmayacak arkadaş. Hiç kimseye güvenmem kendimden başka zaten. Bak mesela “Tecavüzden daha fenası kürtajdır” diyen insanı yanıma aldım. Neden? Çünkü ben ondan daha akıllıyım. Hazır yanıma almışken bir de insan haklarından sorumlu bakan filan yapayım da tam olsun.

Bak mesela, geçenlerde hakkımda yanlış haber yaptı bi gazete. Hemen bizim çocuklar gitti ortamı bastı. Sonuçta gazete bu. Baskıya alışıktır. Bir de ben basayım dedim bu gazeteye. Tekzip olayını bizzat milletvekilimle yaptırayım dedim. Vekilim diyorum ama arabamı emanet etmem öyle adamlar bunlar. Kesin arabamı versem, ben yokken hayvan gibi gaza basar, birilerine çarpıp kaçar. İnsan hayatını yemişim, arabanın zırhının cilası çizilmesin olm. Bu benim çevrem hep böyle kaba saba ya. Ama şimdi çocukların hakkını yemeyeyim, kekomatlar hiçbir şeyi sorgulamıyorlar. K 9 bile böyle eğitilemez ayol. Ne desem sorgu sual yok. “At kendini evladım camdan” diyorum, kendini atarken havada “Başganım annem, babam, kardeşim ve çocuklarımı da atsaydım keşke ya” diyerek düşüyor bunlar. O kadar eğitimli çocuklar bunlar, mesela fabrikan mı var, emlakçın mı var, bakkalın mı var, kapısında bundan bi iki tane koy, yaklaşan herkese saldırsın. Geçen gün mamasını vermeye giderken beni görememiş, bana da saldırdı, zaten o yüzden camdan atla dedim kendisine.

Hep hayalimdi ya şöyle dünyaya örnek güçlü bir ülke yapmak. Sayemde hayalim gerçek oldu. Paramız var çok şükür. Bizim para birimi büyük mantarladı ama bende cukka sağlam. Benden sonrası zaten kıyamet alameti. Çevremdeki günahkârlar farkında değiller, hepsini cehennem azabına alıştırıyorum. Sonuçta cehennem diye gelen bile oluyor, onu da inadına cennette yaşatıyorum. Maksat işiniz görülmesin.

Nerede en cahil, en saldırgan, en önyargılı, en uyumsuz, en kıt, en vizyonsuz, en kaba saba, en sevimsiz insan varsa hemen bana bildirin. Onları çok güzel mevkilere bol sıfırlı maaşlara bağlayayım. Maksat işiniz görülsün (ama o anlamda değil tabii ki nhahahah)...

Kötü olmanın da bi kalitesi vardı eskiden, sayemde o algıyı da, büyük oyunu da bozdum. En kötü kötü olacağım. Yaşasın kötülük. Çok yaşayım e mi?