İlhan Cihaner ve Fikri Sağlar, örgüt tarafından siyaseten çok güçlü bir şekilde partinin içerisine sokuldu. Cihaner’in özellikle yargılandığı dava sürecindeki oluşturduğu toplumsal mutabakatı örgüt geniş sahiplenmiş görünüyor. Ama asıl başarı sol-sosyal demokrat geleneğin önemli temsilcisi olan Sağlar’ın. Bunun önemi şu; Bir kere parti politikalarında örgüt çok sembolik iki ismi ön plana çıkartırken, sol-sosyal demokrat söylemi, cumhuriyetçi tavrı, laiklik vurgusunu net bir şekilde ortaya koydu: Kaçak dövüşmek-boncuk dağıtmak yerine bu iki ismin özelinde bir duruş karakter ortaya serdi. Bu çok net. İdeolojik çizgiyi örgüt çizmiş oldu. Üstelik Kılıçdaroğlu’na rağmen bunu yaptı. Bu kadar güçlü bir kurultay yaşayan bir lidere bu çok önemli bir yanıttır. Kılıçdaroğlu’nun bu saten sonra bu aktörlerin siyasal bir aktör olarak görmezden gelecek mi bence gelmemeli.

CHP’de sağ-sol liste kavgası olmadı, kişisel kavgalar oldu. İdeolojik kavgalar olsa memnun olurduk. Deniz Baykal ve Önder Sav diye artık bir siyasal aktör yok. Bunlar siyaseten bitmiş durumdalar. Dolayısıyla ortada bir yarış da yok. Sav-Baykal sorunu siyaseten bitmiş bir sorundur. Sav ve ekibine haddinden fazla bir önem verildi. Sav’ın asıl prensi Berhan Şimşek’ti ne oldu? Siyasi mevta, Allah rahmet eylesin!

Kemal Kılıçdaroğlu’na rağmen CHP geleneğinin önemli isimleri Murat Karayılan, Ercan Karakaş, Fikri Sağlar, Burhan Şenatalar ve sol tabanda karşılığı olan İlhan Cihaner gibi isimler PM’ye girmeyi başardılar.

Kılıçdaroğlu çok güçlü. Bu konuda hiç kimse özellikle bu süreçte Kılıçdaroğlu’na karşı olağandışı bir hamle yapamaz, en azından yerel seçimlere kadar. Ama solun saydığımız bu önemli isimlerinin MYK’da olmasını beklemiyorum. Bir tek Şenatalar hariç.

Kurultay’da sol-kemalist bir yapı-sentez ortaya çıktı. Ama bu bildiğimiz geleneksel anlamda bir Kemalist çizgi değil, sosyalistlerin arasında harmanlanmış bir Kemalizm. Ulusalcı kanada rağmen partide solcular artık daha güçlü durumda. Sosyalistleri reddederse ulusalcılığa kayar. Eşyanın tabiatı bunu buraya getirdi. Örgüt diretti, tabandan baskı geldi. Kılıçdaroğlu yine tek adam olacak. One man show devam edecek, ama bu adamları yönetmek daha zor olacak.