Dünkü gazeteler “Susurluk Raporunun” Ergenekon Dava dosyasına konulduğunu yazdı. Önemli bir gelişme!.. Bilindiği..

Dünkü gazeteler “Susurluk Raporunun” Ergenekon Dava dosyasına konulduğunu yazdı. Önemli bir gelişme!..
Bilindiği gibi;
28 Şubat Muhtırası sonrası istifa ettirilen Erbakan’ın ardından Mesut Yılmaz başkanlığında bir hükümet göreve başlamıştı.
Yeni hükümetin ilk işi, “temel öğretimin” sekiz yıla çıkarılmasını sağlamak oldu.
•••
İkinci olarak M. Yılmaz, toplumun odaklandığı “Susurluk Kazasının” üzerine gitti.
Tam yetki verdiği Başbakanlık Baş Müfettişi Kutlu Savaş’a konuyu inceletti.  ,
•••
Kutlu Savaş her konuyu deşti.
Kazanın akabinde “bu iş fasa fiso,glu glu dansı yapıyorlar!.” İfadelerinde somutlaşan Erbakan iktidarının “ayıplarını” gördü.
Tansu Çiller’in olaylar içindeki “rolünü” yakaladı.
•••
“Susurluk düzenin korunması adına o dönem ki hükümetin “sumen altı” etmeye çalıştığı, tüm olay ve kişilerin üzerine gitti.
TBMM Komisyonuna ya da kamu kurumlarına bilgi vermeyenleri, devlet arşivlerindeki belgeleri yetkililere ulaştırmayanları,
Olayların yakın görgü tanıklarını ve faillerini buldu.
Onlarla ilişki kurdu, konuştu, bilgi aldı, gerekçelerini ve eylemleri araştırdı. Amaçlarına ulaştı. Türkiye’nin hangi tehlike ile karşı karşıya kaldığını ortaya çıkardı.
Devlet yaşantımızda ender rastlanan “kara bir dönemi” gözler önüne serdi.
•••
Kutlu Savaş’ın büyük titizlikle hazırladığı “Susurluk Raporu” geleceğimiz için büyük önem taşıyor.
Şimdi “Ergenekon Davası” daha başka anlam taşıyacak!..
Savaş; “Mafya-siyasetçi-kamu görevlisinin” çeteleşerek, devleti ele geçirme çalışmalarını,
Terörle mücadelenin devletin “âli menfaatleri” yerine, bu çetenin “çıkarına” yönlendirildiğini,
Öncelikle Kamu Bankaların sömürüldüğü, Vatikan’dan Türkmenistan Başkanı Niyazov kadar, “kara para” trafiğinin idare edildiğini,
Uyuşturucu, insan, silah kaçakçılığını içeren “yeraltı ekonomisinin” geliştirildiğini, hatta önlerine çıkan Azerbaycan Başkanı Aliyev’e bile suikast düzenlendiği,
Meşru güçler yerine JİTEM’İ, tetikçi olan itirafçıların kullanıldığını,
Kumarhane mafyasının devleti siyasetçilerle birlikte yönetmeye çalıştığını,
Faili Meçhul cinayetler ve100’lerce gazetecinin öldürülmesini tespit etti.
Bu “pis olayların faillerini” belgeleriyle ortaya çıkardı…
•••
Kutlu Savaş’ın raporunun en can alıcı noktası;
Faili Meçhul Cinayetlere “ışık” tutan bölümleridir.
Kendilerine “Biat etmeyenleri” nasıl öldürdüklerini anlatan bölümler!....
•••
“TÜRK EMNİYET TEŞKİLATI ÖLDÜRÜLMESİNE KARAR VERMİŞ VE KARAR İNFAZ EDİLMİŞTİR!.”
Raporun en can alıcı cümlesi budur!...
“Yurttaşları öldürme yetkisini kendinde bulanların ve bu yetkiyi kullananların varlığının açıklandığı” bu rapor tarihi bir belgedir…
•••
Bu tarihi belgenin vahim bir diğer yönü;
Yurttaşlarını öldürme hakkını elinde tutan “derinden bağlantılı militer/bürokrat yapı,” çağ dışı,hukuka ve temel insan haklarına karşı bu eylemi, maalesef seçilmiş siyasiler onayı ile yapmıştır!..
•••
Kayıtlara göre bilinen 17 547 faili meçhul cinayet var.
Bunlar; çoban, köylü kadın, sade vatandaş, general, polis, siyasi, memur, işadamı, işçi, öğretmen, aydın hatta milletvekilidir!...
Bilinmezlikten gelinen bu “Maktullerin katilleri”..
Yani; Faillerin “tarifleri;” bu raporda açıkça belirtiliyor!…
•••
Bu rapor;
Ülkemizde 25 yıldır var olan “kirli savaşı”,
Akan “kanı”,
Çözülmek istenmeyen “Kürt Sorununu”
Oluşmasından korkulan “demokratik devleti”,
Ve nihayet
Oynanan “demokrasi oyununu” ortaya koyuyor!..
•••
“Susurluk Kazası’nı” incelemeden,
“Derin Devlet’i”,
“Kutlu Savaş” raporunu değerlendirmeden,
“Hukukun üstünlüğünü kabul etmeyen devleti” anlamak zor…
•••
Düzenin içinden çıkan “siyasilerin” bunu anlaması daha da zor!..
•••
Bu düzenin pisliklerini göremeyenleri,
Hırsları akıllarının önünde olanları,
Bilgileri değil, duygu ve zaafları ile siyasi yönetimde bulunanları,
Düzeni kuran ve kollayanlar, birden “avukat” ya da “savcı” rolüne sokabilir.
•••
Oynanan oyundan uyanmak adına;
“Kürt Açılımı” olarak ortaya konulan,
Aslında demokrasiyi oluşturacak olan
Birlik ve beraberlik  çalışmasına herkes katılmalı!..
Tarafların kesintisiz ve samimiyetle kucaklaşmasına katkı sunmalı!..
•••
Tam da “Susurluk Raporu’nun” gündemde olduğu bu günde,
Başbakanın Deniz Baykal’a gönderdiği “mektubun” ince bir anlamı var.
12 yıl önce yapılanların gerekçeleri ve hedefi belli,
“Devlet sırrı” olan 12 sayfası da incelendiğinde,
“Kürt Sorunu’nun” çözümsüzlüğünden kimlerin çıkarı olduğu da belli!..
Bu bilgilere rağmen Baykal’ın bu konuda “ayırımcı, uzlaşmaz ve düzenin devam etmesini ister” bir konumda görünmesi gerçek CHP’lileri üzüyor.
Dahası; ülkeye de büyük zarar veriyor...
•••
Biliyoruz; Baykal istediğine ulaştı.
Erdoğan onu muhatap aldı. Mektup yazdı.
Herhalde tatmin olmuştur.
Artık,cumhuriyeti kuran bir  partiye yakışanı yapmalı!.
Toplumun beklentisine uygun olarak “ülke barışının” sağlanmasına katkı sunmalı!..