Google Play Store
App Store

CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu geçen hafta gelmiş geçmiş tüm CHP’lileri itham eden bir açıklama yaptı. Siyasi yaşantımda partisine bu şekilde saygısızca davranan bir genel başkan görmedim. Çok üzüldüm. Ve hala Kılıçdaroğlu sözünü geri almadı.

“Görevim gemiyi sağsalim limana çıkarmak” diyor da nasıl? 13 kez gemiyi karaya oturttuğu için elinden kaptanlık belgesi alınan ama hâlâ dümeni bırakmayan biri olarak herhalde tarihe geçecek. Muhtemelen kötü anılarla. Düşüncelerimi aktardığım yazılar üzerine okurların gönderilerini paylaşmak istiyorum. Ama önce duayen siyasetçi Kemal Anadol’un yazısıyla başlayacağım...

***

Sayın Kemal Kılıçdaroğlu, CHP Genel Başkanı Gazeteler “Parti ilkelerine bağlı temiz bir insan olsa Genel Başkanlığı bugün bırakırım” dediğinizi yazdı.
Bu sözlerinize inanamadım. Yalanlamanızı bekledim. Ama siz susmakla yetindiniz. Bu durumda söz, ömrünü CHP ilkelerine adamış, bırakın akçeli işlere bulaşmayı maddi kayıplara uğramış fedakâr örgüt emekçilerine düşüyor. Seçim kazanıldığında adaydan çok sevinen, yitirildiğinde onlardan çok üzülen isimsiz kahramanlara düşüyor. Emekli olduktan sonra CHP size İş Bankası İdare Meclisi Üyeliği, Parti Meclisi ve MYK üyeliği, Milletvekilliği, Grup Başkanvekilliği ve en son Atatürk’ün koltuğunu verdi. CHP ilkelerine ters düşen uygulamalarınıza sırf parti zarar görmesin diye sabretti. Siz ise şu anda yurtdışında kırmızı bültenle aranan kişileri, Yetmez Ama Evetçileri milletvekili yaptınız. FETÖ’cü olduğu savıyla üniversiteden çıkarılanları, yasa dışı yollarla yurtdışına kaçan kişileri danışman yaptınız. Cumhuriyet ve Atatürk düş- manları ile helalleştiniz ama kendi partinizin laik, demokratik düzeni savunan kadrolarına küstünüz. CHP’li seçmeni ise her seçimde tıpış tıpış sandığa giden oy makinesi yerine koydunuz. Şimdi CHP ilkelerine bağlı, geçmişi temiz binlerce insan Atatürk’ün koltuğunu bir an önce bırakmanızı istiyor.

Sayın Kemal Kılıçdaroğlu,

Genel Başkan seçildiğiniz Kurultay’ın başkanıydım.

Size hakkımı helal etmiyorum.

***

Düşüncelerine değer verdiğim akademisyen Prof. Dr. L.T. kısa ve net bir görüş bildirmiş, “Ön seçimsiz sosyal demokrat olduğunu iddia eden bir parti seçim kazanamaz. CHP’de biat kültürü yoktur. Ama üye ve delege yapısının da ciddiyetle elden geçmesi gerekir. Siyaseti meslek olmaktan çıkamadığın sürece. Gerisini sen getir değerli kardeşim” diyerek gerçeklere değinmiş...

***

Partili H.S.O diyor ki;

“Günaydın Bakanım size katılıyorum. Yenimahalle Batıkent’te oturuyorum. Delege seçimlerinde; Sandık konulan mahallelerde Belediye genel Merkez adına müdahale etti. Konulmayan yerlerdeyse istedikleri gibi listeler yazıldı. İkinci liste çıkaran gençlerse darp edilmeye çalışıldı. Bir de diyorlar ki “neden gençler partimize gelmiyor?” Çünkü Gençlere değer verilmiyor. Seçimlerde örgütü işgal edenler çalışmadı. Yemek daveti varsa katıldılar. Ama asıl olan partimizde vefa yok. Parti üyesine güven yok. Üyeyi hamal gibi kullanmaya çalışıyorlar. Artık adaylarımızı tüm üyelerin seçmesini istiyoruz. Bu partinin asıl temeli bizleriz. Genel Başkan da üyelerle seçilsin o zaman parti ne demek, örgüt ne demek daha iyi anlar. Atatürk’ün partisi olmaktan, sol demekten korkanlar gitmeli. Laiklik yok edildi, ses çıkarmayanlar gitmeli”

Ülkemizin yetiştirdiği en önemli sanatçılardan biri olan H.K, galerisinde çokça yapılan sohbetlerden elde ettiği düşünceleri paylaşmak istediğini söyleyerek acı ama gerçekçi bir mesaj gönderdi. Ben de son olarak sizlerle paylaşıyorum:

Fikriciğim, çok doğru ve güzel yazmışsın da parti içinde aklını kullanmak yerine zaaflarını tatmin etmeye çalışanlarla bu iş nasıl olacak? CHP şu an gerçeklerini kaybetmiş zombi konumundadır. İstanbul Sermayesi ile Anadolu Sermayesi arasındaki Rant savaşında AKP’nin başa gelmesiyle, CHP İstanbul Sermayesinin partisi olmuştur. Gördüğüm kadar şimdilik, İstanbul Sermayesi partinin ardındaki tek güçtür. 15 Temmuz’dan sonra buna bir de FETÖ sermayesinin dahil olduğunu düşünüyorum. Anlayacağın AKP’den zılgıt yiyen, Anadolu sermayesine yenilen tüm rant sahipleri CHP’nin arkasında rantlarını geri almaya çalışıyorlar. Söz konusu rant olduğunda; Sol partiden bahsedilebilir mi? İstanbul Sermayesi ise rakipsiz, devlet ve asker destekli olmaya öyle alıştı ki rakip istemiyor. Din, sol vs vs bunların hepsi oy potansiyeli yaratmak için. Her iki tarafın da tek amacı var; rant. Bu nedenle belki de ger- çek sol yeni oluşumlara ihtiyaç vardır. Yazık ki CHP, Atatürk’ün kurduğu parti olmaktan çıkmıştır. Bir siyasal partinin arkasında sermaye var ise; o parti ne Alevilerle ne Kürtlerle ne de emekçilerle uğraşmaz. Hadi yeni parti kuralım”

Aklı başında, bilinçli, dünyayı takip eden yurtsever emekçi de sanatçı da sporcu da ve de siyasetçi de aynı şeyleri düşünür hale gelmişse, hele hele değişmeye direnenlerin aymazlıkları nedeniyle ihanet içinde oldukları kanısına ulaşmışlarsa CHP’nin işi zor. Hele yeni sol parti isteyenler çoğalmışsa işi daha da zorlaşıyor...

CHP hemen gerçek sol, sosyal demokrat bir parti haline dönüştürülmeli, başta Kılıçdaroğlu olmak üzere partiyi kaybettiren her sorumlu istifa ederek CHP’nin saygınlığını sürdürmesine katkı sunmalıdır.