Laf ve para!
18 yılını bitirmiş AKP iktidarını anlatan en “veciz söz nedir?” Diye sorsanız herhalde akla ilk; “Çok laf yalansız, çok para haramsız olmaz” özdeyişi gelir!
Bu sözleri basitçe açıklarsak; “Akıllı insan kısa ve öz konuşur. Çok konuşanın sözleri arasında muhtemelen yalan da bulunur.
Dahası; Yapılan işe göre kazanılabilecek para miktarı az çok bellidir. İnsan para hırsına kapılırsa, helal haram demeden kazanmak için her yola sapar.”
***
Son zamanda “Çok laf edenlerin” başında AKP Grup Başkanvekili Özlem Zengin geliyor. Konuşmalarında çok söz olunca yalanları ayırmak kolaylaşıyor!
Örneğin; «…Türkiye›de kadınlar meslek sahibi olamıyordu, üniversiteye gidemiyordu, milletvekili bile olamıyordu. Şimdi böyle baktığınız zaman inanılmaz bir mağduriyet vardı. Kim geçirdi bu mağduriyetleri, AK Parti iktidarı geçirdi» dediği uzun nutkundaki aldatmaca hemen belli oluyor.
Özlem Hanım; Aydınlanma devrimleri sırasında Atatürk’ün cumhuriyetçilik ve halkçılık ilkeleri adına 5 Aralık 1934’te TBMM’ce çıkarılan kadınlara seçme ve seçilme hakkını tanıyan yasayı unutuyor.
Galiba Cumhuriyet ve kurucularına duyduğu husumet nedeniyle, AKP’den önce uluslararası üne sahip sanatçı, edebiyatçı,akademisyen, üst düzey bürokrat, meslek erbabı, sanayici, iş kadını, parti eş başkanları, belediye başkanları, bakan hatta kadın başbakanı görmezlikten geliyor…
Hele, “Önemli bazı isimlerin eşi bile olamıyordunuz” tuhaf sözü, şayet cahilce edilmemişse kompleksli bir anlayışın dışavurumudur!
Özlem Zengin’in Meclis›te sarf ettiği son sözlerinin içeriği, sadece gerçek dışı değil, aynı zamanda da bir kadın olarak hemcinslerini aşağılayan duygu karmaşasıdır!
Anlaşılan aldığı görev egosunu tarifsiz şişirmiş!
Zengin; “Öncelikle cezaevlerinde çıplak arama yoktur.” Diyor.
Sonrasında, çıplak aramaya maruz kaldıklarını açıklayan kadınlar için; «Onurlu kadın, ahlaklı kadın bir sene beklemez» diyerek, “kadının onurunu” uğradığı insanlık dışı hakareti bildirme süresine bağlıyor.
Hemen bildirirse onurlu! Bir sene sonra bildirirse onursuz!
Bu sözler mağrur bir kadının hemcinslerine yaptığı hakarettir!
***
Oysa bilinen bir gerçek var ki o da “travmanın ağırlığı ve toplum baskısının şiddeti, cinsel tacize ve tecavüze uğrayan kadınların yaşadıklarını açıklamalarını geciktiriyor.” Bu nedenle, uluslararası “Me Too” kampanyasıyla ünlü aktrisler ve kadınlar başlarına gelenleri anlatarak kadınları cesaretlendirdiler!
Kaldı ki AYM, karakolda çıplak üst aramasına maruz bırakılan kişilerin başvurusunu karara bağlayarak kötü muamele yasağının usul boyutuyla ihlal edildiğine hükmetti.
Gözaltında maruz kaldığı çıplak arama sonucu intihar eden Onur Yaser Can’ın ailesi de olayı yargıya taşıdı.
Zengin’in gafı bu kadar da değil…
TV’de yaptığı açıklamada, cezaevindeki kadınlardan ‘bunlar’ diye bahsederek;
“Bugün geldiğimiz noktada şunu yapıyorlar. Bu insanlar talimatla artık bebek sahibi oluyorlar. Şey için, bakın hamile kadınlar tutuklanıyor, bebekli kadınlar cezaevindeler demek için.”
Bu sözler; cezaevindeki kadınların doğrudan, namusuna, ahlakına ve iffetine saldırıdır.
Talimatla demek, “kimden olursa olsun hamile kal.” Düşüncesini de çağrıştırır!
Bu kadarına da pes demek gerekir.
Söylediklerinin farkında olmayan Zengin bana saldırıyorlar bahanesini öne çıkarıyor.
Mücadeleden geldiğini de ekliyor…
Hangi mücadele? Yaşını büyütülerek asılan Erdal Eren ve 50 genç için mi? Demokrasi, eşitlik, insan hakları, düşünce ve ifade özgürlüğü için mi?
AKP iktidarında öldürülen 7600 kadının hakkını mı korudu?
Erdoğan’ın “Kadın erkek eşit değildir sözleriyle mi mücadele etti?
Bülent Arınç’ın; “Kadınsa o da iffetli olacak. Mahrem namahrem bilecek. Herkesin içerisinde kahkaha atmayacak, bütün hareketlerinde cazibedar olmayacak” sözlerini mi yoksa AKP’li önceki mv. ve müzisyen Uğur Işıldak’ın; «Kadının fıtratında erkeğe köle olmak var» sözüne mi karşı çıktı?
Berkin Elvan’ın annesinin meydanlarda yuhalatılmasına ya da “anam aç” diyen Çiftçiye “Ananı da al git” denmesiyle mi mücadele etti?
Görmedik!
Çok laf olursa yalanlar ve kandırmacalarda çok olur!
Çok mal için ise, Kurtulmuş’un AKP’liler için söylediğiyle son noktayı koyalım bağlayalım; “Harun olmaya geldiler, Karun oldular. “
Sahi Özlem Hanım; Merkez Bankasının 128 Milyar doları nereye gitti.
Bilginiz var mı?