Attila Aşut

yazievi@yahoo.com

Başlıktaki deyimi, “Bir işi, kolay yolu varken daha güç ve uzun yollar kullanarak yapmak” biçiminde açıklıyor sözlükler.

Son zamanlarda kimi yazıları okurken, kimi haberleri dinlerken hep bu deyimi anımsıyorum.

“Uçak indi” yerine “uçak iniş yaptı” diyen sunucuya gıcık oluyorum!

“Cumhurbaşkanı salona giriş yaptı” sözünü duyunca kan beynime sıçrıyor!

Uyarıdan falan da anlamıyor bu yeniyetmeler! Çoğu, “dediğim dedik, çaldığım düdük” havasında…

Yayın kurumlarında donanımlı dil danışmanlarına yer verilmediği için bu sorun böyle sürüp gidecek gibi görünüyor…

∗∗∗

“KATILIM SAĞLAMAK”!

Son dönemin moda sözlerinden biri, “katılım sağlamak!”

T.C. Tarım ve Orman Bakanlığı Personel Genel Müdürlüğü’nün Haber Bülteni’ne bakılırsa onlar da uymuş bu modaya:

“Genel Müdürümüz Ankara TEKNOFEST’e Katılım Sağladı”.

Türkiye İnsan Hakları ve Eşitlik Kurumu’nun (TİHEK) bilgisunar sitesindeki bir haberin başlığı da öyle:

TİHEK, Sektörlerarası Çocuk Kurulu Toplantısına Katılım Sağladı”.

Bir bilim kurumu olan TÜBİTAK Marmara Araştırma Merkezi bile fuara katılmıyor, “katılım sağlıyor”:

“TÜBİTAK, 6. Verimlilik ve Teknoloji Fuarı’na Katılım Sağladı”.

Örnekleri çoğaltmanın anlamı yok. Bilgisunara girerseniz yüzlercesini görebilirsiniz. Devlet kuruluşları şimdilerde artık bu dili kullanıyor ve Türk Dili’ni korumakla görevli Türk Dil Kurumu da seyrediyor!

Ama beni asıl üzen, kimi değerli yazarlarımızın, sanatçılarımızın da kendilerini böyle modalara kaptırmaları…

Bir örnekle bağlayayım konuyu:

Güvenç Dağüstün, “Orhan Taylan” başlıklı yazısında birkaç kez “katılım sağlamak” ifadesini kullanmış. Üstelik yanına “katılım göstermek” ve “dönüş yapmak” yanlışlarını da ekleyerek:

“Anavatana dönüş yapmasının ardından, o dönemde Türkiye İşçi Partisi’ne katılım gösterdi ve TİP ile çeşitli sendikaların görsel tasarımlarını üstlendi. (…) Bu dönemde özellikle yağlı boya eserlere yoğunlaştı ve İstanbul’daki atölyesinde birçok sergi açtı, ayrıca birçok karma sergiye de katılım sağladı.” (BirGün, 6 Kasım 2023)

Bilmiyorum, sözü “katıldı” diye noktalamak pek mi yavan geliyor bu arkadaşlara?

∗∗∗

SORUNLU ANLATIMLAR

Basında anlatım bozuklukları hızla yaygınlaşıyor. Kulağı ters taraftan göstermenin türlü örnekleriyle karşılaşıyoruz her gün.

Nitekim 24 Ekim 2023 tarihli Milliyet gazetesinin arka sayfasındaki “Dünya çapında bir takım” başlıklı haberde de böyle sorunlu ifadeler var. Örneğin, “Taktiksel bağlılığa önem vermemiz gerekiyor” denmesi gereken bir yerde, “önem göstermemiz gerekiyor” denmiş. Ardından gelen tümcede de “Ellerinden geleni yapacaklardır” yerine “ellerinden geleni göstereceklerdir” ifadesi kullanılmış…

Bu notu bize ileten duyarlı okur, “Bir nükteye dönüştürecek olursam, gazete, ‘göstere göstere’ Türkçenin canına okumuş!” diyor iletisinde. Haksız mı?

HAFTANIN NOTU

Cebeci Mezarlığı ilgi bekliyor

“Taştan mantar tarlası / Çok yaşasın ölüler!” demişti bir şiirinde Arif Dino ama bu gidişle taş maş da kalmayacak o gömütlerde! Çünkü mezarlıklarımız çok bakımsız ve korumasız!

Geçenlerde Cumhuriyet gazetesinde, Oktay Ekşi’nin bu konuya değinen bir yazsını okumuştum. Oktay Bey, mezarlıkların perişan durumundan yakınıyor ve bizdekilerle Batı’dakileri karşılaştırarak şöyle diyordu.

“Avrupa’da kabristanlar çiçek bahçesi gibidir. Peki Türkiye’de öyle mi? Siz bir kabristana gittiğinizde ayağınıza çamur bulaşmadan veya bir başka merhumun mezarına basmadan yahut da üstünden atlamadan amaca ulaşamama sıkıntısı yaşamadınız mı?”

∗∗∗

Kısa bir süre önce, bir yoldaşımızı uğurlamak için Cebeci Asri Mezarlığı’na gittim. Burası Ankara’nın Karşıyaka’dan sonraki en büyük gömüt alanıdır. Ama Karşıyaka’dan çok önce, 1935 yılında kurulmuştur. Daha da önemlisi, başkentin uluslararası yarışmayla yapılmış tek gömütlüğüdür. Mimarı ise Alman Martin Elsaesser’dir. Gömütlükte Müslümanlar dışında Hıristiyan ve Museviler için de ayrılmış bölümler vardır.

∗∗∗

Oktay Ekşi’nin İstanbul Büyükada Mezarlığı için söyledikleri, Ankara Cebeci Mezarlığı için de fazlasıyla geçerlidir. Yolları bozulmuş, adaları çevreleyen istinat duvarları yıkılmış, mezar taşları devrilmiş, yabani otlarla kaplı bir alan gördük orada ve çok üzüldük.

Cebeci Asri Mezarlığı, Altındağ ilçe sınırları içindedir ama Ankara Anakent Belediyesi’nin sorumluluk alanındadır. Orada siyaset, basın, yazın, sanat, kültür ve bilim tarihimizin çok önemli kişileri yatıyor. Âfet İnan, Cahit Sıtkı Tarancı, Hasan Âli Yücel, Memduh Şevket Esendal, Muammer Aksoy, Sadun Aren, Turan Dursun, Ahmed Arif, Adalet Ağaoğlu, Orhan Asena, Tahsin Saraç, Emin Özdemir, Metin Toker, Mevhibe İnönü, Uğur Mumcu, Mustafa Ekmekçi ve daha nice aydınımızın gömütleri Cebeci’dedir.

Tarihsel anıt değerindeki bu gömütlüğe gözümüz gibi bakmamız ve orayı adına yakışır biçimde “asri / çağdaş” bir görünüme kavuşturmamız gerekmez mi?

Sayın Mansur Yavaş’ın konuya ivedilikle el atmasını bekliyoruz.